KISIM 11

3.6K 347 62
                                    


Bütün şaşkınlığımla ağzımı açtım. Büyük bir gülümseme kaplamıştı yüzümü. Sesimin yüksekliğini ayarlayamadan ''Sarp'' diye bir çığlık çıktı dudaklarımdan. Sarp ellerini gözlerimden çekip beni serbest bırakınca oturduğum sandalyeden hızla kalkıp sandalyeyi ittirdim ve Sarp'ın boynuna atıldım. Vücudumda biriken tüm özlem duygusunu atmak ister gibi sıkı sıkı sarılıyordum Sarp'a. O da ellerini belime sarmış kendi özlemini gidermek ister gibi başımı öpüyordu. Geçen kısa bir sürenin ardından kendimi toparlayıp Sarp'ın boynundan sıkı sıkı kenetlediğim ellerimi çektim. Kocaman gülümsemesiyle bakıyordu bana. Gerçekten sevildiğim bir yerde olduğumu hissetmeyeli sanki asırlar olmuştu.

''Ne işin var senin burada.'' Dedim. Gülümseyişim yüzümden silinmiyordu. Ortamdan ve andan bağımsız bir hal almıştık.

''Oturalım hepsini anlatacağım.'' Dedi Sarp. Vücutlarımızı birbirinden ayırıp masaya oturduk. Kısa bir an etrafıma baktığımda herkesin kendi dünyasına dönmüş olduğunu gördüm. Bu güzeldi. Az önce Erşanlarla dolu olan masa ise şu an bomboştu. Selin'in merakla bizi izleyen bakışlarıyla karşılaşınca onları kısaca tanıştırıp Sarp'a döndüm. Selin anlayışla bizi yalnız bıraktığında Sarp yüzüme düşen saçımı hafifçe arkaya attı.

''Seni görmeyeli sanki yıllar olmuş gibi hissediyorum.'' Gözlerimin dolmasına mani olamadım. Sarp benim eski hayatımdan kalan tek gerçekti.

''Sarp ben de seni çok özlemişim ama neden buradasın ve bu forma neden üzerinde anlayamıyorum hala.'' Sarp üzerine kısa bir bakış atıp güldü.

''E öğrencilerin forma giymesi zorunlu diye biliyorum.'' Şaşkınlıkla baktım gülen gözlerine.

''Yapmış olamazsın Sarp.''

''Yaptım bile güzellik. Artık ben de buradayım, senin yanında.'' Şaşkınlığım daha da artmıştı. Bütün düzenini benim için bırakıp buraya gelmiş olmasını mantığım kabul etmiyordu.

''Sarp bunu nasıl yaparsın okulun, stajın her şey orda kaldı. Ayrıca deden buna nasıl izin verdi.''

''Okul , staj her şey burada da ayarlandı merak etme. Dedeme gelince çokta zorlanmadım Peyker'in az daha vicdanlı hali biliyorsun.'' Buruk bir gülümseyiş kapladı yüzünü. Sarp küçüklüğünden beri dedesiyle yaşıyordu. Anne babasının ölümünden sonra dedesine yerleşmişti ve o zamandan beri oradaydı. Dedesi eski bir politikacıydı. Onun için bir şeyleri ayarlamak hiçte zor olmuyordu. Muhtemelen buraya nakil işlemlerini de o halletmişti.

Çalan zil sesiyle ikimizde irkildik. Sarp meslek öğrencisiydi o nedenle okulumuzda sadece bir şubesi olan meslek sınıfında olmalıydı. İkimizde ayağa kalkıp koridora doğru yürümeye başladık. Sarp belimden tutup adımlarını yavaşlattı.

''Akşam bendesin, burada olan her şeyi bana en ince ayrıntısına kadar anlatacaksın.''

''Tamam çıkışta haberleşiriz.'' Sözleşip ikimizde sınıflarımıza dağılmıştık.

Gün boyunca içim garip bir mutluluk doluydu. Bu his içimde olmayalı uzun zamanlar olmuştu. Bilindik, güven duyduğum birinin yanımda olduğunu bilmek çok güzeldi. Sarp, en yakın arkadaşım, sırdaşım yanımdaydı artık. Bunun verdiği güven bile bana yeterdi. Son teneffüste Sarp'ı görme isteğime engel olamayarak sınıftan çıktım.

Üst kata çıkıp Sarp'ın olduğu sınıfa girdiğimde en önde oturmuş defterine bir şeyler karaladığını gördüm. Çizim sevdası onu hiç bırakmıyordu, aynı eski günlerdeki gibi. Defterine dalmışken sessizce yanına oturup kafamı omzuna yasladım. Gözlerim kapalı özlediğim bu his beni sarmalarken saçlarıma konan öpücükle açtım gözlerimi. Yüzümde kocaman bir gülücük vardı ta ki tam karşımda Erşan'ın kısık gözleriyle karşılaşıncaya kadar. Erşan kendinden emin adımlarla yanımıza yürüdü. Tam karşımda durup ikimize de süzdü. Bakışları Sarp'ın saçlarımı okşayan ellerine kayınca kafasını hafifçe sağa sola yatırıp çıtlattı.

KALENDERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin