𝐌𝐚𝐬𝐪𝐮𝐞𝐫 🌕

Bölüm 21

" burası neresi ?"

" gardiyanlar burada en büyük mucize kutusunu korurlar. Uğur böceği'nden getirdikleri mucize kutusu "

Diyerek hızla sıçradı. Çubuğundan da yükselmek için yardım aldığında ying-yangın karanlık tarafına oturdu.

Diğer yeri çubuğu ile gösterip sonra çubuğunu bana uzattığında tereddüt ettim.

" hadi " diyerek ısrarcı bir şekilde çubuğu uzattığında başımı sallayarak aynısını yaptım. Son anda düşmekten kurtulup sütuna oturdum.

" ying-yang, karanlık içinde iyilik. İyilik içinde karanlık. Dünyadaki her şeye ne kadar da benziyor değil mi ?"

Bir şey demeden aşağıdaki suyu inceledim.

" suya dokunursak ne olur ?"

" ölürsün "

Bir anda konuşması ile suya yaklaşan elimi hızla geri çektim. Yutkunarak anneme bakarken annem deli gibi kahkaha atmaya başladı.

" sadece şakaydı tatlım, bu su özel bir su. Vücudumuzdaki yaraların iyileşmesini sağlayan ve bizi kötülüklerden biraz arındıran bir su. Her şeyde olduğu gibi elbette fazlasının bir çok zararı mevcut. O yüzden bu oda her zaman korunmalı "

" anlıyorum... " uzun bir sessizlik oldu. Annem gözlerini kapamış, meditasyon yapıyordu. Elimdeli çubuğu da suya değmeyecek şekilde dışarıya uzattım. Kendimi sütundan dışarıya çıkarınca boğazımı temizledim.

" anne "

Annem istemeye istemeye gözlerini açtı. Hızla kızaran gözlerimi sildim ve konuşmaya başladım.

" bana neden cevap vermedin ? Ne zaman, ne zaman döneceksin anne ? Ailemiz eskisi gibi olamayacak mı ?"

Avuç içlerim ile yaşlarımı sildiğimde annemin hala oradan ayrılmadığını gördüm.

" Marinette, ben de en az senin kadar bunları isterim. Ama sorumluluklarımdan yıllarca kaçtım zaten. Daha fazla, omzumda yük ve yüreğimde pişmanlık bırakacak sorumluluklarım olsun istemiyorum. Şimdi onları yapmam gerek, zamanı geldi de geçiyor. Eğitimimi tamamlamalıyım. "

Başımı hızlıca salladım. Onu anlayabiliyordum. Ben de mucize kutusunun gardiyanı olarak şunu söyleyebilirdim ki, şu an her şeyden çok mucizeler önemli geliyordu. Annemin de tapınakta olan görevini ve eğitimini yerine getirmek istemesi çok normaldi.

" Marinette, benim güzel meleğim. Yapma böyle, hem-" Annem hızla yanıma atlayıp ellerimi tuttu.

" -sonsuza kadar gitmiyorum. Eninde sonunda yanınızda olacağım. Sadece, bir süre daha sabret. Üç ay çoktan geçti bile. Senin ve baban için daha çok çabalayacağım. Erkenden gelmeye çalışacağım "

Başımı sallayarak burnumu çektim. Annem yaşlarımı sildiğinde gülümsedim. O da gülümsedi.

" artık gitsem iyi olacak, burada daha fazla kalamam değil mi ?" Annem de yaşlarını akıtırken buna rağmen güldü ve onayladı.

" evet tatlım, gitmen gerek. Ara sıra, gel. Tamam mı ?" Gülümsedim. Başımı salladım ve son kezmiş gibi, sıkı sıkıya sarıldım ona.

" seni çok seviyorum anne, ne olursa olsun seni her zaman seveceğimi bil "

" bende seni tatlım, ben de seni "

***

Bir kaç gün geçmişti, insanlar bana daha sıcak davranmıştı. Annemle beraber tapınağı gezmiştik.