13. BÖLÜM SANCIYAN KALBİN ATIŞLARI

2.9K 117 4
                                    

TARİH: 04/04/2021

SAAT: 16.47

Lütfen satır arası yorumlarınızı esirgemeyin. Sonda sorduğum soruları cevaplamanız benim için çok önemli. Bu ricamı kırmayın lütfen

Sonda birkaç soru sordum lütfen fikirleriniz belirtin

(DÜZENLENDİ)

Beğenmeniz dileğiyle🍀

"Anne ne işiniz var sizin burada?" diye sordu çıkarabildiği sesiyle. Yüz ifadesinden anlayabiliyordum ki çok şaşırmıştı ama anlamadığım bir şey vardı. Şaşırmış bir o kadarda endişelenmişti. Peki neden?

Alparslan ayakkabılarını çıkarıp yanıma gelirken karşımdaki üç kadında onunla birlikte girdiler. Ortada şaşkın şaşkın beklerken Alparslan beni mutfağa çekti. "Ne oluyor Alparslan?" dedim sonunda.

Yanaklarımı kavrayıp, "Bir şey yok güzelim." dedi ve sustu. Ne yani sadece bu kadar mıydı? Nereden geliyordu o zaman bu telaş?

"Neden bu kadar endişelisin?" diyerek tekrar bir soru yönelttim ona.

Ofladı. "Bak Nilsum annem sana duymak istemeyeceğin şeyler söyleyebilir sakın ama sakın üzülmeni istemiyorum. Aynı şekilde benimle konuşmadan beni yargılamanıda." diye konuştu tek nefeste. Sesi oldukça net ve baskındı.

Neden böyle bir uyarıda bulundu ki şimdi, Annesi bana ne diyebilirdi ki? Oflayarak içeri geçmek üzere olan Alparslanı takip edip yanına oturdum. Üç kadınında dikkati benim üzerimde toplandı tam o anda. Ama asla güzel bakışlar değildi. Aksine iğnelercesine beni süzüyorlardı. Diğer kadınlardan yaşça küçük duran kızın gözleri dolu doluydu. Bakışları bir bende bir Alparslandaydı. Bundan rahatsız olmuştum. Çünkü o yaşların ardındaki gözlerde bana karşı öfke ve nefreti çok net bir şekilde görüyordum. Ürkmüştüm bundan.

Alparslanın annesi olduğunu öğrendiğim kadın beni süzerken dudaklarını araladı, "Kim bu kız oğlum?" sesi birazdan hiç iyi şeyler olmayacak diyordu. Benimde içimdeki ses buna katılıyordu ama niye?

Alparslan dizimin üzerine koyduğum elimi avucuyla kavrayak güven verircesine sıktı. Çekmek istedim fakat bu pek mümkün olmadı. İmkansızdı zaten. Sıkıydı tutuşu lakin canımı acıtacak kadar değil. "Bu kız değil anne Nilsu. Sevgilim."

Söyledikleriyle göz kapaklarımı ardına kadar açmak istemiştim ama kendime engel oldum. Alparslanın annesi boğazını temizledi. Onun bakışlarında da bir şaşkınlık belirtisi vardı. Hem de apaçık.

"Oğlum ne dedin sen?" diye sordu sesini hafif bir tınıda tutarken. Kendine mukayyet olduğu belliydi. Kendini sıkıyordu. Bir sıcak basmıştı. Fakat yanındaki onun yaşlarında olduğunu düşündüğüm kadın daha sinirliydi. Elini yumruk yaparken dişlerini sıktığını dişlerinin arasından çıkan gıcırtıdan anlamıştım.

"Nilsuyla evleneceğiz diyorum anne." dedi ve güven verircesine elimi okşadı. Başımı saniyeliğine onun tarafına çevirip okyanuslarıyla buluştum. Sonra hemen geri çektim. Aynı şekilde elimide. Bana güven veren gülümsemesini görmüştüm ve çok rahatlamıştım.

Gözleri dolu olan kıza bakarken onun yan yana duran ellerimize baktığını gördüm. Kimdi ki bu kız? Bu merakım uzun süre sürmedi. Hemen cevabımı aldım.

"Nasıl olacak?" diyen bir sesle sesin sahibini buldu gözlerim. Ateş saçan gözlerle bana bakıyordu. Birazdan üzerime yürüyecek gibiydi. Bu beni fazlasıyla ürkmüştü fakat belli etmedim bunu aksine gözlerine bakmayı sürdürdüm. Meydan okuyarak kendinden emin bakışlarımı harelerinde gezdirdim. "Benim kızıma ne olacak?" diye tamamladı cümlesini kadın.

NAMÜTENAHİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin