Kısa Hikaye -16-
- Demir Duvar Çapulcular -
Odada bir sessizlik, şok, kalp krizi tarzı hisler harmanlanmıştı.
Soğumuştu her yer, soğuktu. Çok soğuk.
Gözleri hepsinin küçülmüştü, hepsinin elleri ya havada, ya ağızlarında, kalpleri sessizdi.
Yeşil ışığın gittiği ilk yeri net görmüşlerdi.
Remus'a gitmişti.
Ama sonra, sonrası vardı İşte. İyi ki vardı.
Büyü, Remus'un bedeninden sekerken, doğrudan bir iksire isabet etti ve onu patlattı. Cam kırıkları yere dağılırken, ortamdaki güçlü ışık sönmüştü.
Ağzı açık herkes, konuşmakta zorluk çekiyordu.
Elinde asası titreyen Sirius ise, konuşmadan hareket etti.
Asasını elinden fırlattı ve uçarcasına Remus'a sarıldı. Onun ardından James ve Peter geldi. Hepsi Remus'a sarılırken gözleri dolmuştu.
Sirius direk ağlıyordu.
"DOSTUM!" Diye bağıra bağıra ağlamaya başladı. "DOSTUM! ÖZÜR DİLERİM! REMUS!" Hıçkırıkları tüm odayı doldururken James de ağlamaya başladı. Peter ise salya sümüğe karışmış haldeydi.
"REMUS! REMUS GİTME! SÖZ BİR DAHA KÖTÜ ŞEYLER YAPMAYACAĞIM! ASLA HAKARET ETMEYECEĞİM! ÇİKOLATANA SATAŞMAM!" Hıçkırdığından cümlesi kesildi ama durmadı.
"REMUS İSTEDİĞİN HER ŞEYİ YAPARIM Kİ! NOLUR ÖLME! SÖZ KİMSEYE SATAŞMAYACAĞIM!"
"Hepsine söz veriyor musun?"
"SÖZ VERİYORUM! İSTEMEDİĞİN HİÇBİR ŞEYİ YAPMAYACAĞIM! ÖLME!"
"Tamam tamam ölmüyorum." Diyen Remus Sirius'un uzun siyah saçlarını okşadı. Sirius ise göğsüne yapışmış haldeyken bir durdu.
"Remus?"
"Söyle?" Remus gülümsüyordu.
"Sen konuşuyorsun."
"Evet?"
"Ölmedin mi?"
"Kalbimin attığını duyuyor olmalısın."
"Yok, sert bedenin."
"Sanırım iksirin ne olduğunu öğrendim." Sirius ondan ayrıldığı an yüzüne doğru baktı.
Ağzı öyle açılmıştı ki neredeyse düşüyordu.
"R-Remus? Mutasyona mı uğramana neden oldum?"
"Tabii ki hayır. Sende o yetenek Ya da salaklık yok." Sırıttığı esnada James katı halinden sonunda ayrıldı.
"Yaşıyorsun!" Dedi hevesle. Lily ise apar topar James'e baktı ilk. Nedensizce, sebepsizce.
James'le birbirlerine cılız bir halde gülümserken, Lily yataktan sıçrayıp adeta James'in üzerine atladı. Sarılıyorlardı.
"Yaşıyor Lil! Ölmedi!" Lily'nin gözyaşları James'in boynuna akarken ikisi de gülüyordu.
Artık her acı böyle geçecekti. Birlikte.
"Burada yaralanan benim kardeşim lan!" Dedi Remus James'i ensesinden tutup Lily'den ayırırken.
"Evet! Remus, üzgünüm ben.."
"Sorun yok Lil. Ben iyiyim!" Ellerini sallarken sarılmaya yeltendi Lily, ama Remus onu hızla durdurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çapulcular - Kısa 'Olmayan' Hikayeler ✨
Fiksi PenggemarÇapulcuları kendi dilimden biraz da sihirle yazdım ;) "Eğer bela varsa, bizde varız!" ~ Sirius Black 🦌🐾🐺🐀 - 🥀