𝐌𝐚𝐬𝐪𝐮𝐞𝐫 🌕

Bölüm 9

Çıkışta kızlar ve lukayla birlikteydik. Kızlar bizim pastanenin önündeydi, ben de biraz ötede luka ile konuşuyordum.

" Gelmek istemediğine emin misin ? Beraber zaman geçirirdik " dediğimde omuz silkip kızlara baktı.

" seninle daha sonra takılırız. Şimdi kızların yanında dur " başımı salladım ve yanağını öptüm.

" her şey için teşekkür ederim luka, bana inanmayacaksın diye çok korkuyordum " gülümseyerek saçlarımı karıştırdı.

" sana her zaman güveniyorum Marinette, bazen kırılsam da ... " devam etmedi. Bir şey demedim.

Kagami ile benim aramda çelişki yaşadığı çok açıktı. Bu tür şeyleri fark etmeyen ben nasıl oldu da bunu fark etti bilemiyorum. Sadece gözümün önünde olan şeylere karşı nasıl tepki vermem gerekiyor onu da kestiremedim. Akışına bırakmaya karar verdim. Luka ne yaparsa yapsın saygı duyacaktım, çünkü o da bana aynısını yapıyordu.

O bana bu düşüncelerimi gözleriyle yansıtırken tebessüm ettim. Şaşırdı, arkamı dönüp hızlıca kızların yanına gittim.

" hadi kızlar, bu gün parti vermeliyiz !" diye bağırdım. Onlar gülüşürken ben acele ile odama koştum. Lila artık bir sorun teşkil etmiyordu. Bunu kutlamasak olmazdı.

Lila daha sonra sınıfa gelmişti ve mükkemmel ötesi yalan yeteneği ile herkese hafızasında oluşan sorunlar başlığı altında harika bir hikaye uydurmuştu. Ardından Felix'i de bu sorunu yüzünden tehtit ettiğini söyleyerek ağlamıştı. Dediğim gibi, bunu gören herkes ona da inanmıştı. Yine de beni de affetmişlerdi.

Sonrasında Lila yüzüme bile bakmamıştı. Buna şaşırmıştım, beni yeniden tehtid edeceğini sanıyordum ama yapmamıştı.

Onlar arkamdan gelirken tikkiyi çantamdan çıkardım. Kızlar merdivenden yavaşça çıkarken ben de bir kaç basamak yukarıdaydım.

" kwamileri uyar tikki " tikki başını salladı ve uçarak kayboldu. Rahatlayarak kızları bekledim. Beraber eve çıkıp odama geçtik.

" o kadar mutluyum ki bir anda bir tepsi tatlıyı gömebilirim !" Bağırarak kendimi koltuğuma attım. Kızlar da kıkırdayarak etrafımda dizildi.

Bana bir sürü soru sordular. Hepsini sır adı altında üstü kapalı açıklamaya çalıştım.

Sonunda farklı şeylerden sohbet etmiş, yiyerek ve içerek güzel vakit geçirmiştik.

" kızım, lila'yı affettin değil mi ?" Alyanın sorusu ile beş kız da bana bakmaya başladı.

Bardağımı alıp parmağımla kenarlarını dolaşmaya başladım.

" affettim sayılır, sadece biraz zaman gerek " benim onun kafasında uğur böceği olmadığımı bir şekil kanıtlamam gerekiyordu. Ve nasıl yapacağımı da biliyordum. Tıpkı kwami avcısında olduğu gibi.

" o zaman Felixi de affettin ?" Dediğinde gözümde alevlenen öfkeme engel olamadım. İşte onu asla unutmazdım, bir iki derken yaptıklarının sonu gelmiyordu.

" size şunu söylemek istiyorum kızlar, Felixe dikkat edin. O Adrien kadar masum değil"

Nasıl ona sınıfta ısındım anlayamıyorum, o lila'dan da kötü biriydi. Daha iyi biri olabileceğini düşündüm ama cidden çizgiyi aşmıştı. Ben harekete geçmeseydim onun için de bir kukla haline gelecektim.

" ama lila Felixi tehtit etmiş Marinette, bu onu kötü biri yapmaz " Mylene konuştuğunda derin bir nefes alarak elimle bana yaklaşmaları için işaret ettim.