"OLMAZ OLSUN"

655 93 221
                                    


12. BÖLÜM

Afife: (sakince) keşke böyle olmasaydı.

Vefa: (acıyla) her şeyini götürmüş. Sanki Feza hayalimmiş gibi sanki ben hayal görüyormuşum gibi.

Afife: (sakince) istanbula gelindiğinde biz Aliyle çok büyük bir kavga etmiştik. Sonra bir anda Feza ortadan kayboldu. (Vefa sakince dinliyordur) hepimiz arıyoruz arıyoruz ilk geldiğimiz gün bir yere gitmiştik onunla ben ve o. Bütün üsküdarın ayaklar altında olduğu. Girmiş içeriye en yukarıya sonra sığınmış bir duvarın kenarına ağırlıyordu. (Vefa dikkatlice dinliyordu) burası bizim gizli yerimiz olsun mu dedi bana. (gülümser) olsun dedim.

Vefa: (acıyla gülümser) annem. (Ayağa kalkar ve Afife'nin saçına uzun bir öpücük bırakıp evden hızlıca çıkar)

•••

Vefanın durağı tabi ki Galata olmuştu. Hızlıca yukarıya çıktığında oturmuş sırtını duvara yaslamış ve gözlerini göğe çevirmiş olan Feza'yı görür. Gözünden bir yaş süzülür ve derin bir nefes alır.

Vefa: (sakince) Feza?

Feza: (sakince) Vefa s-sen nasıl buldun beni?

Vefa Fezaya bir cümle daha kurdurmadan ona doğru hızlı adımlar atar ve yüzünü avuçları arasına alır Feza'nın şaşkınlığının yerini Vefa'nın Feza'nın dudaklarına uzun bir öpücük bırakmasına kalır. İkili ayrıldığı an Vefa uykusundan fırlar.

Vefa: (derin nefesler alıp verir) rüyamıydı? (Yüzünü avuçları arasına alır) off rüyaymış git- (bir anda ayaklanır) gitti mi? Gitmemiştir Fezaa! (Ardından odasından hızlıca çıkar ve hızlıca karşı odaya geçer. Feza'nın koltuğunda oturmuş kitap okuduğunu görür. (Gözünden yaş süzülür ve) Feza?

Feza: (sakince) Vefa hayırdır gece gece. Rüyanda beni mi gördün?

Vefa: (sakince) evet.

Feza: (şaşkınca) ne?

Vefa derin bir nefes alır ve hızlı adımlarla Feza'ya yaklaşır.

Feza: (şaşkınca ) n-ne yapıyorsun?

Vefa Feza'nın daha fazla konuşmasına izin vermeden dudaklarını dudaklarıyla buluşturur. Feza kısa bir şaşkınlıktan sonra gözlerini kapatır ve karşılık verir. İkili ayrıldığında Feza gülümser.

Vefa: (gülümser) acaba bu da mı rüya?

Feza: (şaşkınca) bu da mı derken? (Vefa yeniden gülümser) tamam sus o bakışlar adilik bakışı. (Dedikten sonra oturur)

Vefa: (sakince) gitmeyecektim. Sen Mardine gideceğin gün almıştım bileti.

Feza: (sakince ) biliyorum ablam anlattı. Öyle bir anda sinirlendim.

Vefa: (uzanıp elini avucunun içine alır) Feza ne olur gitme. (Feza şaşkınca bakar) sensiz hiç renk yok, hiç ses yok.

Feza: (gülümser ve elini Vefa'nın elinin üstüne koyar) nereye gidicem deli. Hem (yüzünü sever) sensiz bana da renk yok, ses yok? (İkili bir süre birbirine bakar ardından Feza elini çeker)

Vefa: (elinde ki kitabı alır) çok severim. (Feza gülümser) o zamann (rastgele bir sayfa açar) bakalım.

Mesela neden senin odanda duran, sen sandalyende ya da çalışma masasında otururken, uzanırken ya da uyurken, seni bütünüyle gören mutlu bir dolap değilim? Neden değilim?

İkili birbirine bakıp gülümser.

Feza: (sakince) harbiden beni mi gördün rüyanda?

Vefa: (gülümser) evet. (Feza nasıl gördün dercesine bakar ama Vefa gülümser) anlatmicam.

YAKAMOZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin