Attıkları dayak yetmezmiş gib uyuduğumuz yataklara serilen örüden kopardıkları parçalar ile iki kolumu üst ranzanın dibine bağladılar.Artık istesem de karşı koyamayacak bir vaziyete girmiştim. Çağresizlimin farkına varan çoçuklar daha da vahşileşip aralarında
-Bana güvenin onu ben konuştura bilirim çünkü en güçlü benim
-Hayır onu ancak ben konuştururum benim yöntemim daha acı verir.
-...
diye tartışıp iddialaştılar.
Her biri kendi seçeceği yöntemi ile beni konuşturmayı deneyecek idi.
İlk olarak diğerlerine nispeten daha iri olan esmer çocuk ileri çıkıtı.
Sağ elini yumruk yapıp sol avucunun ortasına vururiken bana doğru yaklaşıp olanca gücü ile yüzüme yumruklar indirmeye başladı.
Attığı her yumrukta sanki yüzüme tekme darbesi alıyormuşum gibi canım yanıyordu . Bir kaç darbe sonrasında iyiden iyiye sersemleşip kendimden geçmiştim.
Bunu gören iri esmer çocuk çıldırıp
- Nasıl konuşmaz? Nasıl ? diye
kükrer iken iğrenç bir boğaz temizleme sesi ile yüzünü buruşturduktan sonra o sanki tiksinç olan benmişim gibi davranıp yüzüme tükürdü.
Ağzından fırlayan balgam anlımdan yanaklarıma iner iken yüzümdeki kan ile karışıp yere döküldü.***
Her seferinde dahada vahşileşiyor kahkahaları adeta sırtlan sürülerinini anımsatıyordu sıra ıle karnımı tekmelemeye başladılar. En azından cığlık sesi cıkarmamı amaçlıyorlardı. hangisinde sesim çıkar çığlık atar isem o kazanmış olacaktı. Tekme darbeleri ile bir yere varamayacanı anlayan pörtlek gözlü diğer esmer çoçuk dolabına doğru yönelerek içinden askılık olarak kullanılan demir levyeyi yerinden zorlayınca söküp çıkarı verdi.
Diğer iki arkadaşına dönüp
- Biraz bezbol oynamaya ne dersiniz?
diyince diğer ikisi gülmeye başladı ve elindeki levyeyi sürat ile çeneme indirdi.
Müthiş bir acı hissedip göğsümde yeşeren sancıyı keskin öksürüklerle bedenimden salmaya çalıştım.
Çeneme aldığım darbenin etkisi ile azı dişim kırılıp boğazıma kaçmıştı.
Soluksuz kaldığım an gözüm karardı bir kaç dakikalına kendimden geçmiştim. Bilinçimin tekrar kapandığını gören diğer iki çocuk müdahale edip pörtlek gözlü olan Eriv in kolundan tutarak durdurdu.
- Ölmesi bizim için pek iyi olmaz dostum.
- ...Göğsümdeki yanma hissi ile ayıldığımda.
Sıkılıp bırakırlar diye umut edip baygın taklidi yapmaya devam ettim.
Levye ile ağzıma vuran çocuk geriye adım atıp elindeki levyeyi sol tarafında duran ranzanın üstüne atı ve aynı yatağa kendini bırakıp yüzünü ovuşturdu.
- Pes ediyorum bu laleyi konuşturmak imkansız.Diye sitem edince zayıf ve sarışın olan aniden ayaklanıp ileri geri yürümeye başladı.
Suratında ki tüm kasları gerip telaşlı yüz ifadesi ile diğer ikisinin arasına daldı. Ellerini havaya kaldırdığı esnada
-Saçmalama Felix bizi oldürür.
Diye araya girdi diğeriBunun uzerine pörtlek gözlü olan tekrar eline levyeyi alıp
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PETRİCHOR
General FictionBulgaristan'ın Filibe ilinde, Balkan Dağlarının eteklerinde kurulmuş Karlıova (Karlovo) şehrinde, hayata gözlerini açan Andre, daha küçük yaşta babasının ölümüne sebep oluşunun pişmanlığı ile sınanmış. Babasız kalmanın en acı tecrübelerine tanık olu...