𝐌𝐚𝐬𝐪𝐮𝐞𝐫 🌕

Bölüm 20

" üzgünüm kel adam-"

" ben gardiyanım !" Kara kedi tek kaşını kaldırarak devam etti.

"-gardiyan, ben mucizemi sadece uğur böceği isterse veririm. Sen ne istiyorsun uğur böceği ? Bu adamın dediklerini mi yapacağız ?"

Bilmiyorum. O adam gardiyanların gardiyanı, onu dinlememiz gerekiyor. Ama bu onun her kararının doğru olduğu anlamına gelmez. İçimdeki ses bana onu dinlememi söylüyor ama mantığım bana Shadowmoth'u kara kedi ve benim yenmem gerektiğini söylüyordu. Ve bir kahraman her zaman kafasını kullanmak zorundadır. Duygularımın beni yönlendirmesine izin veremem.

" bak gardiyan, ben uğur böceğiyim. O da kara kedi. Tapınak yok olduğunda, ve siz de olmadığınızda usta fu çok zor kararlar aldı. Beni uğur böceği olarak seçtiğinde kendime ve parise bir söz verdim. Her ne olursa olsun onları koruyacağım. Bu sözümün arkasındayım, biz senden daha çömez olabiliriz ama yine de kara kedi ile aylardır bu şehri onlardan koruyoruz. Bu kadar zaman boyunca herkes için savaştık. Bu yüzden bazı kararları almamıza izin vermelisin. "

" devam et " dediğinde ciddiyetimi korudum ama beni dinlemesi çok mutlu olmama yetmişti.

" mucizelerimizi sadece Shadowmoth'u yenip kitabı ve kayıp mucizeleri bulduğumuzda sana veririz. Ayrıca Gardiyanlığımı da ancak sonrasında sana devrederim. Eğer şimdi bunu yaparsam sözümden dönerim "

" dur bir dakika, gardiyanlığı bırakırsan, bunun anlamı... " üzgünce kediye baktım ve başımı salladım.

" evet, malesef hafızam gidecek. Ama sorun değil, sen benim kimliğimi öğrenirsin ve ben kendimi kaybetmişken, bulmama yardımcı olursun kedi " diyerek kolunu tuttuğumda üzgünce başını salladı.

" kabul, ekibimle pariste gizlice onu arayacağız. Bu biraz zaman alacak, o zamana kadar normal davranın. Akumayı ve tüyü avlamaya devam edin "

İkimiz de başımızı sallarken kedinin yüzüğünün ötmesi ile hızla gitti. Bu konular onu üzmüş olmalıydı ki, hiç hoşçakal demeden gitmişti. Üzgünce dönüşüp tikkiyi yedirmeye başladım.

" zor kararlar alıyorsun Uğur böceği, ama tam da bir gardiyana yakışan kararlar ve fikirler"

" teşekkür ederim efendim " diyerek gülümsedim. Açıkçası, bu adamdan bu sözleri duymayı beklemiyordum. Yine de, o da görevini yaptığı için saygım sonsuzdu.

" şimdi geri dönelim. Bu olanları diğer gardiyanlar ile konuşmalıyım "

" başka gardiyanlar da mı var ?" Başını salladı.

Bir şey demeden dönmüştüm ve tapınağa kapı açtım. İkimiz de içeriye girdik. Tapınak yılın bu zamanı biraz rüzgarlıydı.

" beni takip et, ve eski haline dönüşebilirsin. Sırrın bizimle güvende "

" böyle rahatım " hayır değilim.

Yoyomu elimde tutarak ilerlemeye başladım. Tapınak acayip büyük değildi. Alt tarafı minik şehir falandı yani koskocaman olsa benim dilim tutulur donar kalırdım değil mi ?

" bu taraftan Uğur böceği "

Gardiyanın seslenişi ile transtan çıkmış gibi irkildim. Evet, büyüktü. Dağda olduğu için de karlıydı. Karı severim. İlerlemeye devam ettim.

Bahçedeki ve girişteki bir kaç kişi şaşkınlıkla bana bakarken ben de anlamayarak onları inceledim. Hiç mi mucize kullanan birini görmemişlerdi ?

Hepsinin kıyafeti benzer şekilde tasarlanan çoğu kadın ve erkek beni izlemeye devam ederken, kapıdan içeriye girdik.

Sığınağıma saldıran askerlerin elinde gördüğüm mucize kutusuna ilerledim. Dışarıya çıkan kwamiler hızla üzerime uçtu. Hepsi aynı anda konuşup ses karmaşıklığı yaratsa da gülmeden edemedim.