3.Bölüm

1.5K 153 52
                                    

Medya;Wooyoung

Woo'dan;

Etrafı toplama işlemi bitince yeni temizlediğim yatağa oturup saate baktım 10.47. Bayaa geç olmuştu
Bir süre sonra üstüme sinen çöp kokusu yüzünden midem bulanmaya başlamışt. Elimi ağzımin üstüne  koyup direk koridora koştum. Tuvalet olduğunu düşündüğüm kapıyı açtım şanslı olmalıyım ki doğru yere gelmiştim. Oyalanmadan klozetin kapağını açıp bi şey yemedigim halde midemdekileri boşalttım. Aylar sonra ilk defa midem bulanmıştı ve ister istemez korkmuştum. Çünkü hastalığımın ilk evrelerinde midem bulanıyordu.

Ayağa kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Aynaya baktığımda dudağımın kenarında kan vardı. Tanrım lütfen yine başa dönmeyeyim. Ağlamaya başladım çünkü korkuyordum. Yüzümü bir kez daha temizleyip kenarda duran havluyla kuruttum. Kapıyı açıp çıktım. Kapıyı sessiz olmaya özen göstererek kapattım. Önüme döndüğüm zaman dibimde bir yüz ile karşılaşınca  çığlığı basmıştım. Sanırım bu San denilen kişiydi.Sakinleşip dibimdeki çocuktan uzaklaşıp konuşmaya başladım.

''Şey özür dilerim. B-bi anda öyle dibimde seni görünce korktum. Bu arada tanışmadık ben Wooyoung ama Wo-''  '' Biliyorum biliyorum şu meşhur Woo sensin demek. Tipin de bi şeye benzese bari. Grubun yüzü sen olacaksan işimiz bitmiş demektir. Çıkış yapmadığımız yetmezmiş gibi birde senin yüzünden nefret mi toplayalım şimdiden '' demişti sözümü keserek.
. O konuştukça gözlerim doluyordu. Yüzümün yeterince iyi olmadığını biliyorum ama yüzüme karşı söylenince kendimden iyice nefret etmemi sağlıyordu. Ağzımı açtım ama ne diyeceğimi bilmediğim için geri kapattım. Zaten çok geçmeden tekrardan konuşmaya başlamıştı.

''Ne o şimdide bebek gibi ağlayıp kendini mi acındıracaksın? Karşında kimler olduğunu unutma! Kimse yemez bu numaraları. Hah bizimle çıkış  yapıp sonra bizi kullanıp gruptan ayrılacak sonra da tek devam edeceksin öyle mi?'

Artık ağlıyordum. Söyledikleri çok zoruma gitmişti. Tekrar konuşacaktı ki bu sefer başka bir ses duymuştuk.

''Ne bağırıyorsunuz amina koyim ya! Bi uyutmadiniz... San sen ne zaman geldin ve ne yapıyorsunuz orda?'' diye boğuk ve sinirli konuşan kişi Mingi'ydi.

''Az önce geldim Woo'yla tanıştık şimdi. Konuşuyorduk öylesine. Değil mi Woo?'' diyen San'a baktım yüzünde ki pis sırıtışla bana bakıyordu.

''Neden bağırıyordun o zaman yoksa kavga mi ettin- hey sen neden ağlıyorsun?''

''Hazırladığımız odayı beğenmemiş sanırım gelirken baktım da hazırladığımız tüm süprizleri yok etmiş. Özel olarak yaptığımız oda kokusu yüzünden de midesi bulanmış. Biraz duygusal konuştukta o yüzden oda duygulanıp ağladı.''

''Demek beğenmedin ha? Oysaki ne emeklerle hazırlamıştık. Bir dahakine daha güzel yaparız söz.''

Ikisi de benimle dalga geçip alay ediyorlardı ve sürekli kahkaha atıp gülüyorlardı. Gözlerimi silip ''iyi geceler benim uykum geliyor gitmem lazım.''diyip bi şey demelerine fırsat vermeden bana  verdikleri odaya koşar adımlarla ilerledim.
Kapıyı kilitleyip yatağın içine girdim ve hıçkırıklarımı bastırmaya çalışarak ağlamaya başladım.

Bir süre sonra yorgunluktan uyuya kalmıştım.

~    ~     ~    ~

Sabah alacaklı gibi çalan kapı sesiyle uyandım. Yataktan çıkıp kilitlediğim kapıyı açtım.
Karşımda Yeosang ve Yunho duruyordu. Yüzüme sahte bir gülümseme koyup '' Günaydın'' dedim. Yesosang da hafifçe gülümseyip karşılık vermişti ama Yunho sadece sinirle ikimize bakıyordu.

''Günaydın Woo kahvaltı hazır hadi oyalanmadan sende gel''

''Tamam üstümü değiştirip geliyorum.''dedim ve kapıyı kapattım. Dolabı açıp beyaz bir t-shirt, mavi bir sweet ve siyah bir eşofman altı alıp banyoya gittim.
Kısa bir duş alıp üstümü giyindim. Tekrardan odama gidip bir havlu alıp saçlarımı kuruttum.
Saçlarımı nemli bırakıp hızlıca mutfağa ilerledim.

Hepsi gülerek ettikleri sohbeti bırakıp bana dönmüştü.
Boş olan sandelyehe oturup gulerek''hepinize günaydın.''demiştim. Tabii ki de kimse cevap vermemişti.
İç çekip tabağıma bi şeyler koydum. Hepsi beni görmezden gelerek yarım bıraktıkları sohbete geri dönmüştü.

''Woo kahve mi istersin meyvesuyu mu?''diye bana soru soran Yesosang'a dönüp içten gülümseyerek kahve istediğimi söyledim.

Yesosang'in bana uzattığı kahve bardağını alıp teşekkkür ettim ve  içmeye başladım. Bir kaç yudum içtikten sonra aniden midem bulanmaya başladı. Hızlıca sandalyemi itip tuvalete koştum.
Yine kan kusmaya başlamıştım.
Ağlayarak ayağa kalkıp sifonu çektim ve elimi yüzümü yıkadım.
Kenarda duran havluyu alıp ellerimi ve yüzümü kurutup tekrardan mutfağa döndüm.

Umarım güzel olmuştur

610 kelime
18.03.2021

   ♡Woosan ile kalın♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

   ♡Woosan ile kalın♡

~İstenmeyen üye~/ WoosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin