~İstenmeyen üye~/ Woosan

17.Bölüm

Medya: Wooyoung

1 AY SONRA

Wooyoung kaşları çatık sinirli,mutsuz, üzgün, hayal kırıklığı, kısacası duygu karmaşası içinde odasından çıkıp salona gitti. Hâlâ anlamıyordu Haneul yüzünden üyelerle kavga ettiğine. Düşündükçe sinirleniyordu.

Flasback:
''Wooyoung 3 gün boyunca halsiz hissettiği için şirkete gitmemişti. Dolayısıyla pratikte yapamamıştı bu yüzden akşama kadar pratik yapmıştı yine,telafi olarak. Eve gidince yemek yiyip kendisini yatağına atıp direk uyumak istiyordu. Evlerinin olduğu sokağa girdiğinde köşede tanıdık bir beden gördü. Gözlerini kısıp biraz yaklaşınca tanıdık gelen bedenin Haneul olduğunu gördü. Tabi sorun bu değildi,sorun başkasıyla öpüşmesiydi. Kaşlarını çatıp olabildiğince hızlı yürüyerek öpüşen çiftin yanına gitti. Çantasını ve hırkasını yere koyup sarmaş dolaş olan iki bedeni ayırdı. Neye uğradığını şaşıran 2 beden de şok olmuş bir şekilde ve şaşkınca onları ayıran bedene baktılar. Sanki daha fazla olabilirmiş gibi çatık olan kaşlarını  daha da çattı ve sinirle konuştu Wooyoung.

''Ne yaptığını sanıyorsun Haneul? San'ı aldatıyor musun? Benimki de soru. Cidden sen tam bir sürtükmüşsün düşündüğüm gibi. Seni şimdi San'a söyleyeceğim ve o zaman gore-''

Yüzüne yediği tokatla birlikte cümlesini tamamlayamadı Wooyoung. Yeniden konuşmak için ağzını açmıştı ki Haneul ondan önce davranıp konuşmaya başladı.

''Bana bak yer cücesi bu gördüklerini kimseye anlatmayacaksın anladın mı beni? Yoksa senin için kötü olur.''

''Neden anlatmayacakmışım? San'ı aldatmaya,diğerlerinide kandırmaya devam at diye mi? Kusura bakma ama ben sen değilim, onlara yalan söyleyemem. Ayrıca aldatarak ve yalan söylemek yerine neden medenice ayrılmıyorsun ki?''

''Eğer, eğer ki birine bi şey söylersen hasta olduğunu hatta ölmek üzere olduğunu herkese söylerim. Bana ahlak dersi öğreteceğine ilk önce kendin yalan söylemeyi bırak. Ya da hasta olduğunu değilde başkanınızın oğlu olduğunu söyleyeyim. Düşünsene yüzlerindeki hayal kırıklığı ile sana bakan ifadelerini.''demiş ve yalan olduğu bariz belli olan bir kahkaha bırakmıştı gergin ortama.
Wooyoung  cevap vermek için ağzını açıyordu ama ne diyeceğini bilmediği için ağzını geri kapatıp sessiz kalmıştı. Ne diyebilir ki? Haklıydı daha kendisi bile yalan söylerek neden başkasına karışıyordu ki? Ama söz konusu sevdiği adam ve grup arkadaşlarıydı.