MAVİ AŞK

Bölüm 17

Selam arkadaşlar, nasılsınız?

🎈💙Hikayemizin bayram bölümüyle yeniden karşınızdayım. Kaldığımız yerden devam ediyoruz. Umarım seversiniz bölümü, benim için yazması çok keyifliydi. Ve sabırsızlıkla okumanızı bekliyorum..

Bu arada hikayemi okuyan, bana destek olan, yıldızlar ve yorumlar bırakan tüm okuyucularıma kocaman sevgiler gönderiyorum. İyi ki varsınız..🙏🏻🎈

Şimdi keyifli okumalar olsun..

..

Açelya Ahu'nun anlatımıyla..

Kaldığımız yerden devam ediyoruz..

..

"Hadi gidiyoruz.." dediğinde yaptığım hareketlerden dolayı delirmek üzere olduğunu biliyordum. Gömleğin düğmelerini kapattı. Dudaklarını dişledi.

"Nereye?"

"Cehenneme yavrum.." dediği gibi, elimi tutup beni sıradan indirdi ve elimi bırakmadan bizi sınıftan çıkardı.

Nereye gittiğimizi biliyordum..

Elimi hiç bırakmadı. İkimiz de biri bizi görürse ne olur diye düşünmedik bile. Sadece el ele tutuşmuş, koşar adım çıkmıştık okuldan.

Benim aracım yoktu, zaten ihtiyacımız da yoktu. Arslan motorunu park ettiği yere götürdü bizi, başıma kaskı geçirdi ilgiyle, alışmıştım motora binmeye..

Önce o bindi sonra ben arkasına yerleştim ve ellerimi sıkıca beline doladım. "Hazır mıyız?" dediğinde başını hafifçe çevirip, başımı salladım. "Hazırım.."

Motoru çalıştırıp yola çıktığımızda, kendimi öylesine mutlu ve özgür hissediyordum ki..

..

Dakikalar sonra evdeydik.

Kapıyı aceleyle açmaya çalışırken, ben resmen kıvranıyordum. Heyecanım o kadar fazlaydı ki kasıklarım sızlıyordu, onu hemen içimde istiyordum. Dudaklarımı dişledim sabırsızlıkla. O kapıyı açarken bir küfür savurdu, acelemiz vardı!

Kapıyı açtığımda beni içeri yönlendirdi önden, kapının kapanan sesini işittiğimde de bedenini arkamdan bana dayadı ve kollarını bedenime sardı.

"Sen de hazırsan, hemen içine al beni.." diyerek mırıldandı kulağıma doğru. Kalçalarıma sertliğini bastırırken, elini kasıklarıma dayayıp kendine doğru çekti.

"Hemen istiyorum!" dedim itaat ederek. Sihirli sözcükleri duymuş gibi beni çevirdi ve eli boynumu sararken dudaklarımızı sertçe birleştirdi..

Elleri vücudumda gezinerek aynı zamanda da beni soymaya başlamıştı. Bende onu soyuyordum ve dudaklarımızı ayırmamaya çalışıyorduk. Üzerimde sadece iç çamaşırı takımı kaldığında beni kucakladı. Yatağa bıraktığında bedenimi, usulca küfürler ediyor gibiydi. İç çamaşırını sıyırdı bacaklarından.

Deliricektik ikimiz de..

"Sen benim kalbime indireceksin! Bu takım ne Allah aşkına Açelya! Nasıl alırsın bunu!" dediğinde homurdanıyor gibiydi.

"Bunu senin için aldım.." dedim olanı söyleyerek. Aynı zamanda da bacaklarımı aralayıp dizlerimi hafifçe kırarak ayaklarımı yatağa dayadım. Yatağın üzerine çıkıp bacaklarımın arasına doğru yerleşmeye çalıştı. Dudakları bacaklarımın iç taraflarına öpücükler bırakırken gözleri simsiyahtı.