Bölüm 18

45.2K 2.1K 234
                                    

Ansızın gelen mucizelere ihtiyaç vardır bazen şimdi o mucize Koçbar konağa gelmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ansızın gelen mucizelere ihtiyaç vardır bazen şimdi o mucize Koçbar konağa gelmişti. Destanın bulanan midesi ile herkes panikle genç kadına bakarken Destan elbisesini avuçlarına aldı sıkarak derin derin nefesler alıp vermeye başladı.

Bu da neydi şimdi durduk yere?

"Destan iyi misin?"

"tu baş î buke?( iyi misin gelin)"

Ard arda  gelen endişe dolu  sorularla başını kaldırdı gözlerini yavaşça araladı. Gözlerini kırpıştırarak başını aşağı yukarı salladı.

"İyiyim ben merak etmeyin sabah sabah çok çene yaptım galiba." Diyerek dalgaya vurdu ama neden böyle olduğuna anlam vermemişti hiç hasta olan biri de değildi.

Avazın endişeli bakışları kadının üzerinde gezindi ilk defa böyle olduğunu görüyordu bugüne kadar bir kere olsun başım ağrıyor dememişti.

Dersim elinde tuttuğu suyu yengesine uzattı.  "Yenge al su iç." Destan uzatılan bardağı alıp bir yudum aldıktan sonra Avaz karısının elindeki bardağı alıp masaya koydu.

Önüne düşen saçları geriye atıp tekrar seslendi karısına. "İyi değilsen söyle?"

"Yok iyiyim gerçekten." Dediğinde herkes emin olduktan sonra kahvaltısına döndü. Dersim ortamı eğlendirmek  için konu aramaya başladı.

Kahvaltısı öylece duruyor düşünceli bir şekilde konu arıyordu iki parmağını şıklatarak neşeli sesiyle konuşmaya başladı.

"Okulda foklar grubu var bir kız bir erkek beni halay başı ettiler." Kendini ortaya atmaktan başka çaresi yoktu bir anda ha diyince konu bulamıyordu.

Herkes ters ters genç adama baktı ne alaka dercesine Dersim gördüğü yüz ifadelerle acaba yanlış bir şey mi dedim diye kendini sorgulamaya başladı.

"Ne alaka lan?" Başını çevirip çatık kaşları arasında abisi Hebuna baktı.

"Ama sizde hiçbir şey beğenmiyorsunuz ben ortamı eğlendirmek için kendimi meze yapıyorum siz daha da anlamayın."

Avzer bey sessizce çocuklarını izlerken Destan gülerek kayın biraderine baktı. çok seviyordu bu cocuğu her zaman güldürmeyi biliyordu.

"Halay başını niye sana vermişler ki?" Dersim dik dik abisine bakıp bıkkınca nefes verdi. Bu evde neden böyle oluyordu hayır sanki yabancı gibi davranılıyordu.

Abisine cevap vermeden Sakince annesine döndü bütün ciddiyetiyle sorusunu yöneltti.

"Daye ben evlatlık mıyım?"

Avaz Hebunla birbirine bakarak sırıtıp duruyordu tam olarak istediklerini almışlardı Dersimi kızdırmak hiç olmadığı kadar eğlenceliydi.

DESTAN/TÖRE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin