BÖLÜM•13 PİNOKYO

31 7 1
                                    



     2016

Anlık bir refleksle elimi göğsüme götürüp şaşkınlıkla karşımdaki kişiye baktım. Korkuma sebep olan şeyin karşımdaki kişinin kim olduğundan ziyade aniden görmemden kaynaklı oluşan bir refleksti. Rahatladığımı anladığında elini ağzımdan çekip bana zaman tanıdı. ''Zahir?'' dedim soru sorar bir üslupla konuşurken oldukça ciddi bir şekilde ona bakıyordum. Evimi nasıl bulmuştu? Eğilip düşen telefonumu yerden aldım.

''Beni içeri davet edersen seninle konuşmak istiyorum.'' sesi çok yumuşaktı. Önüme gelen saçı geriye doğru atarken şüpheyle ona baktım. ''Keşke gelmeden önce haber verseydin. Böyle biraz ürkütücü oldu açıkçası.'' gülümsemeye çalıştım ve kapıyı açmak için geri döndüm.

''Haklısın. Gerçekten kusura bakma ama acil olmasa böyle bir kabalık yapmazdım. Çığlık atma diye ağzını kapadım. Tekrar kusura bakma.'' az önceki kaba ve düşüncesiz hareketini görmezden gelmeye çalışarak başımı salladım. Bu şekilde evime gelecek kadar önemli ne olmuş olabilirdi ki?

''Hoş geldin.'' dedim içeri girip kapıyı ona açarken. ''Hoş buldum. Biliyorum şaşkınsın ama neden geldiğimi anlattığımda şaşkınlığın ve korkun geçecek.'' dedi ve bana güven vermek ister gibi baktı. Dudaklarım aralanırken istemsizce kaşlarımı kaldırdım. ''Senden korkmuyorum. Rahat olabilirsin.'' onu temin edecek bir şekilde gergince gülümsedim. Kim olsa bir anda beliren beklenmedik bir kişiden korkardı o an. Kişisel bir şey değildi. Sanırım...

Başını anladım der gibi sallayarak yönlendirdiğim odaya doğru ilerledi. ''Bir şey içer misin?'' diye sordum montumu çıkartırken nezaketen. ''Hayır teşekkür ederim. Fazla vaktini almayacağım zaten.'' dedi koltuğa yerleşirken. Oturduğu üçlü koltuğun tam karşısında bulunan tekli koltuğa geçtim. ''Evimi nereden buldun?'' dedim bir tahminim olmasına rağmen yalandan sordum.

Hafif güler gibi bir ses çıkartarak başını salladı. Hareketleri normale göre daha tavırlı gibiydi. Nedense ondan korkmam gerekmesi gerekirken hiçbir şekilde ona karşı kötü bir his beslemiyordum. ''Bence açık açık konuşalım. Birbirimize karşı olan güvenimizi sarsmayalım.'' şu an bana daha samimi bir şekilde bakıyordu ya da bana öyle geliyordu. Bakışlarındaki her zamanki bıkmışlık ve soyutluk yoktu. Madem o daha şeffaftı benimde öyle olmam gerekirdi. Yutkunurken tam olarak neyden bahsettiğini ve ne kadar şey bildiğini kestirmeye çalıştım. Ona güveniyor muydum? Belki diğerlerinden daha çok. Nedensizce en başından beri bende olan toleransı yüksekti.

''Tam olarak neden bahsediyorsun?'' dedim kararsızlıkla. Zaten ona bir şeylerden bahsedecektik. Boşuna inkar etmenin ve uzatmanın anlamı yoktu. Bazı şeylerin üstünü örterek şekillendirebilirdim konuşmayı. ''Babamın şirketine girdiğinizi biliyorum. Barlas, sen ve Kaan'ın.'' diye konuşup kısa kesti. Söylediklerine şaşırsam da belli etmedim. ''Sen nered...'' cümlem yarıda keserek hafifçe sesini yükseltti. ''Nereden bildiğimin bir önemi yok Vera. Önemli olan neden benden bir şeyler sakladığınız ve babamın şirketinde ne işinizin olduğu.'' dedi. Bakışları şimdi daha sertti ama yine de düşmanca oluğunu söyleyemezdim. Oturduğum yerde dikleştim. ''Önemi var. Önce nereden öğrendiğini söyle.'' dedim tek kaşımı kaldırarak karşısında suçlu gibi durmamaya çalıştım. Tam bir tezat!

Burun kemerini sıkarak sabır dilenir gibi boynunu kütletti. Cebinden çıkardığı şeyi bana doğru uzattı. ''Bunu şirket otoparkında buldum. O gece partide ve diğer buluştuğumuz günlerde de boynundaydı. Birazda araştırma yaptım ve güvenliklerin tarif ettiği kişilerden sizin olduğunuzu çıkarmak çokta zor değildi.'' diye açıkladı. Aldığım kolyeye baktım. Ucunda çok mini bir V harfi olan parlak gümüş bir kolyeydi. Asla boynumdan çıkarmadığım benim için çok değerli olan bir kolyeydi. Kafamın dalgınlığından düşürdüğümü bile fark etmemiş olmalıydım. Bu kadar dikkatli oluşu onun için artı bir özellik olmalıydı. ''Bunu yerde görebilmen için karınca falan olman gerek.'' dedim ona inanmadığımı belli ederken. Acaba bana yem mi atıyordu? Öyle olsaydı güvenliklerin tarifiyle uyuşmamız onun doğruyu söylediğinin kanıtı olabilirdi.

PİNHANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin