MEDYA: VEDAT SARAÇ !
Bölüm şarkısı: Güliz Ayla- Sevgilim
Poyrazdan
Kucağımdaki Bukrazla oynarken ne kadar çok eğlendiğimi fark ettim. Zaten ilk gördüğüm andan beri kanım kaynamıştı. Bukraz... Bukre ve benim ismimin birleşimi!
Açık olan evin kapısından duyduğum bağırışlarla dikkat kesildim. Arda'nın "Amca mı oluyoruz?" dediğini de duyunca gözlerimi devirdim. Daha sonra Ediz'in dediklerini duydum. 'Namıssız Poyrazı vuracaim' Bukrazla birlikte sinirle eve girip salona yöneldim. Salona girince Bukrazı içerideki herkese kötü bakışlar atan Bukreye verip Ediz'in üzerine yürüdüm. "Bir daha de bakayım dediğini"
Büyüyen gözleriyle birlikte otuz iki dişiyle gülümseyip sesini incelterek "Ablacım..." dedi.
"Aşkım eti senin kemiği benim. Döv!" diyen sevgilime göz kırpıp Ediz'i yakalarından tuttum "Lan gerizekalı, seni bir vururum olmayan beyninin suyu çıkar" dedikten sonra yakalarını bırakıp ittirdim.
"Oh be iyi kurtuldum"
Bukrenin elindeki Bukrazı alıp "Ailemizin yeni küçük bireyi" deyip gösterdim.
Sinan ve Ardanın "Ulan amca olacağım diye sevinmiştim" dediğini umursamayıp Anıla döndüm. "Bir köpek için gereken tüm eşyaları al. Tasmasıymış, mamasıymış, yemek kabıymış ne gerekiyorsa işte" deyince başını salladı.
Bukreden
Anıl, Bukraz'a gerekli olanları almak için evden çıkınca Poyraz ve Keremde şirkete gitmek için evden çıktılar. Duyduklarıma göre Poyraz tam bir haftadır, şirkete uğramıyormuş hatta kumarhaneden çıkmıyormuş. Kocaman evde ben, Aslı, Sinan, Ediz ve Arda kaldık. Sinan ortalıklarda karnım acıktı deyip hem bana hem de Aslıya göndermeye yapıyordu. "Hayır, yani bugün benim gibi bir insana bile yemek yapmayan yarın Keremciğim ve Poyrazcığıma hiç yapmaz"
Aldığım nefesi bıkkınca burnumdan verip "Allahın cezanı ne istiyorsun söyle açık açık?" diye sordum.
"Aslında çok bir şey istemiyorum, sadece kısır istiyorum" deyince Aslının da gözleri parladı. Ah evet Aslı kısır'a bayılırdı ben ise bulgur pilavına.
Aslı hemen oturduğu yerden kalkıp "Hadi hemen yapalım. Ben çok güzel kısır yaparım, Bukre ve Ediz bilir. Malzemeler var mı acaba?" deyip mutfağa koştu.
Sinan'a hadi yine iyisin bakışları atarken Ediz'in sesini duydum. "Hav hav" Çocuk bildiğiniz havlıyor. Tabi kendi türünden biriyle tanışınca çok kolay benimsedi. Kucağındaki Bukrazla uğraşıp duran Ediz havlamayı bırakıp "Abla bu köpek neden havlamıyor?" diye sordu. Ardından Bukraz'a geri dönüp "Neymiş... Hav hav hav! Tekrarla oğlum" deyince yakınımdaki yastığı Ediz'e atıp "Uğraşmasana hayvanla! Yorgun zaten bırak uyusun. Ya da dur sen onu bana ver de karnını doyuralım" deyip ayaklandım. Bukrazı kucağıma alıp mutfağa gittim. Aslı dolapları karıştırıyordu. Ben buzdolabını açıp süt, salam falan çıkardım. Şimdilik bununla idare et bebeğim. Yakında leziz şeyler yiyeceksin. Çıkardıklarımı masaya koyduktan sonra Bukrazı da sandalyelerden birine koyarken Aslının sesini duydum. "Burada kısırla ilgili hiçbir şey yok"
Ben şimdi bu çıkardıklarımı neye koyup, Bukrazın önüne koyacağım diye düşünürken Aslıya "Alırız" dedim. Daha sonra dolaptan iki tane tabak çıkarıp birinin içine süt döktüm diğerinin de salamları koyarken Aslı "Pazardan almak gerekir taze olsun, nasıl taşıyacağız onca şeyi. Arabayla mı gitsek?" deyince haince sırıttım. Arabaya ne gerek var canım, Sinan hepsini taşır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kod Adı: Bay Sapık [Wattys2016 Kazananı]
Humor#Wattys2016 Koleksiyoncu Edisyonu Kazananlarından birisiyiz! Hiçbir şey tesadüf olmadığı gibi bundan sonra yaşayacaklarıda tesadüf değildi. İzmir onun dönüm noktasıydı. Aşkını, sevdasını, kaybettiklerini bulduğu şehirdi. Hayatı asıl bundan sonra ba...