15. BÖLÜMAlinin sesiyle itfaiye içeriye girer bir süre sonra yangını söndürmelerine rağmen Feza ve Vefa dumandan etkilenmişlerdir. Feza gözlerini açtığında nerde olduğunu anlayamaz.
Feza: (sessizce) Vefa?
Hayat: (ayaklanır ve saçlarını okşar) ablacım? Fezam iyi misin?
Feza: (sakince) Vefa nerede? (Hayat cevaplamayınca Feza ayaklanmaya çalışır) Vefa nerede bir şey mi oldu ona?
Hayat: (sakince) Feza yat lütfen kalkma. O da etkilendi dumandan.
Feza: (yatakta zorda olsa doğrulur) görmem lazım onu. (Hayat durdurmaya çalışır) abla bırak Vefaya gidicem.
Feza ayaklandığında serum askısını tutar ve dışarıya fırlar koridorda hemşire ile karşılaşır.
Hemşire: (sakince) Feza hanım neden kalktınız?
Feza: (sakince) Vefa nerede? (hemşire bakakalır) sevgilim nerede? (Sesi yükselir) ya söylesenize bir şey.
O sırada kapıdan Vefa çıkar. Onu da aynı şekilde Afife durdurmaya çalışıyordur.
Vefa: (Feza'yı görmeden) anne bıraksana beni Fezayı görücem diyorum sana. (kolunu çeker) anne bırak.
Feza Vefayı gördüğünde gözünden bir yaş süzülür. Elleri sarılmış o da serum askısını kendisiyle sürüklüyordur.
Feza: (sesi derinden çıkarmışçasına) V-vefa?
Vefa arkasını döndüğünde karşısında Feza'yı görür. Gözünden bir yaş süzülür ve ikili serum askılarını kendiyle sürükleyip birbirine yürümeye başlar. Birbirlerinin karşılarında durduklarında Feza'nın Vefa'ya sımsıkı sarılması bir olur. Vefa derin bir nefes alır ve karşılık verir. İkili ayrıldığında Vefa Feza'nın gözyaşlarının ıslattığı yanaklarını avucunun içine alır.
Vefa: (sakince) iyi misin biriciğim? Hah? İyi misin de bakayım bana.
Feza: (ağlamaya devam eder) ben iyiyim ben iyiyim ama sen. (Ellerini avucunun içine alır) ellerin.
Vefa: (gülümser ve tatlılıkla bakar) iyiyim sevgilim. Sen iyisin ya ben iyiyim. (Feza Vefa'nın avuçlarına bir öpücük bıraktığında o da alnını öpüp fezayı yeniden göğsüne bastırmakla karşılık verir.)
Afife: (gülümser) hadi geçin ayakta kalmayın yeni kalktınız. (sakince) kanınız deli akıyorda yavaş da. (Gülerler)
İkili yan yana yataklara uzandıklarında herkes aynı oda da toplanır.
Vefa: (gülümser ve sakince) sana bir şey oldu diye çok korktum.
Feza: (sakince) Asıl ya sana bir şey olsaydı. (Vefa derin bir nefes alır) iyiyim.
Vefa: (gülümser) ben de iyiyim.
Hayat: (gülümser) iyisiniz, ikiniz de iyisiniz (sakince) de..
Feza: (keser) de?
Hayat: (sakince) yalımız çok kötü durumda.
Feza: (derin bir nefes alır) çok mu kötü?
Hayat: (sakince) yani taburcu olduğunuz da kurtulan bir şey var mı diye gideriz ama (gözünden yaş süzülür) içinde yuva olduğumuz o yalı..
Afife: (acıyla gülümser ve derin bir nefes alır) halledicez ya. Bunu da halledicez. Şimdilik kalacak bir yer bulalım da.
Servet: (gülümser ve içeriye girer) var zaten kalacak yeriniz.
Afife: (ayaklanır) abi hoş geldiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKAMOZ
Fanfiction" Kim bilebilir kimin halini Dil söylemez yüreğin harbini İç hisseder hakikat sırrını Ağırdan al yargını yar aman.." Sezen Aksu - Ulan İstanbul'u özleyenlere..-