Sabah uyandığımda ilk işim telefonumu kontrol etmek oldu. Peter henüz mesajımı almamış olucak ki aramamıştı. Telefonumu kapatıp yanımdaki komodinin üzerine bıraktım.
Geri arkama yaslanınca odanın kapısı açıldı ve içeriye dün gece benimle ilgilenen hemşire girdi. Kapıyı kapatığında elinde siyah bir poşet gördüm.
Yanıma yaklaştı ve poşeti yatağın üzerine koydu.- Günaydın.
Dedi.
- Günaydın.
Dedim. Yanında getirdiği poşeti bırakıp yatağın hemen ucunda olan masanın yanına gitti ve ordaki bir kaç kağıdı karıştırdı. Sanırım ordaki kağıtlarda benim hakkımda bilgiler vardı.
- Kendini nasıl hissediyorsun ?
Dedi. Ne cevap vereceğimi bilmediğim bir soruydu. 3 yıl geçmişti. Hayatımdan kopan 3 yıl.
- Fiziksel olarak gayet iyiyim ama...
- Ama içinde bir boşluk varmış gibi hissediyorsun.
Dedi ve cümlemi tamamladı. Beni anlıyordu ve beni anlayışla karşılıyordu.
- Baban geldi sana kıyafet getirdi ve çıkış işlemlerini yaptı. Haftada bir kez buraya geliyorsun kontrollerin için.
Dedi. Babam benim için Amerika'ya dönmüş. Nasıl bi tepki vermeliyim bilmiyorum. Babam dönmüştü ama dönmek için komaya girmem mi gerekiyordu.
Oturduğum yerden kalkmak için üzerimdeki pikeyi kaldırdım. Ayaklarımı yavaşça yere indirirken hemşire yanıma geldi ve koluma girdi. Yatağın üzerindeki poşeti aldım ve beraber odadaki banyoya gittik.
İçeri girdiğimde aynada kendimi gördüm. Sanki boyum uzamıştı zaten 1,65 boyum vardı. Acaba şimdi boyum ne kadardı ?
Yüzümde pek bir değişiklik yoktu sadece siyah olan saçlarım biraz daha uzamıştı.~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Kısa bir duş almıştım ve şimdi odada ki eşyalarımı alıyordum. Yani telefonumu ve o fotoğrafı geri kalan eski kıyafetlerimi almıyacaktım. Bana o günü hatırlatıyordular.
Komodinin üzerindeki telefonumu ve yastığımın altındaki fotoğrafı alıp üzerimdeki hırkanın cebine koydum.
Arkamı döndüğümde hemşirenin yüzüne baktım.- Adın ne ?
Dedim. Dünden beri benimle ilgileniyordu ve ben daha adını bile bilmiyordum.
- Katniss
Dedi. Ona samimi bir şekilde gülümsedim ve beraber odadan dışarı çıktık. Biz çıkınca kapının hemen yanında oturan babam ayağa kalktı. Onu 7 yıldır görmemiştim ve o hiç değişmemişti. Siyah olan saçlarında tek bir tutam beyaz yoktu. Aynı donuk bakışı ve yine giydiği baştan aşağı siyah olan takım elbisesi ile aynı görünüyordu.
Bana tutunmam için sol kolunu uzattı ve ben de Katniss'a gülümseyerek veda ettim. Babamın koluna tutunarak yürümeye başladık. Beraber asansöre bindik ve o zemin kat tuşuna bastı. Bir süre sonra kapılar açıldı.
Asansörden çıkıp düz koridorda yürüdük ve sağa dönüp hastahaneden çıktık. Biraz daha yürüdükten sonra arabaya vardık. Kapımı açtı ve binmemi bekledi.
Ama ben ona bakıyordum o ise bana bakmamak için çaba sarf ediyordu. Onun bakacağı yoktu ve bende arabaya bindim. Kapımı kapatı ve kendiside şöför koltuğuna geçti.
Arabayı çalıştırdı ve yola çıktık. Yolda giderken camdan dışarıyı izliyordum. Yaklaşık olarak 1 hafta kaldığım Beacon Hills'i izliyordum. Biraz daha gittikten sonra durduk. Dışarıya baktığımda bir kafenin önünde olduğumuzu gördüm.
O arabadan inip benimde kapımı açtı ve inmemi bekledi. İndiğimde eilmden tutu ve koluna sabitledi. Beraber içeri girdik ve en sondaki masaya oturduk. Garson geldi ve o kendi ve benim sparişimi verdi.- Ava.
Dedi. Uzun zaman sonra sesini duymak tuaf gelmişti ve bir o kadar da rahatlatıcı.
- Sen 3 yıldır komadaydın ve sen yokken ben Kaliforniya'daki eski evimize döndüm.
Dedi. Yani bunumu söyliecekti.
- Ve diyorum ki belki tekrardan orada birlikte kalırız. Ne diyorsun ?
Dedi. Yüzündeki o donuk yüz ifadesi gittmişti ve yerini meraka bırakmıştı. Ne diyecektim bunun için çok geç kalmıştı ama hiç değilse deniyordu.
- Benim zamana ihtiyacım var.
Dedim. Yüzündeki merak şimdi yerini mutluluğa bırakmıştı.
- Tamam.
Dedi. Sonra garson yemeklerimizi getirdi. Önüme bir krep tabağı ve meyve suyu koydu. İkimizede aynı şeyi spariş ettmişti. Garson gidince ikimizde yemeğimize başladık. Yemeğimin yarısını yedikten sonra telefonum çaldı. Ekrana baktığımda " Jeremy" yazısını gördüm ve beni 3 yıl önce o alfanın yanında terk edişini hatırladım. Telefonu sesize aldım ve babama baktım. Bir süre sonra onun telefonu çaldı ve telefonu bana çevirdi. Jeremy onuda arıyordu.
- Eğer açarsan ve beni sorarsa hiç bir şey hatırlamıyorum.
Dedim. Jeremy'ye şu anda güvenemiyorum beni neden orada bıraktığını öğrenmeden de güvenemezdim. Babam telefonu açtı ve bana bakarak konuşmaya başladı.
" Jeremy.... Evet o iyi uyandı.... Evet dışarıdayız... Şu anda masada beni bekliyor.... Aslında o güne dair hiç bir şey hatırlamıyor yani geçici bir hafıza kaybı var.... Tamam. "
Telefonu kapatı ve masaya koydu. Cevap bekliyordu neden böyle bir şey dediğimi merak ediyordu.
- Sana nasıl komaya girdiğimi anlattılar mı ?
Dedim.
- Evet alfanın biri sana ve Peter'ın kızına saldırmış ve sonra da başka bir alfa seni kaçırmış. Sonra da sana ne yaptıysa komaya girmişsin.
Dedi. Benim bilmediğim yerler biliyordu yani ikinci alfa tarafından kaçırıldığımı
- O ilk alfa saldırmadan önce Jeremy'de vardı. Beni orada bıraktı ve gitti.
Dedim susmuştu. Dediklerim ona belki anlamsız gelebilirdi. Çünkü Jeremy'i ben doğduğumdan beri benimleydi ve her zaman beni sevdiğini söylerdi ama bunlar doğru.
- Demek Peter haklıydı.
Dedi.
- Hangi konuda ?
Dedim.
- Bir avcı her zaman avcıdır. Her ne kadar annenin arkadaşı bile olsa onun gözünde sen bir kurtsun.
Dedi. Bu herşeyi açıklar bi avcıydı ve beni bırakıtı. Tersi olsaydı şaşırmam gerekirdi.
- Ava
Dedi tanıdık bir ses. Arkamı dönüp bana seslenen kişiye baktı. Bu kişi ......
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yeni bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz ?
Sizce kim geldi ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Teen Wolf " Tamamlandı "
Teen FictionPeter Hale ya iki kişiyi dönüştürseydi ne olurdu? Ve bu ikinci kişi alfasına çok bağlı olursa.