"Sen benim Kürtçe öğretmenim ol."
Genç adam tek kaşını kaldırdı.
"Karşılığında sen bana ne vereceksin?"diyen adam ile genç kadın her iki elini kocasının göğsüne koydu.
Dudakları hafif yukarı kıvrıldı.
"Ne istersen onu."
Avaz çapkın bir gülüş ile...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
2 hafta sonra.
Olayların üzerinde tam tamına iki hafta geçmişti. Yaşananlar unutulacak gibi değildi. Bu süreç içinde Avaz taburcu olmuş hızlı bir iyileşme sürecine girmişti yüzündeki yara izleri hala duruyor lakin Avaz eskisi gibi toparlanmıştı neredeyse...
Hande hanım ve Selen'e İstanbul'a dönmüşler Destanın söyledikleri üzerine herkes bir şansı hak eder bende sevdiğim adama bir şans vereceğim demişti.
İstabula gitmeyi reddedip Avazın yanında kalmıştı. Hala Avazla iyi sayılmazlardı ama iki hafta önceye göre daha iyiydiler aralarındaki buzlar yavaş yavaş eriyordu..
Destanın karnı dört aylık olmuş artık göbeği kendini belli eder bi hale gelmişti o kadar tatlı görünüyordu ki Dersim her gördüğünde takılıp duruyordu kadına..
Hevidar hanım ilk başta gelinine kıssada kızgınlığını içinde halletmiş geliniyle eski haline dönmüştü. Kısacası her şeyi geride bırakan aile eski huzurlu haline dönmüşlerdi.
Beravın gitmesi herkesi şaşkınlığa uğratırken Avaz öğrendiği acı gerçeklerle bir kaç gün sessizliğini korumuştu üzüntüsünü kimseye belli etmeden kendi içinden yaşamıştı.
Hayat İşte bazen en iğrenç yüzünü bir anda gösteriyordu.
"Kim yardım etmiş biliyor musun?" Konağın en üst katında oturan iki kardeş son olayları konuşuyorlardı. Zaten son zamanlar konuşulan tek şey Beravdı.
Avaz elindeki sigarasını dudakları arasına alırken Ela gözleri mardinin eşsiz güzelliğindeydi.
"Avin." diyerek duraksadı Hebun bunu ilk öğrendiğinde Avine kızmış hatta bağırıp çağırmış ancak Avin bir adım bile geri atmamıştı.
Avaz kaşlarını çatarak yüzünü tamamen kardeşine döndü yüzünde endişe şaşkınlık korku dolu karışık bir ifade yerini aldı. "Ne demek Avin?" Aslında şaşırmamalıydı. Avinden başka bu deliliği kim yapardı ki?
"Maran...Maran biliyor mu?"
Hebun başını aşağı yukarı salladı. "Evet ağabey gideceği yeri Maran ayarlamış konaktanda Maran çıkartmış."
Avaz keskin bir nefes vererek ellerini yüzüne kapatıp sıkıntıyla iç çekmişti eğer bu öğrenilirse hiç iyi şeyler olmazdı nasıl böyle davranmışlardı.
"Avinin bu işin içinde olduğu hiçbir şekilde öğrenilmeyecek."
"Ağabey Avin ağa karısı ne yapabilirler ki?" Diye sorduğunda Avaz bilmiyorum dercesine başını sallayıp sıkıntılı bir nefes verdi zaten her şey üst üste geliyordu.
"Marana bir şey yapmazlar ama Avine yaparlar Hebun hoş Maran izin vermez ama yine de belli olmaz ortaya çıkmasın." Sıkı sıkı tembih ettikten sonra yerinden kalktı.
