Bölüm 7

353 34 20
                                    

Yorgunlukla çantamı toparladım, sırtıma yüklendim sınıfın çıkışına ilerledim. Neden mi yorgundum ?

Lila bana tüm okuldaki koridorları temizletmişti. Sonra yanıma gelip herkesin önünde ' seni tek başına temizlik yaparken görmek beni üzüyor. Ona hepimiz yardım edelim çocuklar ' diyerek tüm sınıfı da işin içine katmıştı. Tüm okulu söylenerek temzilerken bizimkilerin üzgün ve kırgın bakışlarını üzerimde hissetmek işimi daha da zor hale getirmişti.

Çoğu an Adrien yanıma adımlamıştı ki lila anında delici bakışları ile bana ' uzak dur ondan ' mesajını yollamıştı. Ve ben aynı zamanda tüm temizlik boyunca Adrien'dan kaçmıştım.

Elimle kahküllerimi karıştırıp yorgun yüzümü biraz daha olsun gizledim. Çantamın saplarını tutup ilerlemeye devam ettim.

Çıkışa geldiğimde kardeşini kolunun altına alan luka'yı gördüm.

Merdivenin aynı basamağındaydık. O bir tarafta, ben bir taraftaydım. Anlaması için ona baktım, ama o bana yine donuk bir ifade ile bir süre baktı ve yanına gelen kagamiye döndü.

O da bir anda onun yanında olmaya çalışmıştı. Bu devam ederse tahminimce aşklarını fark edeceklerdi. Onları kıskanmıyordum, hatta luka onunla mutlu olacaksa sonuna kadar destek olmaya hazırdım. Ama bende kalan kırık kalbini onarmadan başkasına gitmesini istemezdim.

Önüme dönüp derin bir nefes aldım, bu sorunların üzerinden gelecektim. Mutlaka bir gün her şeyi hallederdim, bir şekilde kazanmanın bir yolunu hep buluyorum.

" iyi akşamlar dilerim Marinette !" Lila el sallayarak güldü. Göz devirdim. Önüne dönüp ilerlemeye başladı.

O gidene kadar çok yavaş adımlarla okuldan çıktım. Sonunda mahalleden çıkıp gözden kaybolduğunda okulun merdiven altına koştum. Çantamı yere fırlattım.

" ne yapıyorsun Marinette?"

" dönüşeceğim tikki, onu takip etmeliyim. Dediğim gibi, bir planım var " başını salladığında gülümsedim.

" tikki, benekler !"

Etrafa bakıp kimsenin olmadığından emin olduğumda yoyomu okulun çatısına salladım. Çatıda eğilerek yoyomun kamerası ile lila'yı buldum.

" bakalım o gizemli ortağın aslında kim ?"

Başka bir yöne döndüğünde ona en yakın binaya uçtum.

Onu bu şekilde en az yedi kere daha takip ettim. Sonunda geldiğimiz yer, Agreste malikanesiydi.

" senin gibi bir yalancının orada ne işi olabilir ki?"

Malikaneye bakan bir binanın çatısına sindim. Yoyomun kamerası ile içeriye bakmaya çalıştım ama camlar filtreliydi. İçeriyi göstermiyordu.

Bende beklemeye başladım. Lila çoktan demir kapıyı ve giriş kapısını rahatlıkla geçmişti.

Ben onun çıkışını beklerken bir araba malikaneye yaklaştı. İçinden Adrien ve Felix inince onları izlemeye başladım.

Kamerayı daha da büyüttüm. Adrien kolunu Felix'in omuzlarına atıp onu kendine yaklaştırdığında gülümsedim. Bir elimi çeneme dayayarak izlemeye devam ettim.

Tam ikisi içeriye girecekken kapıdan çıkan lila Adrien'ın üzerine düştü. Benim de elim çenemden düştü, başım sertçe çatı ile buluştu.

" bu acıdı !" Elimle burnumu okşarken unuttuğum kameraya baktım. Lila Adrien'ın üzerinden kalkıp ona bir amele sümüğü gibi yapışmayı sonunda kenara bıraktı. Nazik hareketlerle Adrien'ın kıyafetlerini temizlemeye başladığında öğürme sesleri çıkarıyordum.

Sonunda Adrien içeriye girdi. Felix içeriye girmeden direk Lila ile bahçeye geçtiğinde, uğur böceği tarafım devreye girdi. Şüpheli davranıyorlardı. Tam da şu an lila'nın peşinde olmalıydım.

İkisi bahçede yürümeye devam ediyorlardı. Kapıdaki korumalardan uzaklaşmaya çalışıyorlardı.

" Merhaba böcüşüm !" Çığlık atarak ayağa kalktım.

" kara kedi, beni korkuttun. Ama iyi ki geldin. " konuşmak için ağzını aralamaya çalıştığında onu kuyruğundan tutup aşağıya çektim.

" saklan ve sessiz ol, şunu da ödünç almalıyım " çubuğunu aldığımda anlamayarak bana bakmaya devam ediyordu.

" onunla ne yapacaksın leydim ?" Dediğinde, onun çubuğundan çıkardığım dinleme cihazına bakarak sırıttım.

" birazdan anlarsın.  "  dediğimde gözlerini kırpıştırarak bana baktı. Anlamadığı belliydi.

Yoyomu Agreste Malikanesinin bir ağacına sallarken sessizce dal ve yaprakların arasında gizlendim. Cihazı dala yapıştırıp hızla az önce durduğum çatıya uçtum.

Lila ve Felix yaptığımı fark etmeyince diğer cihazı kulağıma dayayarak dinlemeye başladım.

" uğur böceği, bana ne yapt-" elimle kara kedinin ağzını kapatıp ona ters bir bakış attım ve önüme döndüm.

"... neden o kıza taktığını hala söylemedin. Bana her şeyi anlatmıyorsun ama benden onu sinir etmem için yardım mı istiyorsun?"

" zamanı geldiğinde, sen de öğreneceksin. Şimdilik sadece dediğimi yap. Marinette'i tehtid ediyorum, onun sırrını bildiğini söylersen senin de her dediğini yapar. İkimiz de onu kölemiz haline getirdiğimizde sonunda elime geçmiş olacak. O budala kızı önce Adrien'dan, sonra da tüm sınıftan ve okuldan men edeceğim !"

" bu şeytani hallerini seviyorum, bazen koca pariste tek beyine sahip kişi senmişsin gibi geliyor "

" teşekkürler Felix, şimdi bay Gabriel'e bu olanları rapor etmem gerekiyor. Sonra görüşürüz "

O cilveli bir şekilde konuştuğunda öğürme sesi çıkardım. Gerçekten neler dönüyor burada ?

Cihazı yoyoma geri takıp hızla bir çatıya salladım. Gidecekken kara kedi benim bileğimi tuttu.

" uğur böceği, tanrı aşkına !" Sitemle konuştuğunda yoyomu geri çektim. Onunla malikaneden biraz uzaklaştık.

Yere oturduğumda o da ciddi bakışlarla karşıma oturup kollarını bağladı. Tebessüm ederek ona baktım.

" anlatmaya nasıl başlasam bilemiyorum, şöyle ki ..." düşünmeye başladım. Sallayabileceğim bir yalan bulunca konuşmaya başladım.

" aslında ben devriye gezerken bir okulun önünden geçiyordum. Marinette ve lila'yı fark edince durup onları izlemeye başladım " dediğimde meraklı bakışları ile bana bakmaya devam etti. İnandırıcı oluyordu, zaten çok yalan söylemeyecektim.

" lila zavallı masum kızın bir sırrını öğrenmiş belli ki. Kıza ' dediklerimi yapmazsan bunu herkese söylerim ' diyerek tehtid ediyordu. Ben de lila'yı takip ettim ve şimdi konuşmasını ses kaydına aldım. Bunu Marinette'e vereceğim. O da lila'yı üzerinden savuracak. Anlıyor musun?"

Diyerek bir kaç kez gözlerimi kırptım. Gülümseyerek başını eğdi ve kedi kulaklarını kaşıdı.

" ben de çok büyük bir şey sanmıştım, yine de yaptığın hoş leydim. Marinette'i tanırım, fazla iyi niyetli bir kız. " başımı salladım ve ayağa kalktım. Kedicik, beni şımartıyorsun.

" her şeyi öğrendin, sonra görüşürüz kedicik !" El sallayarak yoyomu fırlattım ve ilerlemeye başladım.

Eve geldiğimde eski halime dönüştüm. Heyecanla çığlıklar atmaya başladım. Kwamiler hızla etrafıma toplanırken tikkiye bir makaron fırlattım.

" başardım, Lila tehtidini üzerimden attım. Bu ses kaydı ile, yani sayılır. Ama yaptım işte !" Diyerek güldüm. Kwamiler bir anda üzerime uyruğunda onların kuvveti ile yere düştüm.

Hepsi kıkırdarken ben de gülerek hepsini kollarımla sardım. Şu zor günlerimde yanımda olmaları oldukça şirindi.

" seninle gurur duyuyorum Marinette, başaracağına inancım tamdı !" Tikki de yanağıma yapıştığında rahat bir nefes aldım.

Sen bittin lila, bu sefer gerçekten bittin.

𝐌𝐚𝐬𝐪𝐮𝐞𝐫 🌕Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin