20.Bölüm

1.4K 122 133
                                    

Medya: Wooyoung

Not*: Bakın sayın okuyucular bu benim kendi aklımda kurduğum ve gerçekleşmesi imkansız olan bir hikaye. Ki bunu da siz çok iyi bir şekilde biliyorsunuz. Peki bildiğiniz halde neden sanki gerçekleşecekmiş gibi davranıp kötü yorum yapıyorsunuz?(O kişiler kendisini biliyor.)Şu an da tek bölümü olan hikayeme gerçekten kırıcı şeyler söylediğiniz için içimden yazmak gelmiyor, yazınca da tıkanıp duruyorum. Halbuki büyük bir hevesle başlamıştım ve aklımda çok güzel şeyler vardı. Hevesimi kırdınız. Ama bu hikayem de öyle olmasını istemiyorum lütfen kötü yorumlarınızı kendinize saklayın.😕Ayrıca biliyorum bazen anlam bozukluğu ve yazım yanlışları vb. olabiliyor ama bunun için yine kötü yorumlar yapıp mesaj atarak gözüme sokmanıza gerek yok. Ben gayet farkındayım ne yaptığımın ve Madem siz daha iyi biliyorsunuz neden kendiniz yazmıyorsunuz? Her neyse siz böyle yaptıkça beni kötü etkilemiyorsunuz aksine hirslandiryorsunuz bu hikayede ve ben onları elimden geldiğince siliyorum ve silmeye devam edeceğim. Ayrıca sizi okumanız için zorlamıyorum o yüzden siktirip gidin lütfen hikayemden. Benden uzak Allah'a yakın olun^^Her neyse buraya kadar okuduysanız teşekkür ederim ve iyi geceler dilerim. (-Serena-)

Iyi okumalar

Woo'dan,

San'ın kafasını bana yaklaştırıp dudaklarını dudaklarımla buluşturduğu anda gözlerimi şokla açmış şaşkınca ona bakıyordum. Öpmüyordu ama ayırmıyordu da lakin bu his çok hoşuma gitmişti. Ve ondan aldığım vanilya kokusu ise başımı döndürmeye yetiyordu. 1-2 saniye sonra dudaklarını kıpırdatınca anın etkisinden çıkıp onu göğsünden ittim ve kizardigini tahmin ettiğim yanaklarımla banyoya gittim hızlıca. Arkamdan güldüğümü hissediyordum.Ne yapmıştı o az önce? Cidden beni öpmüş müydü? Aşırı utanmıştım. San'ın yüzüne nasıl bakacaktım? Poşet falan mı geçirsem kafama? Tanrım sen aklıma mukayyet ol neler diyorum ben. Aynadan kendime bakınca tahmin ettiğim gibi yanaklarım kızarmıştı ve büyük ihtimalle ağladığım için gözlerim de yanaklarım gibi kızarmış ve şişmişti. Musluktan soğuk suyu ayarlayıp 5-6 defa buz gibi suyla yüzümü yıkadım ve havluyla kuruttum. Aynaya bir kez daha baktığımda yanağımdaki kızarıklıklar yerini koruyordu. Oflayıp kimsenin görmemesi için başımı eğip banyodan çıktım ve koridorda biraz ilerleyip durdum. Bi de onlara anlatacak değildim. Şu an aşırı utanıyordum ve ne yapacağımı bilmiyorum. Elimi kaldırıp dudağıma koydum ve hafifce baş parmağım ile okşayip düşünmeye devam ettim.Acaba görmemiş gibi mi yapsam yoksa gidip San ile mi konuşmalıyım? Iki durumda benim için iyi değildi. En iyisi San bir şey diyene kadar konuşmamak. Ama o his çok hoşuma gitmişti. O narin, yumuşak ve sıcak dudakları dudaklarımla temas edince şaşırmıştım ama içim kıpır kıpır olmuştu. Az önceki öpücük,temas ve bana sarılıp ben ağlarken kulağıma fısıldayıp özür dilemesi minik kalbim için hiç ama hiç iyi gelmemişti. Ben San'a çok pis aşık olmuştum sanırım. Ya da seviyordum ama aşık değildim. Emin değilim. Tek bildiğim içimde ona karşı büyük bir sevgi besliyor oluşumdu.
Omzumdan sarsılıp birinin bana hitaben konuşmasıyla girdigim transtan ve düşüncelerimden çıkıp kafamı kaldırdım.

~İstenmeyen üye~/ WoosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin