Bölüm 8

358 36 35
                                    

Medya: Sonradan değeri bilinecek bir Queen 💅🏻

Sabah büyük bir neşe ile ve erken kalkmam canım ailemde şok etkisi yaratmıştı.

Hızlıca kahvaltımı ettim ve okula koştum. O kadar mutluydum ki havalara uçabilirdim.

Sınıfa heyecanla koştum. Bodoslama içeriye girdiğimde tüm sınıf bana baktı. Neyse ki öğretmen yoktu. Lukanın da burada olduğunu görünce koşarak ses kaydını öğretmenler masasını üzerine koydum.

Arkamda fısıltılar oluşurken kimse neler olduğunu anlayamamıştı. Ses kaydı başlarken ben de kollarımı bağlayarak hepsine bakmaya başladım.

"... neden o kıza taktığını hala söylemedin. Bana her şeyi anlatmıyorsun ama benden onu sinir etmem için yardım mı istiyorsun?"

" zamanı geldiğinde, sen de öğreneceksin. Şimdilik sadece dediğimi yap. Marinette'i tehtit ediyorum, onun sırrını bildiğini söylersen senin de her dediğini yapar. İkimiz de onu kölemiz haline getirdiğimizde sonunda elime geçmiş olacak. O budala kızı önce Adrien'dan, sonra da tüm sınıftan ve okuldan men edeceğim !"

" bu şeytani hallerini seviyorum, bazen koca pariste tek beyine sahip kişi senmişsin gibi geliyor "

" teşekkürler Felix, şimdi bay Gabriel'e bu olanları rapor etmem gerekiyor. Sonra görüşürüz "

Ses kaydı kendiliğinden bittiğinde o meşhur sırıtışım ile telefonumu cebime attım. Herkes ayaklanarak Lila ve Felix'e bakmaya başladı.

" bir kaç gündür tüm yaptıklarım onun yüzünden, beni tehtit ediyordu. Eğer yapmazsam benim için önemli olan bir sırrımı açığa çıkaracaktı. "

" sen ciddi misin ?" Diyen luka ile gülümseyerek başımı salladım. Adrien da konuşmaya başladı.

" Marinette'e inanıyorum. Hem neden inanmayayım ki ? O her zaman hepinize yardım eden biri. Son zamanlarda kötülük yapsa da sebebi ortada. Bence siz de ona inanmalısınız "

Lila büyük ihtimalle imajını zedelememek için , Felixin ve kendisinin paçasını kurtaracak harika bir yalan savuracaktı. Çoğu buna inanırdı ama önemli değil. Tek önemli şey sonunda herkesin bana da inanacağı ve her şeyin eskisi gibi olacağı.

" ben inanıyorum" Alya konuştuğunda herkes benzer tepkileri vermeye başladı. Kızlar koşarak yanıma geldiğinde kollarımı açtım. Hepsi ile sarılmaya başladım.

" Marinette'in öyle biri olmadığını biliyordum zaten !" Alix konuştuğunda hepimiz güldük.

Beraber kucaklaşmamız biterken arkamda hissettiğim biri ile kim olduğuna baktım. Lila akıllı tahtaya telefonunu bağladı ve videoya bastı.

" demek beni açığa çıkardın Marinette, sen kendini akıllı mı zannettin ? Herkes bu video'yu izlediğinde kimin kazandığını göreceksin!"

Delirmiş gibi bana bakarak kahkaha attığında luka da yavaşça yanıma gelmişti.

" ne saçmalıyorsun ?" Tersçe ona sorduğunda Lila alttan bakan bakışları ile lukaya yaklaştı. Kaşlarımı çatarak onu izledim.

" zavallı gitarcı çocuk, sevgilinin neden saçma sapan bahanelerle yanından, yanınızdan ayrıldığını biliyor musun ? Bunu hiç düşünmediniz mi ?" Kızlar da anlamayarak ona baktı. Maskesini çıkarmıştı. Gerçek yüzü ile karşımızda duruyordu. Ben ise ne yapacağımı bilemez haldeydim.

" gerizekalılar, hepiniz gerizekalısınız !" Bir anda bağırdığında herkes şaşırarak ona baktı.

" lila, burada neler oluyor tatlım ?" Bayan Bustier de geldiğinde lila deli gibi bir kahkaha attı ve bağırdı.

" hiç bir şey olduğu yok. Sadece küçük Marinette'in boyundan büyük işlere kalkıştığı o sırrı birlikte seyredeceğiz !"

Yine kahkahalara boğulduğunda korkuyla tahtaya ve etraftaki herkese baktım. En son bakışlarım Adrien'a kaydı ama o tahtaya bakıyordu.

Önüme dönüp kızaran gözlerim ile lukaya baktım. O ne tepki vereceğini bilemiyor gibiydi. Yine de saçmalamalarımın bahanesi olması onu mutlu etmişti.

Önüme dönüp lila'ya baktım. O sırada aklımdan bir sürü düşünce geçiyordu. 

Şu an her şeyi mahfetebilirdi. Gardiyanım, sorumluluklarım çok fazla. Ayrıca Parisi Hawkmoth'tan da korumam gerek ama her gün daha da güçleniyor. Ve şimdi lila bunu yaparsa Hawkmoth için açık hedef haline gelirim. Yeni uğur böceği bulsam bile o çömez olur ve onu daha hızlı yenebilir. Ayrıca gardiyan olduğum için tüm kwamiler de benim gözetimim altında. Yanlış hareketim ve lila'nın ağzından çıkacak her söz aleyhime işleyecekti.

Tam o sırada arkasından atılan Adrien telefonunu alıp videoyu sildi.

Herkesten şaşkınlık nidaları yükseldi. En çok da benden. Lila da hızla arkasına dönüp Adrien'ın üzerine atıldı.

" ver onu bana, sana ver dedim !" Adrien ise hızla telefonu bana fırlattı.

" videoya bakmadan sildim, sen yine de kontrol et. Ve rica ederim !" Diyerek göz kırptığında gülümseyerek telefonu karıştırmaya başladım.

" başka kopyası var mı lila ?" Başımı telefondan kaldırıp ona baktığımda, domates gibi kızardığını ve ağlamak üzere olduğunu gördüm. Bu haline bakarak cevabımı almış oldum. Son kopyayı da telefonuna aktarmış olmalı.

" lanet olsun, lanet olsun !" O bağırarak ve koşarak sınıftan çıktı.

Felix de kapıdayken uzun uzun bana baktı. Anlamlandıramadığım bakışları devam ederken sonunda belli belirsiz bir tebessüm etti ve gitti. 

Öğretmen diğerlerini zapt ederken ben de telefonunu masaya koyarak lukaya döndüm.

" sanırım seni çok kırdım, gerçekten özür dilerim luka. Beni buna zorladı, yapmazsam o sırrımı açıklayacaktı "

Yaşlarımı daha fazla tutamadım. Kızlardan 'oww' gibi tatlı nidalar yükselirken elimle yüzümü kapattım. Sesizce ağlarken bedenimi saran lukanın kolları bir nebze olsun rahatlamamı sağladı.

" bu açıklama benim için yeterli Marinette. Gözlerin, her şeyi anlatıyor. Sana içimde hep inanmıştım " kulağıma fısıldadığında titrek bir nefes aldım. 

" hadi, herkes sana bakıyor. Biraz toparlan, olanları akşam konuşuruz " başımı sallayarak ondan ayrıldım. Eliyle yaşlarımı sildiğinde gülmeden edemedim. O çok iyi biri, bu kadar güzel kalpli birini kırmıştım. Neyse ki her şey düzelmişti. 

Herkes sırasına geçerken ben de Alya'nın yanında yerimi almıştım. Bayan Bustier derse başlarken önümde oturan Adrien'ın omzuna dokundum. Bana döndüğünde gülümseyerek konuşmaya başladım. 

" Teşekkür ederim Adrien. Bana ne kadar yardım ettiğini tahmin bile edemezsin " gülümseyerek kolumu sıvazladı. Bana dokunması ile anında kalbim farklı bir ritimle atmaya başladı. Yutkunarak kolumu yavaşça çektim. O da umursamadı zaten. 

" rica ederim Marinette, sen benim değer verdiğim bir sınıf arkadaşımsın " dediğinde zoraki bir gülümseme sundum ona. O da gülümseyerek önüne döndüğünde göz devirip kalemimi elime aldım. Sadece arkadaştan sınıf arkadaşına yükselmiştim. Bu da bir gelişme, değil mi ? 

Alya da düşüncemi anlayarak güldü. Bende kıkırdarken kolunu omzuma atıp beni kendine çekti.

" seni yanlış anladığım için üzgünüm kızım " 

" sorun yok Alya, siz benim en iyi arkadaşımsınız. " 

Bu bölüm biraz kısa ama diğer bölümlerle telafi ederim 😚😉❤

𝐌𝐚𝐬𝐪𝐮𝐞𝐫 🌕Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin