BÖLÜM 8

579 27 23
                                    


Selam arkadaşlar, nasılsınız?

Hikayemizin sekizinci bölümüyle yeniden karşınızdayım. Kaldığımız yerden devam ediyoruz. Umarım seversiniz bölümü. Sabırsızlıkla okumanızı bekliyorum..😍

Bu arada hikayemi okuyan, bana destek olan, yıldızlar ve yorumlar bırakan tüm okuyucularıma kocaman sevgiler gönderiyorum. İyi ki varsınız..🙏🏻🎈

Şimdi keyifli okumalar olsun..

..

Açelya Ahu'nun anlatımıyla..

Uzun bir bakışma olmuştu aramızda, şiirin son dizelerini okumamızdan sonra..

Sertçe yutkundum.Yeniden aklıma doldu yaşanılanlar..

"I ıı.... Benim gitmem lazım, kalamam burda, olmaz.." dediğimde, elimi başıma dayadım ne yapacağımı düşünmek için. Sağa sola bakındım sersemce..

"Neden? Gitme.. Noldu?" dedi aceleyle, paniklemişti.

"Ben iyi değilim.. Gerçekten, hiç iyi değilim Arslan.. Sen benim aklımı dağıtıyorsun, kafamı kurcalıyorsun.. Yaptıkların aslında beni hiç ilgilendirmemeli ama ilgilendiriyor.. Ben kendimi ilk kez aldatılmış hissediyorum.. Bunları Furkan yaptığında umrumda bile olmuyor ama sen.. Seni o kadınlarla düşündükçe çıldıracak gibi oluyorum... Sen sanki sadece bana aitmişsin gibi hissediyorum.. Bunlar çok saçma.. Anlıyor musun? Benim senden uzak durmam lazım.. Bizden olmaz.." diyerek ardı ardına konuştum hızlı hızlı. Aklımdan ne geçiyorsa söylemiştim.

"Gel buraya.." diyerek beni kendine çektiğinde, göğsüne sardı kollarıyla.. "Biraz sakinleş güzelim.." dediğinde, kalbinin sesi kulaklarıma doldu.

"Bırak Arslan.. Dokunma bana o ellerle.." dediğimde sinirliydim zaten.

"Valla ister inan ister inanma ama ben en son sana dokundum.. En son seni sevdim.. Öyle de kalacak gibi.." diyerek mırıldandı..

"Hıı? Nasıl yani? Ya az önceki kadın?" dediğimde başımı göğsünden çekerek yüzüne baktım.

"O benim alt komşum ve en yakın arkadaşım, aynı yerde çalışıyoruz. Anahtarını unutmuş barda, ben de koltukta yatabileceğini söyledim.."

"O kadar mı yani? Nasıl bir arkadaşlık bu?"

"O kadar.." diyerek başını salladı. "Bildiğin arkadaş işte, Ahmet Mehmet gibi.." dediğinde ise umursamazca omuz silkti.

"Peki Ayça? Ayça olmayan bir şey için neden yalan söylesin ki? Sana nasıl inanayım.. Oysa onu yıllardır tanıyorum.."

"Biliyorum, haklısın da.. Ama yemin ederim öyle bir şey olmadı, olamaz.. Ben o kadar şerefsiz bir adam değilim Açelya.. Bana güven.."

"Yine aklımı dağıtıyorsun Arslan.." dediğimde başımı olumsuzca salladım.

"Benim de senden farkım yok...... Gel hadi, biraz çalışalım.. Olur mu?" diye sorduğunda yeniden başımı salladım. Söyledikleriyle beni ikna etmeyi başarmıştı, ona inanıyordum..

Elimi bırakmadan beni arkasından çekerek salondaki koltuğa oturttu. Kendisi de kitaplarını, defterini ve bilgisayarını getirdi masaya bıraktı. Ardından da başladık çalışmaya..

..

Bir süre sonra sıkılarak arkama yaslandım, esnedim.

"Sıkıldın mı? Bırakalım istersen bugünlük yeter.." dedi hemen Arslan, bana dönerek.

"Aslında sıkıldım.. Ve karnım acıktı.." diyerek elimi karnıma dayadım.

"Ne yemek istersen hemen halledeyim, özür dilerim kendimi kaptırdım, sormadım.."

MAVİ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin