11.BÖLÜM

540 31 0
                                    

Fazladan bir kişi vardı ve o kişi yanlarında değildi. Belki Lydia ve Stiles'dı ama onlarsa neden beraber gelmediler ki ?
Peter yanımdan ayrılıp arkamızda olan kitabın yanına döndü ve kitabı eline aldığında yanına gittim.
Peter yerdeki ahşap zemine baskı uyguladı ve uyguladığı baskı sonucu çok berbet bir ses ortaya çıktı. Ellerim ile kulakalarımı kapatım ve yine o lanet ağırıyı hissetim.
Ben bunları yaşarken Peter sol cebime bir şey koydu ve kitabı yanımızda olan eski masaya koydu. 

- Burda kal.

Peter dışarı çıkınca sağ cebimde olan ilacı aldım ve cama yaklaştım. Peter onların karşısına geçmiş sadece onları izliyordu. İlk hamleyi bekliyordu.

- Sende olduğunu biliyoruz onu bize ver Peter.

Dedi Scott. Dinleniğimizin farkındaydı ve tedbirli davaranıyordu.

- İçedirde gidip alabilirsiniz.

Dedi Peter. Az önce "gidip alabilirsiniz"dedi. Neden böyle dediki? Yine ne karıştırıyor bu adam.
Derek bir adım öne attı ve sonra ikici adımını. Peter'ın yanından geçti ve eve doğru gelmeye başladı. Kapıyı açtı ve içeri girdi. Bir iki adım ilerledi ve tam karşımda durdu.
Sonra birkaç adım attı ve bana yaklaştı. Tam dibimdeydi ve o bana üsten bakıp hareketlerimi incelerken ben de ona aşağıdan en sert yüz ifadem ile baktım.
Küçük bir gülümseme gösterip hemen yanımızda olan kitaba yöneldi. Masanın üzerinde olan kitabı aldı ve bir süre inceledi. İncelemesi bitince kitabı alıp dışarı çıktı. O çıkınca tekrardan cama döndüm.

- Aldığınıza göre artık gidin.

Dedi Peter. Hepsi gidecekken yine o kalp atışının sesini duydum ve galiba tek duyan ben değildim ki diğerleride durdu. Ve birden hepsi anlaşmış gibi eve geri döndüler. İlk önce içeriye Malia girdi sonrasında sırasıyla Liam, Peter, Derek ve son olarakta Scott girdi. Onlar girince eski masanın yanına yaklaştım ve tek tek hepsinin yüzüne baktım.
Hepside aynı görünüyordu. Her an herşeye hazır bir şekilde tetiktelerdi.

Birkaç dakkika sonra:

Bir süredir evin içindeydik.
Ben ve Malia içerideki koltukta oturuyorduk geri kalanlarımız ise kendi aralarında sesiz bir şekilde konuşuyordular. Ve şu anda içimde onları dinlemek gibi bir istek yoktu.
Dışardaki kişilerin sayısı birden dörde katlanmıştı. Etrafta geziyordular ama bizim yönümüze fazla yaklaşmıyordular.
Bu olayların dışında Beacon Hills'e daha fazla avcı geldiğini Lydia ve Stiles'tan öğrendik. Onlarda Chris Argent'ten öğrenmişler.

- Beklemekten sıkıldım.

Dedi Malia. Kafamı kaldırıp yüzüne baktım.

- Tam olarak ne yapmak istiyorsun.

Dedim. Bir süre yüzüme baktı sonra eli ile dışarıyı gösterdi. Dışarı çıkmak istiyordu ama dışarıda birileri vardı.

- Dışardakileri unutuyorsun galiba.

Dedim.

- Alt tarafı dört kişiler iki sana iki bana hallederiz.

Dedi. Aslında oldukça mantıklı söylüyordu ama bize burda oturmamızı söylediler. Gitmekten zarar gelmez.

- Tamam gidelim ama diğerleri ne olucak.

Dedim. Açıkçası Peter'dan gizli işler çevirmişliğim vardı ama böyle bir durumda pek emin olamıyordum.

- En fazla ne olabilir ki.

Dedi. Haklıydı ne olabilirdi ki. Oturduğum yerden ayağa kaltım ve onunda kalkamasını bekledim. Malia ayağa kalkınca kapıya doğru gittik ve evden dışarı çıktık.
Düz bir rota çizerek ilerledik. Buraya geldiğimde güneş tepedeydi ama şimdi batmak için dakkika sayıyordu.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Malia ile yola kadar varmıştık. Ormandakiler tarafından takip edildiğimizin fakındaydık ama onlardan henüz bir saldırı belirtisi görmediğimiz için tepki vermedik.
O azıcık yoluda tamamladığımızda arabalarımızı park ettiğimiz yere geldiğimizde hiç hoş bir manzara ile karşılaşmamıştık.
Yerde kanlar içinde yatan ölü ve kalp attışları neredeyse hiç olmayan kişilere baktım. Tabiki bunu yapan ve hemen aralarında olan kurt adamlara baktım.
İçlerinden alfa olduğunu tahmin ettiğim biri bir adım öne çıktı.

- Merhaba avcı yandaşları.

Dedi kaba bir sesle. Görünüm olarak tamamen siyah bir takım elbise giymiş, siyah saçlı, siyah gözlü bu adam bana göre kötü adamdı. Avcı yandaşları derken neyi katediğine ise anlam vermedim.

- Kimsin ve bizden ne istiyorsun ?

Dedim. Bir adım daha attı ve bir elini ceketinin cebine koydu. Sonra da ordan bir kağıt çıkadı. Bize biraz daha yaklaştı ve iki adımlık mesafede durdu. Kağıdı bana verdi.

- Bu fotoğraftaki sen değil misin ?

Dedi. Kağıdın ön yüzünü çevirdim. Ben ve Jeremy'nin kurtboğan almak için gittiğimiz karaborsada çekilmiş fotoğraflarımız vardı.

- Fotoğraftaki benim ama....

Ben daha sözümü tamamlayamadan o pençelerini karnıma geçirmişti. Bunu yapması üzerine Malia onu itti ve pençelerini ona karşı savurdu.
Ama o Malia'yı itip arkasında olan kişileri öne sürdü. Üzerimize sekiz kişi geliyordu arkada ise alfa ile iki kişi vardı. Malia ile ikiye ayrıldık o gelen ilk dörtlüyü bense sondaki dört kişiyi aldım.
Bana gelen ilk kişinin dizlerine pençelerimi geçirdim ve ardından sırtına tekmeyi bastım. O yere düşünce gelen iki kişiyi gördüm ve yerde olan orta büyüklükteki taşı aldım.
Gelen kişilerden ilk gelenin kafasına elimdedki taşla vurdum ve onunda dizine pençelerimi geçirdim. Son gelenin üzerine koşup pençemi karnına geçirdim ve hemen yanımda olan kalın çubuğu açtığım yaraya soktum.
Kafamı kaldırıp Malia'yı baktım üçünü halletmiş sonuncusu ile ilgileniyordu. Bu seferde alfaya bakmak için döndü ama aldığım yüzüme bir yumruktu.
Yüzüme gelen ani darbe sonucu yere düştüm. Elimi burnuma götürdüm ve elime gelen kanı elimin ters tarafı ile sildim. Bunu yapana baktım bana alayla bakıyordu ve ben her geçen saniye daha fazla sinirleniyordum.
Bir anda ayağa kaltım ve o daha hamle yapamadan boğazını kestim. O sendelediği anda kafasını tuttum ve ters çevirdim. Bu sefer direk alfaya baktım ama o bana bakmıyordu.
Onun baktığı yere baktım ve o yönünde Jeremy'yi gördüm. Bir an bana baktı ve sonra tekrardan alfaya baktı.

- Ben üzerime düşeni yaptım sıra sende.

Dedi Jeremy. Ne hakkında konuşuyordular bilmiyorum ama içimden bir ses hiç iyi şeyler olmayacak diyordu. Ve işte o anda ayaklarım yerden kesildi.
Alfa.....
Beni boğazımdan tutup ağaca yasladı. Bende nefes almak için ağaçtan destek aldım. Pençelerini karnıma ard arda vurmaya başladı.
Her vuruşunda canım acıyordu. Her vuruşunda daha fazla kan kaybediyordum. Her vuruşunda biraz daha fazla bilinicimi kaybediyordum.
O anda bekledim bir şey oldu ve boğazımdaki eli gevşedi. Beni tamamen bıraktığında yere düştüm. Son gücümle kafamı kaldırdım.
Ve bir çift kırmızı göz gördüm.

Teen Wolf " Tamamlandı "Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin