konser

2.9K 304 287
                                    

alın size kaoslu bölüm

nihahahahaha

Chan kafasına diktiği suyu kenardaki çöplerden birine sallamış, elindeki mikrofonu ağzına yaklaştırıp aknında hafifçe biriken teli peçeteyle silmişti. Jisung sahnenin yakınlarındaki fanlarına cilve yaparken Changbin Chan'ın yanına grlmiş, mikrofonu işaret etmişti.

Chan mikrofonu indirirken gözleriyle geniş konser alanını taramış, Sunoo'yla beraber önlerdeki yerine tekrar geçen eşini görünce Changbin'e dönmüştü. "Söyle?"

"Bana zaman kazandır."

"Neden?"

"Düşürmüşüm." Chan göz devirerek gülüp arkadaşının omzuna vurdu hafifçe. "İyi. Ara sen, halledeceğim vakit kazandırmayı."

"Teşekkür ederim." Changbin kulaklığını kulağından çekip sahne arkasına doğru ilerlerken Jisung elindeki mikrofonu ağzına yaklaştırıp konuştu.

"Yoruldunuz mu?"

Topluluk gür bir sesle inkar ederken gülmüştü. "Vaktimiz azalıyor oysaki."

Fanlar mızmızlanan bir uğultu çıkarırken Chan gülerek konuşma işini devraldı. "Sizinle tanıştırmak istediğim birileri var, izniniz var mı buna?" dediğinde Jisung'ın yakınındaki bir fanın dediği mikrofondan duyulmuştu.

"Umarım sır gibi sakladığın ailendendir!" Chan başını geriye atarak gülerken Jisung yere çöküp gülmeye başladı. Chan hariç herkes fotoğraflar paylaşsa da o kardeşi ve eşinin olduğu resimlerin medyaya yüklenmesine tamamen karşı çıkmıştı hep.

"Gelmek ister misin?" dedi Chan eşine bakarak. Hepsi gözlerini takip ederken bazıları kucağındaki beneği zapt etmeye çalışan genci görebilmişti.

Seungmin kendini işaret ettiğinde Chan onaylamış, sahneden aşağı inen merdivenlere dopru yürüyüp elini uzatmıştı. "Gel."

Seungmin başını iki yana salladığında Chan yere çöktü. "Hayatın boyunca millete hava atarsın güzrlim, gelsene."

Fanlar hepbir ağızdan onu cesaretlendirirken Seungmin bebeği Hyunjin'e vermek için hareketlenmişti. "Tch, onu da al gel."

"Hadi ya amma uğraştırdın bizi." dedi Jisung gülerek. Seungmin kızaran yanaklarıyla o tarafa doğru ilerlediğinde Chan merdivrnlerdne inmiş, görevliye çiti açmasını söyleyerek o onunla uğraşırken Sunoo'yu kucağına alıp öpmüştü.

"Dadadadadadada" Sunoo mikrofondan sesi yankılandıkça daha da bağırarak söylerken Jisung gülmeye başladı. Bütün platformda bebeğin sesi yankılanıyordu. Seungmin sonunda olduğu alandan çıkabildiğinde Chan elini tutup onunla yürümeye başlarken Sunoo mikrofonu ağzına sokmuştu.

"Babacım dur, Chan çek şu mikrofonu, pis pis." derken mırıldanmıştı resmen. Chan mikrofonu oğlundan uzaklaştırırken Seungmin derin bir nefes alıp fanlara baktı.

İnanılmaz utanıyordu.

"Beni niye çıkardın ki?" dedi mırıldanarak. "Arkadaşımın sürprizini kurtarıp ailemi herkese tanıtıyorum." demiş ve kucağındaki oğlunu zıplatmıştı.

"Tanıştırayım, eşim Yang Seungmin ve oğlum Yang Sunoo; sır gibi sakladığım ailemin bir kısmı."

"Çoğunluğu burada, bir kardeşin kaldı." derken gülüşmüştü herkes.

Chan daha öncesinde bir ropörtahda eşcinsel evliliği ve bir oğlu olduğunu söylemişti bu yüzden tepki verenler bu konsere gelmemişlerdi bile. Seungmin gergince eşinin arkasına doğru kayınca Sunoo ona doğru atıldı. "Baba!"

Seunfmin onu kucağına alırken Chan uğultuyu keserek eşinin elini tuttu. "Benimle söyler misin?" dedi gözlerinin içine bakarak.

"Denerim."

"Cesaret ettiğinde katıl bana."

"Ne söyleyeceksin?" sesi kısıkta olsa hapörlerden duyuluyordu. Chan cevap vermek yerine ellerini birleştirip Sweater Weather söylemeye başladığında Seungmin gözlerini kocaman açmış, sonra gülerek elini sıkıp acayip acayip sesler çıkaran oğlunu susturmaya çalışmıştı. Jisung koşarak yanlarına gelip Seungmin'e mikrofon tutunca Seungmin eşinin elini bırakıp mikrofonu almış ama kendinden uzaklaştırmıştı.

"Oh, he knows what I think about
And what I think about
One love, two mouths
One love, one house
No shirts, no blouse
Just us, you find out
Nothing I really wanna tell you about no
'Cause it's too cold, whoa
For you here
And now, so let me hold, whoa
Both your hands in the holes of my sweater"

Seunfmin gelen anlık cesaretle eşinin gözlerine bakarak ona eşlik ederken Sunoo sakşnce babalarının şarkı söylemesini dinlemeye başlamıştı. Seungmin onu uyuturken sürekli şarkı söylediği için onun için sakinleştirici haline gelmişti.

Chan sevfilisine doğru adımlamış, mikrofonların uçları birbirine çarpana kadar yaklaşmıştı.

Son satırları söylediklerinde Seungmin eliyle yüzünü kapatıp arkasına dönmüştü.

Hyunjin, Felix ve Jeongin başını çekerken herkes ıslıklar çalıp almçkışlarken Seungmin kaçmak istemişti.

"Teşekkür ederim."

"Rica ederim, fena utanıyorum."

"Boy boy fotoğraflarımız yayımlanacak." dedi Chan alayla.

"Tamam sus." dedi Seungmin kaçmak için geri adım atarken. "Dur ya, nereye?" Jisung ikisini izlerken yere oturdu.

"Birazdan ben de mi eşimi davet etsem? Gelmez ki."

Chan sonunda kaçmayı başarabilen eşine gülerken Changbin saneye gelmişti.

Chan onu gördüğü gibi bilgisayara gidip sıradaki şarkının alt yapısını açmış, üst üste birkaç şarkı daha söylemelerini sağlamıştı.

Dakikalar sonra konserin dağılma saati geldiğinde Changbin boğazını temizledi.

"Gitmeden önce bir sorum var!"

"Bekliyoruz." dedi Jisung kulaklığını çıkarırken konuştuğunda Changbin ceketinin cebinden kadife bir kutu çıkardı.

"Zamanı geldi de geçiyor. Benimle evlenir misin Felix?" derken yere çökmüştü. Mimho hariç hepsi beklenmedik teklifle şaşırırken Changbin beklentiyle sevgilisine baktı.

"Gitsene oğlum sahneye!" diye bağırdı sessizliği bozarak Hyunjin.

"Hayır ya ne işim var?" demişti Felix de. Yanakları kıpkırmızıydı.

"Şov yapmaya devam eden arkadaşlarıma rağmen eğleniyor musunuz?" Jisung gülerek konuştuğunda olumlu tepkiler alıp tekrar sordu. "Felix sahneye çıksın o zaman, öyle değil mi?" Kalabalığın desteği ve arkadaşlarının onu iteklemesiyle Felix sahneye çıkmış, hala yerde çökwrek oturan sevgilisinin önüne oturup ona sarılmıştı.

"Evlenirim."

"Kapanışı şarkınızla yapmazsanız küsüyormuşuz." dedi Jisung Felix'i utandırmaya devam ederken.

"Olur, daha önce söylemiştik." dedi Felix Seungmin'e göre daha rahat bir tavırla.

İkisi 'Because I Like You' şarkısı eşliğinde sahneyi boşaltmış, o kargaşada Srungmin oğlunu arabaya yatırıp kulise doğru ilerlemişti.

Sadece birkaç saniye geçmişti ki olanlar oldu.

Seungmin eşine onu sahneye çıkardığı için birkaç saniye kızarken, Jisung arkadaşlarını tebrik ederken, Jeongin konfetiyi patlatırken bir dakika anca olmuştu.

"Babanı öldüreceğim Sunoo." derken arabaya dönmüş ama gördüğü boşlukla kaşlarını çatıp etrafa bakmıştı.

"Siktir!"

"Ne?" dedi açık kulisin içinde duran gençler.

"Sunoo..." dedikten sonra etrafa bakınmaya başladı. "Yok."

"Hasiktir."

kaçak damatlar³Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin