Medya: Ebru, Poyrazın vücudu(daniel'in gerçek vücudu), Bukre
Poyraz'dan
Gözlerimi aniden açıldı, sonra yeniden kapandı. Uyanmak istemiyorum, yataktan çıkmak istemiyorum. Gözlerim kapalı bir şekilde yatakta yatıp, yeniden uyumak için çabalıyordum. Ta ki kıpırdama sesi duyuncaya kadar. Dün gece yoksa kimle ne halt yemiştim? En son hatırladığım viski şişesiydi! Daha sonra...
Bukre!
Yok, artık içkili halimle kıza mı saldırdım? Yoksa istekli aramızda bir şey oldu da ben mi kaçırdım. Kıpırdama sesi bir daha gelince yatakta olmadığını fark ettim.
Bay Sapık!
Gözlerimi hemen açıp koltuğa baktım. Tek kişilik koltukta oturur vaziyette uyuyan Bukre'yi görünce hatırladıklarım daha da netleşti.
"Bu gece bana bir iyilik yap ve yanımda uyu!" Bunu ben mi demiştim? Lanet olsun.
"Eğer bu gece yanımda uyursan sana telefon numaramı veririm" Lanet. Sanki numarama çok meraklı!
"İyi geceler bay sapık" Bay sapık ha? Yazıklar olsun Bukre. Benim taktığım isim bile daha güzel, Kırmızı sütyenli!
"İyi geceler kırmızı sütyenli. Rüyanda beni gör!" Cidden mi Poyraz? Bunları sen mi dedin oğlum? Gerçekten kendimden utanmıştım, ben böyle biri değildim.
Ben bunları düşünürken yüzümde oluşan gülümseme beni afallatsa da, hemen yatakta kalkıp banyoya doğru sessizce yürüdüm.
Bukre'den
Duyduğum seslerden dolayı gözlerimi yavaş yavaş araladım. Karşımda gördüğüm dünyanın sekizinci harikası olan kasları görünce gözlerim birden açıldı ve uykulu halimden eser kalmadı. Hay Maşallah!
Bakışlarımı kaslardan çekip kafa bölümüne götürünce bir an afalladım. Poyraz! Bende diyorum bu içi yağ olan kaslar kime ait. Hemen boğazımı temizleyerek, konuşmaya başladım. "Farkında mısın bilmem ama ben buradayım! Hiç mi rahatsız olmadın? Ben oldum şahsen"
"Bir gün sende benim karşımda giyinirsin ödeşiriz" dedi alayla. Sapık!
Kazağını giyip yatağa oturdu."Dün gece için üzgünüm" dedi sesi üzgün çıkmıştı. Beni öptüğünden mi yoksa içkili halinden mi bahsediyordu? Poyraz ağzını açıp tam bir şey diyecekti ki ben konuşmaya başladım.
"Beni öptüğüm için özür mü diliyorsun?" Sorduğum soru karşısında afalladı. Ellerini saçlarından geçirip sorumu cevapladı.
"Sanırım. Daha önce hiçbir kızı zorla öpmedim. Öptüğüm kızların hepsi zaten benimle öpüşmeyi kafalarına koyan kızlardı. Neyse, boş ver. Nasılsın dün gece o koltukta yatmak nasıl bir duyguydu? İyi misin? Bir yerlerin ağrıyor mu?" Yüzsüz, sapık! Ona zoraki ama altında bir sürü tehdit barındıran gülümsememle güldüm. Kendin kaşındın!
"Ben iyiyim. Sen nasılsın? Allah belanı vermedi mi hala? Ya valla bütün beddualar boşa gidiyor!" dedim ve üzülmüşüm gibi yaptım.
"Senin dilin fazla mı uzamış bana mı öyle geldi? Dikkatli ol kırmızı sütyenli!" sesi fazlasıyla tehditkâr bir şekilde çıkmıştı. Oturduğu yerden kalktı ve odayı terk etti. Saate baktığımda ondu. Birden içimi çok acayip bir korku sardı. Neden bilmiyordum ama en ufak bir konu da rezil olmaktan korkuyordum. Yavaşça oturduğum koltuktan kalkıp odayı gezmeye başladım. Giysi dolabının karşısına geldiğimde kendi tipime baktım. Keşke bakmaz olaydım! Saçlarım birbirine girmiş, kıyafetim kırışmıştı. Hemen ellerimle saçlarımı düzelttim. Odaya bakınmaya devam ederken çalışma masasının üstünde duran telefon titredi. Hemen hızlı adımlarla telefonun yanına gittim. Kesin bu telefon Poyraza aitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kod Adı: Bay Sapık [Wattys2016 Kazananı]
Humor#Wattys2016 Koleksiyoncu Edisyonu Kazananlarından birisiyiz! Hiçbir şey tesadüf olmadığı gibi bundan sonra yaşayacaklarıda tesadüf değildi. İzmir onun dönüm noktasıydı. Aşkını, sevdasını, kaybettiklerini bulduğu şehirdi. Hayatı asıl bundan sonra ba...