20.Bölüm

303 19 1
                                    

Bu adam giderek yaklaşıyordu ama ben olduğum yerde donmuş bir vaziyette kala kalmıştım. Ne içeri girebiliyor, ne de onun yanına gidebiliyordum.

En sonunda yanıma gelmişti.

" Ava Kane, uzun bir zaman sonra seni görmek ne kadar güzel. " dedi. Bu adam benden ne istiyor. Belki beni kurtadığı için bir teşekür istiyordur. İstediği buysa teşekür edebilirim, yeterki gitsin.

" Neden burda olduğumu merak ediyorsundur, ben buraya seninlen konuşmaya geldim. " dedi. Ben bu adama şimdi ne diyeceğim.

" Lütfen, bana sadece sen yardım edebilirsin."

Adam bana bakıyordu ama arada bir de arkasına bakıyordu. Belki de peşinde biri vardır ve gerçekten yardımıma ihtiyacı vardır. Ki bunlar olmasa bile yardım ederim, o bana yardım etmişti. Beni kurtarmıştı.

" Beni burda bekle, birazdan geliyorum" dedim ve içeri girdim. Salonda kimse yoktu. Bende odama gittim.

Üzerimdeki eşortmanı ve bana büyük olan t-shot çıkartıp, üzerime siyah bir kot pantolon, gıri bir t-shot giydim. Tam çıkıcaktım ki karşıma Peter çıktı.

" Bir yere mi gidiyorsun ?"

" Evet "

" Peki, nereye ? "

" Sonra konuşuruz "

" Tamam "

Yanından geçip merdivenlerden aşağı iniyordum ki, Peter bana seslenince geri döndüm ve bana koyu mavi bir hırka uzatı.

" Hava bulutlu, yağmur yağabilir "

" Teşekür ederim Peter "

Merdivenlerden aşağı indim ve girişe yöneldim. Kapıyı açınca o adamı gördüm. Gitmemişti.

Yanından geçtim ve evin bahçesinden çıktım. O sırada Peter'ın verdiği hırkayı da giydim, hava serindi. Kaldırımdan durdum ve adama baktım. Peşimden geliyordu.

" Rahat konuşabilieceğimiz bir yere gidiyoruz " dedim ve yürümeye devam ettim. Annem ölmeden önce beraber gittiğimiz, etrafı ağaçlarla çevrili gizli bir yerimiz vardı.

Biraz daha yürüdükten sonra ormanın girişinde durdum  ve ona baktım. Hemen arkamdaydı. Bulutların ardından gelen azar azar kendini belli eden güneş onun üzerine durmuştu.

" Daha ne kadar yürüyeceğiz "

" Az kaldı " dedikten sonra tekrar yürümeye başladım. Bir kaç adım sonra o yere gelmiştik. Bu yere annem öldüğünden beri gelmemiştim. Tuaf hissetim. Buraya hep onunla gelirdim, şimdi de bir yabancı ile geldim.

Durduğum yerde o adam döndüm ve çimlerin üzerine otudum.

" Seni dinlyorum. " dedim. O da benim tam karşıma oturdu.

" Nerden başlıyayım. "

" En başından başlamaya ne dersin ? "

" Bu biraz uzun ve belki sana söyliyeceğim şeylerin bazılarını kabul etmeye bilirsin. Sadece beni sonuna kadar dinle olur mu ?
" Buraya kadar seni dinlemek için geldim, geri dönmeye niyetim yok "dedim. O ise bana gülümsedi. Derin bir nefes aldı.

" Tnaya, o koruyucuydu tıpkı benim gibi. Ona göre her zaman bir umut vardır ama bu umudu onun sonu olmuştu. Uzun zaman önce Tnaya, ben ve bir kaç koruyucu daha buraya geldik. Tam da bu yere . Dünyada hiç kimsenin eline geçmemesi gereken bize ait olan bir şey için geldik. Tnaya' ya göre türlerin arasına gizli bir şekilde girip aramalıydık ama bu liderlerimiz tarafından red edildi. O ise çok kızdı, yanlış yaptığımızı söyledi. Bizi terk etti. Onun gidişinin ardından bir kaç yıl geçti. Ondan haber alamamıştık. Tekrardan buraya geldik. Geri dönüp daha fazla kişi ile tekrar gelicektik ama onu Tnaya'yı burda bırakamazdık. Beni onun için gönderdiler. Onu buldum ama bulmamayı dilerdim " dedi ve sustu.

Biraz zaman geçti ama o konuşmuyordu.

" Peki, sonra ne oldu ? "

" Evlenmişti ve bir başkasının çocuğuna annelik yapıyordu. Beni yanlış anlama annesi ölen bir çocuğa bakması sorun değil, asıl sorun çocuğun babası... o adam onu üzüyordu ama o sesini bile çıkarmıyordu. Hayatım boyunca hiç bir koruyucunun böyle ağşalandığını görmedim,  görememde. Hiç bir koruyucu buna izin vermez, vermemeli. Beni anlıyorsun değil mi ? "

" Hayır, ben bir koruyucu değilim ama anladığım bir şey varsa siz koruyucular iyi avukat olurmuş. " dedim neşeyle ama o bana tuaf tuaf bakıyordu.

" Hani, koruyucular buna izin vermez felan dedin ya binevi kendinizi savundun, avukatlarda müvekkillerini savunur. " dedim ve hâlâ bana aynı şekilde bakıyordu.

" Espiri yaptım " dedim ve bu sefer anlamış olucak ki küçük bir kahkaha attı. Tuaf adam.

" Güzel espiriydi, neyse konuya döneyim. Ben onun için geldim ve uzun bir süre orda kaldım. Çünkü aradığımız şeyi bulmuştuk, daha doğrusu o yani Tnaya bulmuştu. O zaman ki avcıların lideri ile iyi bir dostluk kurmuş ve onlardan yardım alıyormuş. Dediklerinde haklıymış, sırını sadece avcı lideri ve bebeğin babası biliyormuş. Güvenli ve huzurlu bir şekilde yaşıyordu ama en önemlisi mutluydu. Ben onun bulmaya gelmeseydim bu mutluluk devam edicekti. Benim uzun süren yokluğum yüzünden diğer koruyucular da peşimden geldi ve benimle konuştular onlara durumu anlatım. Ve onlar da Tnaya' ya yakın evlere yerleşti ama şansızlık işte oturduğumuz yerde avcılarda oturuyordu. Bir ay kadar kaldık herhalde iyice yerleştik, onlardan biri olduk. Ve tam aradığımızı bulucakken avcıların lideri Jordan Grey öldürüldü bir kaza sonucu. Bizden biri tarafından ve bunu öğrenen oğlu Tnaya'yı öldürdü. Ben o gün kendime bir söz verdim ne olursa olsun bir daha dünyaya gelmiyecektim ama geldim. Kitap çalınmıştı, onu bulmalıydık ama kitap yerine seni buldum. Ve biliyormusun Tnaya'ya çok benziyorsun yani başa bir değişle annenin kızısın. "

Annemin kızıyım.

Ne yani benim annem koruyucumuydu. Daha da önemlisi annem sandığım kişi annem değilmiydi.

                                    

Bu bölüm değer bölümlere göre biraz kısa oldu. Bu bölümü bugün acele ile yazdım. Yanlışım olursa lütfen söyleyin.  Umarım beğenirsiniz.

Teen Wolf " Tamamlandı "Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin