Bölüm Berav ağırlıklı olabilir okumak istemeyen geçebilir bu bölümü. Berav diğer bölüm kitaptan çıkacağı için bu bölüm
Biraz ona fazla yer verdim.
Artık her şeyin canı cehenneme!Şimdi gerçekten her şey bomboş ve anlamsızdı artık söylenecek hiçbir söz ya da cümle anlam içermiyordu.
Beravın sesi konağı yerinden oynatırken aşağı düşmüş oğluyla nefesi kesildi adeta koşar adımlarla merdivenlerden inerek yerde gözü kapalı oğlunun yanına vardı.
Diğer herkes peşinden indi.
"Yusuf annecim bak bana?" İçinde anlamsız bir korku vardı sanki o an bir şeyler koptu yüreğinde bir acı yerini aldı sızlattı kadının içini..
Tepkisizce yatan oğluna yavaşça dokundu göz yaşları sessizce akarken Berav soğuk kanlı bir şekilde tekrar seslendi. Aklına aksi bir şey getirmek istemiyordu.
"Yusuf hadi annem kalk." tepki vermeyen çocukla kadının sesi yükseldi. "Reben bir şey yap açmıyor gözünü."
Genç adam karısının hemen önünde uzanan oğlunu kucağına alıp kapıya ilerlerken diğer herkes endişe ve korkuyla takip ettiler adamı.
Berav eli ayağı buz kesilirken güçlü durmaya çalıştı. Arka koltukta yerini alırken Reben de direksiyonun başına geçti. Arabayı çalıştırarak hastanenin yolunu tuttu..
-
Destan hastaneden çıktıktan sonra bir taksiyle atlayıp konağa giderken başını cama yaslamış şekilde göz yaşlarını sessizce akıtıyordu. bir eli hafif şişen karnında diğer eliyle göz yaşlarını siliyordu.
İçinde anlamsız bir burukluk ve suçluluk duygusu vardı nedenini anlamamıştı.
Doğru bir karar mı vermişti bilmiyordu peki neden ağlıyordu o zaman neden gitmekten yana değildi?Neden aklı hala Avazdaydı? Evet yaptıklarını unutmuyordu ama onu bırakıp gitmekte zor geliyordu.
Aklına Beravın sözleri gelirken göz yaşlarına yenileri eklendi tarifini bildiğin duyguyu çocuklarına yaşatma demişti.
Haklıydı belkide insan yaşadığı acıyı ya da duygu başkasına en önemlisi de sevdiklerine yaşatmamalıydı..
Başını usulca çekti camdan telefonunu eline aldığı gibi kocasını aradı. telefonu kulağına koydu dakikalarca bekledi bekledi ama açılmadı o telefon.
"Avaz lütfen aç şu telefonu." Yine bekledi ama açılmadı. telefonu kulağından çekerek içli bir nefes verdi. Bir an da verdiği bir kararla hayatını alt üst edecekti belkide.
Bir yanı her şeyi bırak git derken bir yana bunu reddediyordu.
Herkes bir şansı hak eder Avaz da bir şansı hak ediyordu belki.. her ne olursa olsun çocukları için bile bir şans vermesi lazımdı bunu yapacaktı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DESTAN/TÖRE
General Fiction"Sen benim Kürtçe öğretmenim ol." Genç adam tek kaşını kaldırdı. "Karşılığında sen bana ne vereceksin?"diyen adam ile genç kadın her iki elini kocasının göğsüne koydu. Dudakları hafif yukarı kıvrıldı. "Ne istersen onu." Avaz çapkın bir gülüş ile...