Ep3-Tutulmayan Sözler

3.7K 213 92
                                    

Bu bölüm tam olmasa da smut içerir!

Jeonguk kapıyı sabırsızlıkla çalıyordu.Kapının çalmasını bekleyenin heyecanı da görülmeye değerdi.Nerdeyse koşarak gitmişti kapıya.Açtığında gördüğü beden bütün hayatını kapsayan adamdı.Uğruna ölümü bile göze aldığı,onun için bütün varlığından vazgeçebileceği adamdı.

Bu sevgisinin tek taraflı olması ne de kötüydü.Bunları düşünmek istemiyordu Taehyung.Eğer düşünürse içinde hayata dair en ufak bir umut kırıntısı kalmayacaktı.Bu yüzden düşünmeden yaşamak istiyordu.Onun için bu daha kolaydı.

"Hoşgeldin aşkım" Deyip kollarını sevgilisine doladı.Sevgilisi de aynı şekilde sarıldı ve içeri geçtiler.

Taehyung'un içinde tarif edilemez bir mutluluk vardı.Jeonguk gelicem demiş ve gelmişti.Genelde verdiği sözleri tuttuğu pek söylenemezdi.Her zaman birşeyler için söz verirdi.Fakat bu sözleri hep lafta kalırdı.Ama bu sefer sözünü tutmuştu sevgilisi.Taehyung hem şaşkın hem de çok mutluydu.Sadece bir an olsun Jeonguk'un ona değer verdiğini düşünmeden edememişti.

"Hemen yemeğe geçelim,senin için bir sürü yemek hazırladım" dedi adeta şakıyan sesiyle.Ne yapıyorsa da heyecanını bastıramıyordu.

Fakat Jeonguk "Bırak şimdi yameği özlem giderelim önce" .Onun güzelliği karşısında yemek düşünemezdi.Uzun zamandır birlikte olamamışlardı.Hem bazı aksilikler yüzünden okulda biraraya gelemiyorlardı hemde Taehyung bir hafta Daegu'da kalmıştı.

Taehyung onun için fazlasıyla özenmişti.Tıpkı onun istedeği gibi giyinmiş kuşanmıştı.Kırmızı uzun bir gömlek tarzı giyinmiş ve elbise görevi gördüğü için altına iç çamaşırından başka bir şey giymemeyi tercih etmişti.Bu kıyafeti Jeonguk'un çılgına dönmesine yeterdi.

Onu iki kalça yanağından tutup havalandırdı ve bir kere hoplatıp kucağına tam yerleşmesini sağladı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Onu iki kalça yanağından tutup havalandırdı ve bir kere hoplatıp kucağına tam yerleşmesini sağladı.Derin ve hırçın bir öpüşme başlattı Jeonguk.Merdivenleri çıkmaktı niyeti fakat acelesi yüzünden düşecek gibi oldular ama dengesini sağlamış ve ikisinin de düşmesine engel olmayı başarmıştı.

Merdivenleri hızlıca çıkarak,ezbere bildiği Taehyung'un yatak odasına yönlendirmişti adımlarını.

Kapıyı aceleyle açıp deyim yerindeyse odaya dalmıştı adeta.İçeri girer girmez tekrar sarıldı sevgilisinin dolgun kalçalarına.Ve yeniden asıldı kırmızı dudaklara.Derin bir öpüşmenin içindeydiler yeniden.Bir yandan Taehyung'un dudaklarına parçalarcasına öperken bir yandan ellerinde hissettiği iç çamaşırının dantelleri çılgına döndürmüş, tırnaklarını geçirerek yoğurmaya başlamıştı dolgun kalçalarını.

Dudakları öpüşmekten şişmiş,hatta kanamıştı Taehyung'un.Jeonguk onun boynuna yönelmişti şimdi de.Daha fazla alan sağlamak için başını geriye yaslarken,ağzından kaçan inlemeye engel olamadı Taehyung.O da saçlarına asıldı sevgilisinin.

Öptüğü alanı morartmıştı Jeonguk,fakat yetmemiş olmalı ki,sevgilisinin kalçalarını bırakıp,üstten bir kaç düğmesini açtıktan sonra esmer göğsünü de öpmeden geçemedi.Taehyung'u biraz daha hoplatıp başını onun göğüs uçlarına denk getirmişti.Hırlar gibi sesler çıkıyordu Jeonguk'un boğazından.Özlem onu hırçınlaştırmış ve daha fazla gücü kalmamıştı.

Son bir kez hoplatıp yatağa doğru yürüdü ve yatırdı Taehyung'u sırt üstü.Bacaklarının arasına yerleşip,düğmelereni tek tek sonuna kadar açtı.Daha sonra üzerindeki siyah tişörtten de kurtulunca,çok merak edip sonunda gördüğü dantelli çamaşırının üzerinden öpüp yukarı doğru diliye hayali bir yol çizdi.
Göbek deliğinde duraksayıp derin bir öpücük verdi.Taehyung'un göbeği içe göçmüştü.Çıkan şapırtıyla Taehyung takrar bir inleme bağışladı sevgilisine.

Bu Jeonguk'u tatmin etmişti.Her seferinde onu zevkten doruklara çıkartıyordu.Bu hayatta memnun ettiği tek bir kişi vardı,o da şuan altında kıvranıyordu.

Göğüslerine doğru çıkıp tekrar pembe uçları ağzına almıştı.Emip,ısırıp,tekrar sertçe bırakıyordu.Yeterince oyalandığını düşünüp,ısırmaktan morarttığı boynunu es geçti.Her seferinde mosmor izler bırakıyordu sevgilisine.Onu işaretleyip kimsenin yanaşmasına izin vermiyordu.

Dilini Taehyung'un dudaklarına değdirip ağzını açması için komutta bulundu.Ağzını açtığını dilini içeri yolladı ve derin ıslak bir öpüşmeye davetiye çekardı.Odadaki tek ses dudaklarından çıkan şapırtı sesleriydi.Bu sesler ikisinin de ıslanmasına yetmişti.

Siyah kot pantolononun da düğmelerini açıyordu aceleyle.Derken şuursuzca kulak tırmalayan telefonunun arka cebinde titremesini duymazdan giliyordu fakat durmadan çalıyordu ve buna bir son vermesi gerekiyordu.
Telefonu eline alıp ekrana baktığında arayanın Lisa olduğunu görmüştü.
"Alo!Efendim lisa noldu?" Bunu sorarken nefes nefeseydi.Nefeslerini düzene sokmazsa Lisa şüphelenebilirdi.
"Sevgilim evinin önündeyim fakat sen nerdesin sana sürpriz yapmıştım?" Dedi sesini tatlılaştırmaya çalışırken uzatıyordu sonlara doğru.
"Ben mi?Ben şey arkadaşlarla dışardayım"
Gözlerini devirerek söylüyordu.Biliyordu ki daha çook uzatacaktı.
"Ah öyle mi ?Nerdesiniz ben de geliyim,hem onlarla kaynaşma fırsatım olur?"
Bu işin peşini bırakmayacaktı.
"Şey aslında kalkıyorduk bizde" Derken penisine bakıyordu umutsuzca.Bu aslında gülünecek bir durumdu ama ikisi de kendini tutmalıydı.
"Bekle ,on dakkaya evdeyim" Bu Taehyung'un yüzünün asılmasına sebep olmuştu.Gitmesini istemiyordu sevgilisinin,hem daha yemek yiyeceklerdi.Taehyung,yemeklere fazla özenmiş,Jeonguk'un en sevdiği yemeklerden yapmıştı.Konu Jeonguk olunca herşeyin en iyisini yapmaya özen gösteriyordu.

Jeonguk üzerini giyinmiş saçını başını düzeltiyordu aynanın karşısında çünkü,fazlasıyla dağılmıştı.Bu görüntü hoşuna gitse de bu işi yarım bırakmak zor olmuştu iki taraf içinde.Taehyung'un iz bırekmasına izin veremezdi çünkü Lisa uyanık biriydi ve işin aslını öğrenmeden peşini bırakamazdı.Fakat ayneya yan dönüp baktığında sırtındaki tırnak izleri Jeonguk'u mutlu etmişti.

Yatağa yaklaşıp iç çamaşırıyla kendisini üzgün üzgün izleyen  sevgilisine yaklaşıp.Eğilerek öptü saçlarından. "Biliyorum,çok üzgünsün bebeğim,ama biliyorsun değil mi?" Başını usul usul salladı.Yine çok şey beklemiş ve yine beklediğiyle kalmıştı.Jeorguk'un gönlü el vermiyordu bunu yapmaya ,çünkü sürekli bir şekilde,her anlarında Jeonguk ya gitmek zorunda kalıyordu,ya da buluşacakları gün mutlaka bir pürüz çıkıyor ve Jeonguk gelemiyordu.Buna alıştı Taehyung sorun değildi artık.Fakat bu gün gerçekten umutlanmıştı.Jeonguk gelicem demiş ve gelmişti.Ama yine sonu hüsranla bitmişti.

Jeonguk da bunu yapmak istemiyordu fakat elinde değildi ki.Sonuçta gizli bir ilişkiydi ve yakalanmamak için herşeylerinden feragat ettirmek zorundalardı.Bu onların kaderiydi.Ama suç onların değil,onlara bunu yaşatan insanlardaydı.İnsanlar bunun bir seçim değil,yönelim olduğunu anlamak istemiyordu.

Taehyung hiç konuşmuyor yalnızca Jeonguk'un hareketlerini izliyordu.."Taehyung yapma böyle" Kafasını parmağıyla kaldırıp, "Bak ne dicem? Haftasonu dağ evime gidelim mi hım ne dersin?"
Taehyung'un gözlerinde yeniden umut ışıkları belirmişti.Yine inanmak istemiş ve inanmıştı.Hafifçe dudaklarını gerdirerek başını hızlı hızlı sallayıp "Tamam gidelim sevgilim,ama ..ama söz mü?" Sevgilisi gülümseyip  "Söz güzelim söz" deyip hafifçe emdi kirazlarını ve arkasını dönüp çıktı odadan.Taehyung arkasından gülümseyerek izliyordu.

Jeonguk da onu böyle yarım bırakmak istemezdi gece daha uzundu fakat gelen ani telefonla gitmek zorunda kalmıştı.Ama sorun değildi daha sonra da tekrar birleşebilirlirdi.Aşağı indiğinde,arabasına gülerek binmişti.Onu izleyen,kişiden habersiz...

Yine erken bitirdim gibi

You Know I'm The One(Vkook) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin