Medya: Müslüm Gürses- Affet (Bukraz şarkısı)
Gözlerimi açtığım gibi kapadım. Tekrar açmaya çalıştım ama başarısız oldum. Allah'ım ne oluyor bana? Bana yardım etmesi için Poyraz'a seslendim. "Aşkım hiç iyi değilim... Poyraz?" Hiçbir tepki gelmeyince yeniden seslendim. "Poyraz!" diye bağırınca kapı sesi duydum. Biri içeri girdi.
"Ne bağırıyorsun kızım?" Aslıya cevabımı hala gözlerim kapalı verdim.
"İlk olarak ben sana odama kapıyı tıklatmadan girme demedim mi? Çık hemen odamdan!"
" Poyraz'ın odada olmadığı bildiğim için odaya daldım. Gözlerini açsana kızım" Poyraz yok muydu? Ben diyorum bu çocuk bana neden sarılmıyor. Meğersem hiç gelmemiş bile. Gözlerimi açmaya yeniden kendimi zorladım ama sonuç yine başarısız oldu. "Aslı gözlerimi açamıyorum"
"Açamıyor musun" Yüzüme değen parmaklarla ve kaşımı yukarı kaldırıp yanağımı da aşağı parmaklarıyla çeken Aslıyla bir nebzede olsa gözlerimi açmayı başardık. Elimden tutup "Hadi gel yüzünü yıkayalım" dedi. Yataktan kalkarken gözlerimin yarısı kapalıydı ki her yeri bulanık görüyordum. Lavaboya Aslının yardımıyla gidip yüzümü yıkadım. Kuruladıktan sonra aynaya bakmamla çığlığı basmam bir oldu. Kapı açılıp Aslı girdi telaşla. "İyi misin?"
Parmaklarımla gözlerimi gösterip "Sence?" diye sordum. Gülmemek için kendini zor tutup "Oha" dedi. Gülmesi sinirimi bozduğu için "Çık " dedim sesimi yükselterek. Aslı gidince aynaya baktım. Göz kapaklarım şişmişti. Gözlerimi bu yüzden açık tutmakta zorluk çekiyordum. Gözlerim küçücük gözüküyordu. Yüzümü defalarca yıkadıktan sonra odama geri döndüm. Aslı yatağıma oturmuş beni bekliyordu. Benim odaya girdiği görünce "Neden göz kapaklarının şiştiğini biliyorum. Anlat bakalım neden ağladın?" diye sordu. Ben çok ağladığımda özellikle ağladıktan sonra uyursam göz kapaklarım çok şişerdi. Dün gece de aynısı olmuştu. Deli gibi ağlamış sonra da yorgunluktan uyuya kalmıştım.
"Rüyamda babamı gördüm" dedim Aslının yanına otururken. "Kâbus gibiydi. Mezarlık gibi bir yerdeydik. Kendimi bir an da benim için kazılmış bir mezarın dibinde buldum. Mezar taşının üstünde Bukre Keskin yazıyordu. Ölüm tarihinde gün ve ay yazmıyordu sadece bu yılın tarihi yazıyordu. Sonra arkamdan birinin sesini duydum. Kendi kendine mırıldanıyor gibiydi. Arkamı döndüğümde babamı gördüm..." Aslı sözümü kesip "Bir insanın rüyası tam yedi saniye sürermiş. Sen yedi saniyede bunları mı gördün?" dedi.
"Görmez olaydım"
"Devam et merak ettim"
"Ya zaten tamamını hatırlayamıyorum. Ama işte sonra beni bir eliyle ittirdi. Kendimi mezarda buldum. Sonra babam eline küreği aldı. Ben de tabi çıkmaya çalışıyorum ama olmuyor bir şeyler beni tutuyordu sanki. O ara ağlamaya başladım, baba diye bağırdım ama babam beni umursamayıp üzerime kürekle toprak attı. Üzerime atılan son toprakla zaten gözlerimi açtım. Ödüm patladı. Ağlamaya başladım, Poyraz'ı aradım cevapta vermedi. Bir de üzerine meşgule attı. Ben de sindim yatağa ağlayarak kendimi sakinleştirdim. Sonra da uyumuşum. Sabah yanımda Poyraz olur zannediyordum ama yok" deyip yataktan kalktım. Dolabıma doğru ilerledim, dolabımı açıp kıyafet bakındım.
"Poyraz'ın telefonunu açmaması normal"
"Niye? Ne olmuş?"
"Sabah Keremle konuştum. Dün gece biraz olaylar yaşamışlar, neler olduğunu anlatmadı. Ama kötü şeyler olduğu belli. Beni sakinleşmek için aradığını söyledi"
Poyraz beni aramamıştı bile. Oysaki her sinirlendiğinde beni arar sakinleşirdi. Nefes alıp verişimi duyduğunda bile sakinleştiğini söylerdi. Ama bu sefer aramamıştı. Belki de sakinleşmek istememişti!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kod Adı: Bay Sapık [Wattys2016 Kazananı]
Humor#Wattys2016 Koleksiyoncu Edisyonu Kazananlarından birisiyiz! Hiçbir şey tesadüf olmadığı gibi bundan sonra yaşayacaklarıda tesadüf değildi. İzmir onun dönüm noktasıydı. Aşkını, sevdasını, kaybettiklerini bulduğu şehirdi. Hayatı asıl bundan sonra ba...