yirmi bir

1.6K 48 59
                                    

Cinsel içerikten rahatsız olanlar sadece bölümün başını okuyup geçebilirr⚠️🥰

"Umarım bu yaptığımdan sonra beni bırakmazsın."

Göğsüm inip kalkarken Poyraz ellerini benden çekip bir tık uzaklaştı. Endişe ve korkudan kalbim çok hızlı atıyordu.

Birden arkasını dönüp tişörtünü çıkarttığında gördüğüm şeyle donakaldım.

Her yerinde vardı. Her yerinde.

Sırtında gördüğüm yara izleriyle elimi ağzıma götürdüm. Hiçbir şey diyememiştim. Çok bile bakamamıştım çünkü direkt arkasını dönmüştü.

"Poyraz.."

Elim havada ona bakarken gözlerimden akan yaşları durduramıyordum. Şu an ona bakmak canımı acıtıyordu.

"Bunları sana kim yaptı?"

Zar zor cümle kurabildiğimde sesim kısık çıkmıştı. Poyraz başını yere eğip burnunu çektiğinde onun da ağladığını fark ettim.

İçim yanıyordu.

"Söyle."

Yanına gidip yüzünü tuttuğumda irkildi. Sanki korkmuş gibi. O an tüylerimin diken diken oluşunu hissettim.

"B-ben henüz küçükken.. babam.."

Cümlesinin devamını getiremediğinde güçsüzce kafamı yere eğdim. Babasını hiç tanımadığım hâlde onu bu hâle getirdiği için nefret ediyordum.

Ellerini hışımla saçlarından geçirip burnunu çekti. Sonunda gözlerime baktığında hiç beklemeden ıslak yanaklarımı sildi.

"O çakmakla.. o çakmağı kullanarak yapıyordu bunları."

Ben hâlâ karşısında ne diyeceğimi bilemezken, onun dimdik duruşuyla bunları anlatması beni büyülüyordu. Yutkuna yutkuna tüm ağlamalarını bastırmıştı. Sadece gözlerinin engelleyemediği doluluğu kalmıştı geriye.

"S-seninleyken tam ileriye gidecekken durmamın sebebi buydu. Beni böyle görmeni istemiyordum. Şimdiye kadar ilk kez senin karşında böyle durabildim. Çünkü benden soğumandan k-"

"Poyraz."

Onu bölüp gözlerime bakmasını sağladım. Yüzünü okşadığımda gözlerini birkaç saniyeliğine kapatıp tekrar açmıştı.

"Sen benim için kusursuzdun, hâlâ da kusursuzsun."

Gözlerinin doluluğu arttıkça sesimin titremesini engelleyemiyordum. Hâlâ ona zorla bunları anlattırdığım için kendimden nefret ediyordum.

"Hiçbir şey değişmedi ki. Hâlâ eski Poyraz'sın benim gözümde."

Gülüp burnumu çektiğimde o da gülümsemişti. Gözlerimi vücudunda bir tur gezdirip ciddileşmiştim.

"Sana sarılabilir miyim? Yani.. bu şekildeyken."

Cümlemi bitirdiğim an cevap vermeyip kollarını belime sardı. Boynumu kendine yuva yaptığında benim de dudaklarım omzunu buldu.

Ellerimi yavaşça sırtına yerleştirdim. Hafif okşadığımda boynuma daha çok sokuldu. O kadar sıkı sarılıyordu ki bana, hiç bırakmak istemezmiş gibi.

"Ege şimdiye kadar hayatımdaki tüm kızlara aynı şeyi yaptı. Yalanlar uydurup benden uzaklaştırmak. Ama Ebrar sana olmasına izin veremem. Seni benden alamaz."

"Şşş.. Kimsenin beni senden aldığı yok. Ben hep burada seninleyim."

Tekrar kollarını sımsıkı yaptıktan sonra saçlarımı öpmüştü. Tenine gülümseyip bir anlığına bile olsa Ege'ye inandığım için kafamı kopartmak istemiştim.

neighbour • yiğit poyrazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin