Bölüm 17

257 29 8
                                    

3 Hafta sonra :

" sadece bir gün daha, parayı denkleştiriyorum !"

" yarın da o odada olduğunu görürsem eşyalarını kapının önüne atarım bilmiş ol Mia !" evet, adım da farklıydı. Burada gizli kalıyordum. Her şeyimin farklı olması gerekiyordu.

Pansiyonun sahibi sonunda gittiğinde rahat bir nefes vererek kapıya sırtımı yaslamayı bıraktım. kwamiler son günlerde fazlasıyla stresliydi. Bu salak adamın onları ifşa etmesinden korkuyorlardı, bende. Bu durumu hemen çözmezsem kötü sonuçlarla karşılaşacaktık.

" bakın, kutu size emanet. Onu koruyamazsanız bile mucizeleri alın ve kaçın. Bu gün son kez pansiyon arayacağım. Olmazsa sizi buradan alıp Fransaya geri götürürüm. Tamam mı ? " hiçbiri benden ayrılmak istemiyordu. Başlarında kalan tek keşiş bendim. Bana da bir şey olursa onlara kim bilir neler olurdu.

" tamam usta Marinette " hepsi üzgün sesi ile konuştuğunda somurtarak onları kollarımın arasına aldım.

" bir yolunu bulacağım, eskisi gibi hayatımıza devam edeceğiz. Annemi bulamazsam bir süre buna ara veririm. Bu en doğrusu olur " hepsi benden ayrılsa da üzgündüler. Hem kendileri için, hem de benim için.

" ya hayallerinin, annenin peşinden gitmek ne olacak ?" Pollen konuştuğunda şirinliği karşısında kıkırdayarak onu avuçlarım arasına aldım.

" beni düşünmenize sevindim ama benim öncelikli görevim sizleri ve mucizeleri korumak. Annemin güvende olduğunu da biliyorum. Sizi kaybetmeyi göze alamam. Bir süre daha kalırım ama, daha sonra gideriz "

Hepsi başını sallayarak kutudaki bölgelerine döndü. Ben de hazırlanmaya başladım. Lenslerimi taktım, şalımı ve maskemi de başıma taktım.

Siyahlara da büründüğümde artık hazırdım. Tikki ve Kaalki'yi çantama atıp sessizce dışarıya çıktım. Kapıyı kilitledim ve mahallelerde yeni pansiyon aramaya koyuldum.

Bu süre boyunca iki kere akuma salınmıştı. İkisini de eskisi gibi kara kediyle halletmiştik. Bir sorun olmamıştı, bende bir şey fark etmemişti. Bu güzel.

Telefonuma bildirim gelince hızla ne olduğuna baktım. Akuma saldırısı, çünkü ben şom ağzımı açmıştım.

Tebessüm ederek bir ara sokağa girdim. Kötülerle savaşmayı ve uğur böceği olmayı seviyordum. Burada olduğum süre zarfında bunun değerini daha iyi anlamıştım.

" tikki, benekler. Kaalki, tikki. Birleşin !"

" yolculuk !"

***

" mucize uğur böceği !"

Yaşlı adam ile polisler işlendiğinde kara kedi ile yumruklarımızı tokuşurduk.

" çak bakalım !" Gülümseyerek ona baktım. Tam yoyomu sallayarak gidecektim ki, bir kaç metre ötemdeki Kagami ve Luka'yı gördüm. Şey yapıyorlardı ...

" garip değil mi ? Bu ikisi Adrien ve Marinette'den ayrılıp birbirleri ile çıkmaya başladılar. "

" onlar adına sevindim " diyerek gülümsedim. Kara kedi gülümsememin saçmalığını anladığında gülmeyi bıraktım.

" sadece, gerçekten onlar adına sevindim. Marinette uzaktayken bu kadar mutlu olmaları garip " kara kedi tebessüm ederek konuşmaya başladı. Hala onları izliyorduk.

" sen bunu nereden biliyorsun diye sormayacağım. Ben de şunu biliyorum, o ikisi son zamanlarda kötü şeyler yaşamış. Marinette gittikten sonra yani, luka çok üzülmüş. Kagami'nin de ailesel sorunları var. İkisi birbirinin çıkış kapısı gibi. Anlıyor musun ?"

𝐌𝐚𝐬𝐪𝐮𝐞𝐫 🌕Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin