üç

1.4K 73 54
                                    

"Anne ben çıktım."

Ayakkabılarımın bağıcıklarını bağlarken yukarıdan gelen annemin ayak seslerini duyuyordum.

"Bekle bekle bir şey vericem."

Koşa koşa mutfağın çekmecesine gittiğinde üstümdeki ceketin yakasını düzeltmiştim.

Birden geri döndüğünde eli boş sanmıştım ama avucunun içinde bir bileklik vardı.

"Bunu bana baban hediye etmişti."

Bilekliği bileğime takarken burukça gülümsemiştim.

"İlk gününde uğurlu gelir."

Bilekliği taktıktan sonra elimi tutmuştu. Ona gülümsedikten sonra uzanıp yanaklarından öpmüştüm.

"Teşekkür ederim annem."

"Okuldan sonra direkt eve mi gelirsin?"

"Yüksek ihtimalle. Neden ki?"

"Sordum öylesine. Bol bol arkadaş edin."

Gülerek göz devirip kapıyı açtım.

"Denerim. Hadi bay bay."

Bana el salladığında evin kapısını kapatıp dışarı çıkmıştım. Kalbim çok hızlı atıyordu.

Aslında daha önce ortaokul ve lisede toplam 3 kez okul değiştirmiş olsam da şu an içimde ayrı bir heyecan vardı. Sanırım yeni taşınmış olmanın da heyecanıydı.

Normalde okula bisikletle gidecektim ama bugün hava çok güzeldi o yüzden yürümeye karar verdim. Kulaklıklarımı takıp müzik listemin çalmasına izin verdim.

Okul zaten evime yakın olduğu için çok da uzun sürmeden varabilmiştim. Yol tarifi de basit olduğu için internetin de yardımıyla kolay olmuştu. Saate baktığımda dersin başlamasına 10 dakika vardı.

Derin bir nefes alıp bahçede yürümeye başladım. Okuldan içeri giriş yaptıktan sonra danışmada duran kadına doğru ilerledim.

"Merhaba şey ben yeni geldim de.. Sınıfımı öğrenebilir miyim acaba?"

"Ebrar gel."

Arkamdan daha tanıdık ve kalın sesi duyunca o tarafa dönmüştüm. Poyraz'ı görmemle durdum.

"Noldu?"

"Aynı sınıftayız. Birlikte gideriz."

Bileğimden tutup beni çekince aynı zamanda da yürümeye başlamıştı. Kadına dönüp baktığımda geri işine dönmüştü. Başka bir çarem olmamakla beraber ben de Poyraz'ın yanında yürümeye başlamıştım.

"Aynı sınıfta olduğumuzu nereden biliyorsun?"

"Annem söyledi."

"O nereden biliyor?"

"Annen söylemiş."

Kaşlarımı çattığımda bana dönüp omuz silkmişti.

"Noldu?"

"Bana dememişti de öyle bir şey o yüzden.."

"Neyse işte ben söyledim. Geldik."

Beni sırtımdan ittirip önden geçmemi sağladığında içeri göz gezdirmiştim. Çok kalabalık bir sınıf değildi. 15-18 kişi falan vardı.

"Yanıma otur gel."

Poyraz tekrar beni bu sefer tişörtümün altından çektiğinde göz devirmiştim. Anlaşılan özgür bir şekilde gezemeyecektim.

neighbour • yiğit poyrazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin