Bölüm 10

357 32 39
                                    

Üçüncü kişi ağzından :

Marinette okulda kendi kimliğini kurtardığı için güzel bir gün geçiriyordu. Akşam, tasarımları ile uğraşıyor ve Jagget Stone müzikleri dinliyordu. Kwamiler ile ilgileniyor, ailesi ile zaman geçiriyordu. Şu an gerçekten mutluydu.

Adrien da babasının katılacağı, onun da bir partner ile katılması gerektiği partiyi düşünerek yatağında uzanıyordu. Kagami ile gidecekti. Ama Kagami'nin ondan uzaklaştığı düşünmeye başlamıştı.

Son zamanlarda kagami Adrien'a vakit ayıramıyordu. Adrien ve kagami de bunun farkındaydı elbette.

Ama Adrien anlam veremiyordu. Nerede hata yaptığını sorguluyordu . Bazen 'Kagami'ye yanlış bir şey mi dedim ? ' diyordu ama onunla bunca zamandır yaşadığı ilişkisinde kesinlikle tek bir prüz çıkmamıştı. Hem, Kagami açık sözlü bir kızdı. Öyle olsaydı ona rahatlıkla söylerdi.
' Başka bir şey olmalı 'diyordu. Yine cevabı bulamadığında, kafası daha da karışıyordu.

Luka, o sırada son kez keman provasını yapıyordu. Gecenin bir vakti, yarın gece milyonlarca insanla dolacak olan salondaydı. Prova yapıyordu ama ihtiyacı yoktu. İhtiyacı olan şey kafasındaki karman çorman olmuş düşünceleri netleştirmekti.

Kemanı sakince çantasına yerleştirip omuzlandı ve koca mekanda çıkış kapısına ilerlemeye başladı. Adım sesleri yankı yaptığı için dikkati bir nebze olsun dağılıyordu.

Temizlikçilere iyi geceler dileyerek çıktı. Karanlık sokakta nehre doğru ilerlemeye başladı.

Bakışlarını karanlıkla parıldayan hilale çıkardı. Etrafta parlayan yıldızlara ve gecenin harika karanlığına baktı. Aklına Marinette'in gelmesi gerektiğini düşünüyordu. Onun yerine gece'ye baktığında aklına gelen ilk isim Kagami'ydi.

Eliyle saçlarını karıştırıp ofladı ve ilerlemeye devam etti. Keman çantasına daha da sıkı asıldı.

O gün, lunaparkta olanları düşünmeye başladı. Kabinde, gelen insanlara öpüştüğü izlenimini vermek için yüzünü kagaminin yüzüne kapatmıştı. İkisi de o an arasındaki çekimi fark etse de bu fark etmekten en uzak kişi kagamiydi.

İnsanlar gittiğinde kagami tokadını hızla lukanın suratına geçirmiş ve kabinden çıkarak ilerlemeye başlamıştı. O tokat lukaya nedense hiç batmamıştı. Zoruna gitmemişti, onun için önemli değildi.

Onun için önemli olan aralarındaki bu işin içinden çıkılmazlık haliydi. Net bir şey olmaması Luka'nın hoşuna gitmiyordu. Marinette'i seviyordu, ama ondan uzaklaştığını da hissedebiliyordu. Ama bu uzaklığın Kagami ile bir ilgisi var mı onu da bilmiyordu. Tek bildiği Marinette'i kırmak istemediği.

Ara sokaklardan ilerlemeye devam ederken yerde oturan birini fark etti. Yavaşça yanına yaklaştı. Onun kagami olduğunu anladığında gerçekten çok şaşırmıştı.

" kagami, bu sen misin ?" Dediğinde, kız yerdeki başını kaldırıp lukaya baktı. Kendini toparlamak adına saçlarını ve kıyafetini düzeltti. Ayağa kalktı ve cevap verdi.

" evet, ne var ?" Tek kaşını kaldırıp ona baktığında luka tebessüm ederek sırtını kirli duvara yasladı. Kagami de aynı şekilde, sırtını duvara yasladı. Kollarını bağladı ve luka'nın olmadığı her yerde gözlerini gezdirdi.

" hiç, seni sokakta bulmayı beklemiyordum"
Kagami başını sallayarak geçiştirdi. Boğazı ağlamaktan sızlıyordu. Gözleri de aynı şekilde.

𝐌𝐚𝐬𝐪𝐮𝐞𝐫 🌕Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin