-IX-

55 5 17
                                    

Kısa Hikaye -9-

- Sağ Kalanın kalan son şansı -

Bu, 9. Bölümün devamı değil, zaman hala yerinde sayıyor.

- Hogwarts'ta, kitaptan uzakta -

Ne yaptığını çok iyi biliyordu.

Yine de olan yegane endişesini durduramıyordu. Durduramayacaktı, içindeki vicdanı da durduramayacaktı.

James Potter'a olan acıma duygusu ise nefretinin önüne asla geçemezdi.

Ama bu plan.. Lestrange tam bir ruh hastasıydı. Birine zarar gelme ihtimali onun bu in alacağı zevki çokça arttırıyordu. Bir gün ya o tarafından, ya da ona benzeyen biri tarafından öldürülebileceği ihtimali korkunç geliyordu.

Şimdi aynı soruyu Potter için sormalı mıydı? Onun başına böyle bir ölüm gelse...

Hayır. Bu kendisine yaptığı bir işkenceydi. Ya da basitçe bir itirafı yapmaktan bile acizdi. Aciz biri olduğunu çok duymuştu, ancak acizliği ona bir lütuf gibi geliyordu. Çünkü acizliği, kimsenin kalbini kırmıyordu.

Ama zamanla o kalplerin kırılmaya değer olduğunu öğrenmişti. Kendi kalbine hiç değer biçilmediğini anladığı an.

Potter... Bir insana haddinden fazla nefret bile, nefreti edene zarardı fakat o Potter sebebiyle bundan öleceğini bilse bu nefreti bırakamazdı. Bırakmazdı, ondan her şeyi alan kişiye besleyeceği nefretin her zerresinde haklıydı kendince.

Kafasını bunlarla meşgul etmeyi hiç sevmese de, şimdi küçük bir dönüm noktasındaydı. Herkes gibi.

Ayağa kalkarken takındığı yüz ifadesi öylesine iğrenmiş gibiydi ki önüne gelen ilk kişinin yüzüne tükürmek istiyor sanılırdı. Siyah uzun ve anlamlandıramadığı bir şekilde her zaman yağlı olan saçlarını geriye doğru attı ve ortak salonun bir köşesine pineklemiş olan Regulus Black'e baktı.

"Senin burada çürümeye niyetin ver herhalde." Dedi iğneleyen tavrını açıkça beyan ederken. Regulus Black ise, ona kaşlarının üzerinden çok sinirli bir bakış attı. Mavi gözlerinden ateş çıkabilirdi.

"Potter'ı büyük ihtimal öldürdüler Severus. Sirius ve Lupin bunu yanımıza bırakacak mı sanıyorsun? Yapmamalıydık."

"Bunu biraz geç farkettin." Dedi Severus dikine dikine çünkü evet, Bellatrix'i dinlemek çok büyük bir hata olmuştu.

Potter kitabı aldığı zaman olacakları anlatmıştı Lucius. Neler olacağını en ufak detayıyla...

Ve Bellatrix'in kurduğu bu 'vahşet' planı artık kontrolden çıkmıştı. Potter geberse hiç fena olmazdı ancak şu an şu şekilde olması büyük bir bela demekti.

Regulus Black'e döndü hızla.

"Regulus, Potter'ı o kitabın içinden çıkartmamız gerek."

"Bende bunun farkındayım!" diye sinirle bağırdı Black. "O aptal abim ve Lupin'in bizi öldürmesi demek bu itiraf! Üstelik Bellatrix'in de!"

"Regulus, Bellatrix'ten, Black'ten ve Lupin'den korkacak kadar ödlek misin?" Artık adeta Regulus'A meydan okuyordu.

"Peki sen Dumbledore'un ufacık bir siteminden korkacak kadar ödlek misin?"

"O küçük sitem bizi Azkabana götürebilir, salak."

"Bunu daha önceden düşünmeliydin Severus! Potter'ın o kitabın aradığı efendi olduğunu anlaman gerekti!"

Regulus bu raddede haklıydı. Başından beri bunu anlamaları gerekti. Ama anlayamamışlardı.

"Kitabın sırrını çözebilecek kadar zeki olduğunu düşünemedim!"

Çapulcular - Kısa 'Olmayan' Hikayeler ✨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin