"DİKKAT!"
"YARATIKLARIN SAYFASINDASINIZ!"
ABASI: Eski Türklerde, kötülükleri simgelediklerine inanılan ve korunmak için kendilerine kurbanlar sunulan, kötü ruhlara verilen ad. Yeraltında yaşadıklarına inanılır. İnsanlara zarar verirler. Tek ayaklı veya ayaksız, tek gözlü ve kel olarak betimlenirler. Dişleri demirdendir. Zararlı ve iğrenç görünümlü hangi canlı varsa bunların eseridir. İnsanları yoldan çıkartırlar, bazı kimseleri delirtirler. Leş yerler. İnsan ruhunu kaçırabilirler. Arka arkaya sıra halinde yürürler ve yeryüzünde görünmez olurlar. Kara ruhlar, insanoğlunu genelde yalnızken veya korumasız, çaresiz, sayrı -hasta- oldukları ve sıkıntılı dönemlerde yakalarlar. Görünmezdirler, onları ancak şamanlar görebilirler.
ABZAR İYESİ: Diğer isimleri 'Zengi Baba', 'Mal Sahibi', 'Otağ Sahibi' idir. Evlerin avlularını korur, yani evlerin bahçelerinde veyahut avlularında olurlar. Değişik hayvanların kılıklarına girerler. İnsanlar zarar vermedikçe, onlara zarar vermezler. Şamanizm'de her nesnenin bir koruyucusu olduğuna inanılır. Bundan dolayıdır ki, belki de avlu içerisinde bulunan duvarların, merdivenlerin hatta kapıların bile bir koruyucusu, bir iyesi vardır.
ALKARISI: Lohusa döneminde atlara ve kadınlara musallat olur. Yeni doğmuş çocukların ciğerleriyle beslenir. Bazı inançlarda Lilith'e karşılık geldiğini unuttun! Doğan ilk insan olan Âdem'in ilk eşi olduğuna inanılan kişi. Albastı denilen bu varlık, lohusa kadınlara kırmızı saçlı, yırtık kıyafetli, kir pas içerisinde görünerek, onları korkutur ve sindirir. Yeni doğmuş olan bebeği ise kayıplara karıştırır.
ALCI: Eski Türklerde, yeni doğum yapmış lohusa kadınlara musallat olan -Alkarısı denilen kötü ruhlar taşıyan- kadını kovarak, yeni doğum yapmış kadınları albasmasına karşı koruyan kişilere denilir.
AL ANA: Eski Türk mitolojilerinde "Kötülük Tanrıçası" olarak bilinir. Diğer ismi Hal Ana'dır. Kızıl renkli gözleri olan, kızıl ve dağınık saçlı, gözleri kanlı, uzun tırnaklı ve bir deveyle bile güreşebilecek kadar uzun boylu bir kadın olarak tasvir edilir. Albastılar ona bağlıdır. Kötülüğü, yakıcılığı, şehveti ve aldatmayı ifade etmektedir.
ARÇURA: Eski Türklerde Arçura, Arçuray, Arçur, Arsur olarak geçmekteymiş. Ormanda yaşayan lanet varlıklardandır. Saçları uzun, tüm vücudu kıllarla kaplı bir yaratıktır. İki tane önde, iki tane arkada olmak üzere toplamda dört tane gözü bulunmaktadır. Üç tane kolu ve üç tane bacağı bulunmaktadır. Saçları o kadar uzundur ki, yere değiyordur. Genellikle insanları öldürmez fakat bazı kaynaklarda insanları, gıdıklayarak öldürdüğü geçmektedir. Bu varlığın rahatı bozulduğu zaman tehlikeli bir şeye dönüşür ve karşılığında kurban ister. Gözleri kızıl renktedir. İstediği an, biçim değiştirebilir. Göz açıp kapayana kadar bir keçi, kuş, koyun, kadın, erkek ya da ak sakallı dede kılığına bürünebilir. Kahkahalar atarak ya da tokat şaklaması gibi konuşarak insanları çağırır ve insanlar bu sese dönüp baktıklarında o kişiye zarar verir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLTER | (✓)
Fantasy★ Bu Hikâyenin Yaş Sınırı +16 √ Sezon 1 Tamamlanmış Olup Düzenlenerek Tekrar Yayınlanmaktadır. √ İlter... Eski Türkçe'de "Yurdu Koruyan" anlamına gelmektedir. ➵ Bin yüzlü yıllarda ataları Mete Bey'in kutsanmasıyla birlikte süregelen bir av! O bir a...