Madrigal//Seni Dert Etmeler 'Başka bir evrende, en güzel halinde sen hayata karış ben daha da biteceğim'
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Feza yine gelin abicim!"
Feza arkasından bağıran arkadaşına el sallayarak tekrar önüne döndüğünde Batu da nihayet yanına gelmişti. Herif uyuşuğun tekiydi.
"Hadi lan götüm kesildi."
Feza, sanki bekleyen oymuş gibi konuşan Batu'yla göz devirdi. Gözleri etrafta gezindiğinde zamanın ne kadar hızlı geçtiğini fark etmişti.
Halı sahadan dönüyorlardı. Aslında deli bir futbol sevgisi yoktu Feza'nın. Ortalamaydı işte, arkadaşlarına ayak uyduruyor gibi bir ayarı vardı. Onlar toplanmadıkça aklına bile gelmiyordu.
O çocuklarla ortaokuldan beri beraberdi neredeyse. Ankara büyük bir yerdi ama oturdukları yer küçük bir mahalle sayılırdı. Beraber büyümüşlerdi. Okudukları okullar gibi evleri de yakındı yani.
Lisede küçük bir futbol takımları vardı. Öyle büyük turnuvalar falan büyük şeylerdi onlar için. Kendi aralarında top oynuyorlardı. Bir de ağaçlık alandaki ayakta zor duran sahaları vardı. Geceleri haberleşip soluğu orada alıyorlardı. Eğer sahada içip sızan biri yoksa onlar için bu büyük bir şanstı.
"Seninkinden haber var mı?"
Feza gevşek arkadaşının uzattığı sigarayı alıp yakarken bir yandan da göz devirdi. Ağzından hiç düşürmüyordu Batu, eh bulmuştu eğlencesini.
"Oğlum şansını sikeyim lan, bu birinin başına binde bir gelir biliyorsun değil mi?"
Feza gülerek dumanı dışarı verirken bir yandan da boşta kalan elini cebine soktu. Haksız sayılmazdı.
Evin gibi biri başına binde bir gelirdi.
"Konuşuyoruz işte."
"Baya iyi ama."
Feza Batu'nun gönderme yaptığı yeri anladığında sigarayı ağzından çekmeden bir tane yapıştırdı arkadaşına. Her zamanki Batu'ydu.
"Ağzını tut Batu."
Batu gevşekçe sırıttı. Her şey bir yana takılıyordu ama Evin denilen kız arkadaşına iyi gelmişti. Eh, tabii dünyaları değiştirmemişti ama kafası dağılıyordu sonuçta.
Babasının kaybı, ekonomik sıkıntılar falan derken Feza içine kapanmıştı. Zaten çok cıvıl cıvıl biri değildi ama yaşananlardan sonra modu iyice düşmüştü.
Toparlamışlardı çok şükür. Zaten bu küçük yerde herkes birbirini tanıdığından kol kanat germişlerdi onlara. Füsun Teyze güzelinden bir iş bulup çalışmaya başlamıştı. Feza da toparlayana kadar Batu'nun abisinin kafedeki işinde yanına girmişti. Bir süre idare edebilirlerdi böyle.
Aslında yoğun biriydi. Sabah dershaneye oradan da kafede geçiyordu. Bu yoğunlukta onu eğlendiren tek şey Batu ve diğerleriyken şimdi de Evin diye bir kız eklenmişti hayatına.
Kabul etse de etmese de.
Yol ayrımına geldiklerinde Batu boğazını temizleyip arkadaşına döndü.
"Benim gibi vasıfsız birini ne kadar dikkate alırsın bilmiyorum ama kaçırma o kızı anasını satayım."
Feza alel acele arkadaşının koluna vurdu ve itekledi. Fazla içini açmayı seven bir tip değildi. Diğerleri de biliyordu onun bu huyunu, yine de konuşuyorlardı.
"Haydi kardeşim haydi, kimsenin bir yere kaçtığı yok."
Batu gülerek kolundan kurtuldu.
"Siktir oradan abicim, aralarda bile kafanı kaldırmadın telefondan."
Feza derin bir nefes aldı, haklı olması sinirini bozmuştu.
"Batu, ortada bir şey yok. Muhtemelen birkaç haftaya sıkılır yazmayı bırakır. O yoluna ben yoluma."
Bu sefer derin nefes alan Batu'ydu. Feza'nın bu kadar negatif biri olmasını bazen hiç çekemiyordu. Sürekli sonuç odaklı düşünen takıntılı herifin tekiydi. Batu hiç öyle biri değildi mesela, bir yola çıktı mı sadece o yolun güzelliklerini düşünür anı yaşardı. Arkadaşı olacak takıntılı herif tüm yol boyunca yolun sonundaki felaketleri kurardı kafasında.
Bu kadar zıt olmalarına rağmen çok iyi anlaşmaları kesinlikle mucizeydi.
"Aynen amına koyayım, hatta Yamaç mıdır Yaman mıdır her ne boksa onu da takar koluna."
Feza bu sefer kendinde olmadan kaşlarını çattı. Herifin adı bile canını sıkmaya yetiyordu. 'Sanki Yaman beni aldattı anasını satayım, ne bu kin?' diye düşündü.
Neden bu kadar sinirliydi bilmiyordu. Sonuçta Evin sadece şans eseri konuştuğu biriydi. Onun aldatılmasını bu kadar umursamasının ne kadar gereksiz olduğunu fark etti. 'Bana ne anasını satayım, kim kiminle ne yapıyorsa yapsın.' diyip işin içinden çıkmak istiyordu.
"Batu, hayatım yeterince karışık zaten anasını satayım. Ne Evin ile uğraşabilirim ne de yanındaki dangalakla."
Derin bir nefes alarak kafasını sağa çevirdi. Düşünmek istediği tek şey buydu.
"Ayrıca kız kesin tutuk hala herife. Biraz acısı dinsin barışırlar. Bana da ihtiyacı kalmaz."
İçine kaçmış sesini boğazını temizleyerek düzeltip tekrar arkadaşına döndü. Batu senden iflah olmaz dercesine kafasını salladıktan sonra cebinden çıkardığı paketi arkadaşına verdi.
"Al amına koyayım al, sayende bir paket içmiş kadar oldum."
Feza keyifle aldığı paketi cebine atıp asker selamıyla arkadaşının yanından ayrıldı. Batu'yla aslında aynı sokakta oturuyorlardı ama beyfendinin gönlünü alması gereken bir sevgilisi vardı.
Arkadaşını arkada bırakıp boş sokakta ilerlerken telefonu titredi. Cebinden telefonu çıkarıp ekrana baktığında gelen mesajın Evin'den olduğunu gördü.
1 yeni mesaj Evin Merhaba Feza ben gelecekten geliyorum Yarın Evin adında salak bir kızla görüntülü konuştuğunu görüntülüyorum
Keyifle telefonu tekrardan cebine tıkıştırdı. Onunla konuşmayı eve bırakmak istiyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Parodi hesaplar Evin ↪︎ _ evinberkan Feza ↪︎ _fezadilekci
