"Sen benim Kürtçe öğretmenim ol."
Genç adam tek kaşını kaldırdı.
"Karşılığında sen bana ne vereceksin?"diyen adam ile genç kadın her iki elini kocasının göğsüne koydu.
Dudakları hafif yukarı kıvrıldı.
"Ne istersen onu."
Avaz çapkın bir gülüş ile...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Karnına giren ağrıyla iki büklüm olurken bir koluna Hande hanım diğer koluna Selen girdi.
"Destan kuzum iyi misin?" Diye endişeyle soran kadın yavaşça yeğenini yerine oturttu Selen bir bardak su alıp gelirken Hande hanım Destanın yüzündeki saçları geriye itti.
"İyi misin doktora gidelim mi bebeklere bir şey olmuş olmasın?" Destan buruşan yüzünü düzeltilip başını hayır dercesine salladı.
Onca tantananın içinde bir de hastaneyemi gidecekti. "Yok teyze iyiyim dünden beri ayaktayım ondan böyle oldu gece de iyi uyumadım." Diye açıklama yaparken Hande hanım itiraz ederek Destanı kaldırdı.
"Doğru hastaneye hem ikiz bebek sorun olabilir bi görünüp gelelim." Selen çantaları alırken kadın yeğeninin koluna girerek odadan çıkartı.
Asansörle ilk kata inen kadınlar bir taksi çağırmalarını istemiş beş dakika geçmeden otelin önüne istedikleri taksi gelmişti. Yerlerini aldıktan sonra Destan hastaneyi tarif etmiş taksi hastanenin yolunu tutmuştu.
Mazlum taksiyi takip ederken telefonu çıkarıp zaman kaybetmeden Avazı aradı bir kaç saniye sonra açılan telefonla durumu anlatmaya başladı.
"Destan hanım iyi görünmüyor du taksiye bindiler hasteneye gidiyorlar." Avaz aldığı haberden sonra ceketini alıp hızlı adımlarla konaktan çıkmıştı kimseye bir açıklama yapmadan.
