Barbie bebek

5.8K 514 523
                                    



Çalan kapıyla küfür ederek yataktan kalkmak zorunda kaldım. Küfür ediyordum çünkü bugün cumartesiydi! Ve sabahları bize kimse gelmezdi. İlerleyip bizimkilere baktığımda Changbin odasında uyuyordu hala. Jisung ise ortalıkta yoktu. Kapıyı açıp karşımda duran iki bedene baktım. Jisung ile pembe uzun saçlı bir çocuk vardı. Bu ne be? "Bu kim?"

"Bu Hyunjin, kuzenim. Bundan sonra bizimle yaşayacak." Hyunjin'e göz gezdirdim. Ayağının dibinde valizi ile taşıma kabı vardı.

"Köpek mi o?" Dediğim şeyle başını salladı. "Yazık oldu Hyunjin, bu eve köpek alamayız." Tek kaşını kaldırıp bana baktığında, Jisung beni ittirip içeri girmişti. Silkelendim ve devam ettim. "Bizim kedimiz var, ayrıca bu ev 2+1 ne köpeğinden bahsediyorsunuz ya?" Uyandığım için sinirliydim ve haliyle sert konuşuyordum. Hyunjin geldiğinden beri ilk defa konuşuyordu.

"Kedi mi?" Kafa sallayıp onayladığımda devam etti. "Benim kedi tüyüne alerjim var." Dediği şeyle gülümsedim.

"Ne güzel işte. Seni geri uğurlayalım köpeğinle o zaman." Dediğim şeye bozulmuştu. Ama takmadım. Tanrı aşkına sabahın körüydü sadece yatağa dönmek istiyordum. Ayrıca bu çocuk eğer bu eve taşınırsa benim odama taşınırdı çünkü zaten Changbin ile Jisung birlikte yatıyordu. Kesinlikle izin veremezdim.

Jisung elini omzuma koyup Hyunjin'in burada okula gideceğini ve bizim yanımıza gelmesi kiramızın hafiflemesi demek, olduğuyla ilgili bir şeyler zırvaladı.

"Bizim kiramız zaten az, teyzeyle yaşıyoruz. Lüks rezidansta değiliz Jisung." Bu doğruydu. Bu bina iki katlıydı ve aşağımızda bir tane tonton teyze oturuyordu.

"Felix ısrar etme işte. İzin ver geçsin." Yanındaki köpeği işaret edip konuştum.

"Geçsinler, demek istedin her halde. Şu yaratığı görüyor musun? Bu benim güzel Ruby'mi yer!" Dediğim şeyle ikiside göz devirdi. Ama ben kollarımı bağlamış ısrarla Hyunjin'i istemediğim konusunda sebepler sıralamaya devam ediyordum. "Hem bizim evde yer yok." Jisung tam konuşacaktı ki cevap verdim. "Ben bu köpekle aynı odada kalmam, mazallah gece üstüne basarım öler gider benim üstüme kalır..
Hayır, burada kalamazlar!"

Dediğim şey ile Jisung tekrar oflamıştı. "Felix o kediyi üç gün önce buldun, sokaktan kedi bulup bulup eve getiriyorsun. Birine sahiplendireceksin zaten yine!" Omuzlarımı seri bir şekilde indirip kaldırdım.

"Banane! Bize sen yetiyorsun Jisung. Yeni bir köpeğe lüzum yok."

"Felix senin kedini metal müzik eşliğinde, kesip içmek isterim.." dediği şey ile kapının yanındaki portmantodan ayakkabı çekiceğini aldım.

"Banane olum adam kuzeninse! Kediden önemli mi?!" Dediğim şey ile pembe kafalı çocuk konuşmaya başladı, konuş pembe kafa.

"Bu yerden bitme kim oluyor tam olarak?" Bana atarlandığında elimdeki ayakkabı çekeceğini götüne uygun nasıl konumlandırırım diye düşünmeye başladım ve öne atıldım.

"Bana bak sirk soytarısı, karşında eğer bu eve girersen birlikte kalmak zorunda kalacağın kişi duruyor! Kedimin poposunu yüzüne sürterim geberip gidersin." Elimdeki çekeceği ona doğrulttuğumda Jisung'a dönerek konuştu.

"Onca yolu gelmeden önce, bir tane medeniyetsizle yaşadığını söyleseydin keşke." Dediği şey ile omzuna çekeceği vurdum.

"Kardeşim anlamıyorsun galiba.. ev bizim ve ben seni istemiyorum. Daha doğrusu köpeğini istemiyorum." Omuz silkti. Jisung'da beni çekip konuştu.

"Hyunjin buraya yurtdışından geliyor Felix. Sırf senin saçma inadın yüzünden onu kapıda bırakmam." Saçlarımı geriye itip konuştum.

"Köpeğini geri yollasın o zaman. Mümkünse de kedimden uzak dursun." Dediğim şeyle Jisung ağlamaklı ses çıkardı.

Honeypie // HyunLixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin