"Sen benim Kürtçe öğretmenim ol."
Genç adam tek kaşını kaldırdı.
"Karşılığında sen bana ne vereceksin?"diyen adam ile genç kadın her iki elini kocasının göğsüne koydu.
Dudakları hafif yukarı kıvrıldı.
"Ne istersen onu."
Avaz çapkın bir gülüş ile araladı dudaklarını.
"6 tane çocuk istiyorum 3 kız 3 erkek."
Destan dehşetle araladı gözlerini kocası ciddi olmazdı..
"Yuh 6 tane çocuğu ne yapacaksın?"
~~~~~~~
"İyi dinle."diyerek karısının dikkatini üzerine çekti Avaz.
Destan başı ile onaylayarak kocasına kulak verdi.
"Tu dile mîn i( sen benim yüreğimsin)"
Destan aynı sözleri tekrar etti. Kocası ona Kürtçe öğretiyordu. Konakta ki herkes şakır şakır konuşurken kendisi masum masum onları izliyordu. En sonunda dayanamamış kocasından ona öğretmesi için rica da bulunmuş, Kocasıda karşılığında 6 tane çocuk istemişti..
"Peki şimdi bu ne demek?"
Genç adam gülerek.
"Su verir misin?" Dedi. Karısını ti ye alıyordu.
Destan anladım dercesine kafasını salladı.
Karı koca bir müddet daha pratik yapıp aşağı yemeğe inmişti.
Bütün aile masa da neşeli bir şekilde yemek yerken Destan kayınbiraderine bakarak konuştu.
"Tu dile mîni."
Masa da ki herkes şaşkın bakışlarla yeni geline bakarken Destan kayınbiraderine gülerek;
"Su istedim ya. Yanlış mı söyledim"diyerek kocasına dönmüştü.
Mardinli Avaz.
İstanbullu Destan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DESTAN/TÖRE
General Fiction"Sen benim Kürtçe öğretmenim ol." Genç adam tek kaşını kaldırdı. "Karşılığında sen bana ne vereceksin?"diyen adam ile genç kadın her iki elini kocasının göğsüne koydu. Dudakları hafif yukarı kıvrıldı. "Ne istersen onu." Avaz çapkın bir gülüş ile...