"Anneni aramayacağına emin misin?"
Bir kez daha başımı olumlu anlamda sallayıp ellerimi çıplak bacaklarımda gezindirdim.
"Zaten işi başından aşkın. Şu an bir de bunu anlatırsam kafası iyice dolacak."
Poyraz da beni onayladığında benim için hazırladığı yatağa girmiştim. Zaten daha önce burada kaldığım için yabancı olduğum bir yer değildi.
"Yalnız kalmak istediğinden emin misin? Yerde falan da yatabilirim."
Hayır.
Aslında asla yalnız uyumak istemiyordum. Fakat onun benden sadece 1 metre uzakta durması bile gecenin bu vaktinde sağlıksızdı. En azından benim açımdan.
"Sorun yok. Yatarım."
Yorganı üstüme çektiğimde Poyraz da kapının kulpunu tutuyordu.
"Bir şeye ihtiyacın olursa hemen yan odadayım, biliyorsun."
"Biliyorum."
"İyi geceler o zaman. Polisler hemen dışarıda bekliyor."
"İyi geceler."
Kapıyı tamamen çekmeyip ışığımı kapattıktan sonra çıkmıştı. Kendi odasına girdiği an yattığını ışığı açmaya tenezzül bile etmemesinden anlamıştım.
Belki de ilk geldiğim an aslında onu uyandırmıştım, bilmiyorum. Ama o 23'te de yatmazdı genelde. Neyse.
Polislerin dışarıda olması beni bir nebze rahatlatsa da hâlâ uyuyamıyordum. Belki de yalnız olmamdan çok tamamen uykum kaçmıştı artık. Ya da bilmiyorum.
Başımı kaldırıp kapıya baktığımda ev tamamen sessizdi. Poyraz büyük ihtimalle çoktan uykuya dalmıştı.
Yine de buna rağmen, ve diğer her şeye rağmen, hiçbir şey düşünmeden yataktan çıkıp kapıya yöneldim. Ayak tabanlarımı yere olabildiğince yumuşak basmaya çalışıyordum.
Poyraz'ın odasına geldiğimde kapısını yavaşça ittirdim. Ve düşündüğümün aksine uyumamıştı ki kafasını direkt kaldırarak bana baktı.
"Şey-"
"Gel."
Tek kişilik yataktan bir tık geniş olan yatağında daha yana kayıp bana yer açmıştı. Hâlâ kafamda 0 düşünce vardı. Sadece onunla olmak istiyordum.
Masumca yatağına doğru yürüdüğümde tişörtsüz olduğunu yeni fark ettim. Benim yanımda hâlâ tişörtsüz duracak kadar rahat hissediyordu demek ki.
Yatağa girdiğimde Poyraz sağ kolunun üstüne yatarak bana dönüktü. Aynı şekilde sol kolumun üstüne yatarak ona döndüğümde içerisinin sıcak olmasına rağmen belime yorganı çektim. Veya benim vücudumun ısısı sebepsizce artıyordu.
"Uyuyamadım."
"Ben de."
Bana fısıldayarak cevap verdiğinde yüzüne bakmıyordum. Daha doğrusu bakamıyordum. Gözüm altını kapatan yorganda geziyordu. O an acaba tamamen mi çıplaktı diye düşündüm.
Tanrım neler diyorum ben.
Birden Poyraz'ın elini kaşımın üstünde hissettiğimde irkildim. Ben irkilince o da aynı şekilde irkildiğinde yüzüme baktı. Mahçup bir şekilde ona bakarken sadece dudaklarını birbirine bastırıp yaramı okşadı.
Dokunuşunun yumuşaklığıyla gözlerimi kapattığımda elinin değdiği yeri genişleterek saçlarımı da okşadı.
Onun en ufak hareketine erimediğim tek bir saniye yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
neighbour • yiğit poyraz
Fanfiction"Hatta sana asla bilmemen gereken, en büyük itirafımı söyleyeyim mi?" Lütfen söyleme. Ya da söyle. Ne geleceğini kestiremezken Poyraz sonunda gözlerini açıp loş ışıkta benim gözlerime bakmıştı. Yatakta hafif doğrularak kulağıma yaklaştığında nefesin...