Karnına giren hafif sancıyla yüzünü buruşturan kadın derin bir nefes alıp verirken Avaz endişeyle bakışlarını Destanın üzerinde gezdirdi."Bir şey mi oldu?" Destan başını hayır dercesine salladı. Elini karnından çekerek bakışlarını kocasının gözlerine dikti.
"Hayır sadece hafif bir sancı girdi ama geçti."
"Eminsin değil mi?" Diye sordu endişeyle vakit daraldıkça Avazın endişeleri de çoğalıyordu şu an burda sancıları gelse düşüp bayılma olasılığı Destanın doğum yapmasından daha yüksekti.
Destan tebessüm ederek başını tekrar salladı. Yorulunca bu tür durumlarla karşılaşabiliyordu. Bu yüzden yorulmamaya dikkat ediyordu.
"İyiyim Avaz arada oluyor böyle." İkna edici bir tonla konuştuğunda Avaz tamam diyerek yerine geçip otururken Damat ve Gelin konağa girdi alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde..
Halim beyin konağı tıklım tıklım insandı aşiret düğünleri hep haddinden fazla kalabalık olurdu ama güzel tadında oluyordu.
Seyran ve Lezginin ortada oynamasıyla Destanın yüzü ağlamaklı bir hale büründü kendi düğününde oynamamıştı şu an bunu hatırlayınca üzülmüştü.
Avaz bakışlarını ortada oynayan gelin ve damattan alarak yanında oturan kadına çevirdi kaşlarını hafif çatarak sorusunu korka korka yöneltti.
"Ne oldu her an ağlayacak gibisin?"
Destan yavaşça bakışlarını kaldırıp kocasının gözlerine sabitledi.
"Sen benimle oynamamıştın." ağlamaklı ifadesi birden kızgınlaştı şu an hatırladıkça daha çok kızıyordu. "Ne yani ben hayatımda bir kere evlendim ve ortaya geçip oynamadım mı? hepsi senin yüzünden."
Avaz başını geriye atarak şaşkınca karısına baktı şu an ne alakaydı bu şimdi de desin ki yeni bir düğün istiyorum şakasız düşüp bayılırdı.
"Destan senin hatlar yine gitti lütfen bir an önce doğum yap ayrıca 6 tane istemiyorum Allah kaç tane verirse çok eminim."
Destan omuz silkerek masada duran bardaktan bir yudum su aldı. Cidden ağlamamak için zor tutuyordu kendini insan hayatında bir kere evlenirde istediği gibi oynayamaz mı yarın bir gün çocukları sorunca ne diyecekti?
Destan tam dönüp kocasına bir şeyler diyecekken Avaz ondan önce davranarak oturduğu yerden kalktı.
"Ben bir halay çekeyim." Hızlı adımlarla ordan uzaklaştı insanların arasına karıştı biliyordu ki orda oturmaya devam ederse yarın gider düğün davetiyesi basardı buna hiç gerek yoktu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DESTAN/TÖRE
General Fiction"Sen benim Kürtçe öğretmenim ol." Genç adam tek kaşını kaldırdı. "Karşılığında sen bana ne vereceksin?"diyen adam ile genç kadın her iki elini kocasının göğsüne koydu. Dudakları hafif yukarı kıvrıldı. "Ne istersen onu." Avaz çapkın bir gülüş ile...