final

4.5K 344 247
                                    

"Kim neden kaçırmış peki?" dedi masanın başında oturan Hyunjin'in babası Bey amca.

"Güvenlik görevlisi olduğu için fark edememişiz girip çıktığını. Fidye için kaçırmış." dedi Chan oldukça soğukkanlı bir ses tonuyla. Seungmin ise dişlerini sıkmıştı sinirle. Hatırladıkça hem üzülüyor hem sinirleniyordu. Kucağındaki bebek tabaktaki zeytinleri eliyle tutmamaya çalışırken sürekli kayıp durmasına oflayınca hepsi ona dönmüştü.

"Zeytin mi yiyeceksin?" dedi Seungmin gülerek. Çatalın bir ucuna zeytin tanesli almış, oğluna uzatmıştı. Sunoo onu yese de hala tabaktakileri yakalamaya çalışıyordu.

"Ne pis çocuksun sen, misafirlikteyiz amcası. Bak hiç duyuyor mu?" dedi Jisung keyifle. Sunoo Jisung'ın gözlerinin içine baka baka tabaktaki zeytinlerle cebelleşirken masadakiler kahkaha attılar.

"Sunoo ya cidden, prens gibi baban var iki tane. Ayıp." demişti Jeongin yanındaki bebeğin elini silerken.

Sunoo eli temizlense de tekrar zeytinleri tutmaya çalışınca Chan dikleşti. "Ver bana sen onu, ye yemeğini. Oğlum ilgi mi istiyormuş benim?" diyerek Sunoo'yu almıştı. "İzninizle."

"Lütfen, ne izni?" dedi Hyunjin'in babası. Chan masadan kalkarken Seungmin başını kaldırıp ona baktı. "Ama sen az yedin."

"Doydum ben güzelim, ye sen yemeğini." Seungmin onaylarken yardımcılardan biri gelip tabağını almış, yeni bir tabak vermişlerdi.

Bir saat sonra yola çıkacaklardı.

Sakin geçen gecenin ardından kahvaltı da Sunoo kalkınca sakin geçmişti. Yola çıkmak için hazırlanıp vedalaşmış ve arabalara yerleşmişlerdi. Chan ve Changbin arabaları çalıştırıp yola çıkarken Chan kucağında oğluyla oturan eşine baktı, uzun yolca arkaya oturacakları rahatsız etmemek için Sunoo'nun çocuk koltuğunu bagaja bıraktıklarından çocuk kucağındaydı.

"Annene uğramayacak mıyız?"

"Görüştük ya, yeter o. Babam beni de sizi de sevmiyor. Yüzüne bakmadı Sunoo'nun." derken kıpır kıpır elindeki gözlük kutusuyla oynayan oğlunun başını öptü. "Anneme de dönerken uğrayalım mı diye sorunca gerek yok geç olmadan dönün evinize dedi."

"Nasıl istersen bebeğim. Alayım elini." Seungmin gülerek Sunoo'yu tek koluyla hapsetmiş, elini vitese koyup Chan'ın elinin soğukluğuyla gülümseyerek arkasına yaslanmıştı.

"Vay be, ne tatlısınız."

"Dedoş falan ama romantik adam." Hyunjin göğsüne yatan sevgilisinin saçlarını okşarlen konulunca Chan kaymak gibi asfaltta bilerek arabayı kaydırdı.

"Uçururum seni Hyunjin."

"Chan düzgün sür ya." dedi Seugmin eşinin parmağını sıkarak.

"Özür dilerim, düzgün sürüyorum." Hepsi gülerken Hyunjin çalan telefonu açtı. "Öldün aşkından ne oldu?"

"Arabanız kayınca endişelendik. Herkes iyi mi?"

"Chan itlik yapıyordu, her şey yolunda."

"Tamam." Minho telefonu bırakıp sevgilisiyle beraber arka koltuğa yayılmaya devam ederken Jisung koltuğa dizlerinin üzerinde oturup sırt kısmını iyice yatırdı. "Ne yapıyorsun?"

"Yatmak istiyorum ya yedi saat az mı? Bebek var diye yavaş gidiyoruz." dedi Jisung ayakkabısını çıkarıp koltuğun boş kısmına kendini atarken. Minho da aynısını yapıp ona sarılarak gözlerini kapatmıştı.

Yedi saat eşine sarılıp uyuması için ideal bir saatti sonuçta.

"Tatlılar." dedi Felix hafifçe arkasına dönerken.

"Sen de tatlısın." dedi Changbin de göz ucuyla Felix'e bakıp.

"Hadi oradan."

"Yaptığın en tatlı pastadan bile daha tatlısın."

"Diyorsun."

"Evet." ikisi gülerken Fekix elini çekip koltuğunu hafifçe yatırarak sevgilisine döndü. "Jeongin'den önce evlenmezsek ortalık karışır Changbin. Hepsi bizden sonra tanıştı. Hatta ay olarak bakarsak en az süre sevgili olanlar ilk evlenip çoluğa çocuğa karışanlar oldu."

"Evleniriz güzelim. Saat farkıyla bile olsa önce biz evleneceğiz."

Changbin gülerek konuştuğunda Felix keyifle onayladı.

"Güzel, şimdi sen arabayı sürüyorsun ben de seni izlşyorum. Uzun yolun en güzel yanı saatlerce seni izleyebilmem." demişti Felix.

"Seni seviyorum Lix."

"Ben de seni çok ama çok sevşyorum Changbinnie."

ben de sizi çok ama çok seviyorum bebekolar.

artık buna burada sezon finali diyelim. yks'den sonra 4. kitabı da yazarım diye düşünüyorum ama şimdilik kaçak damatlar kurgusu bitti artık.

okuduğunuz için teşekkür ederim. üç kitaptır buradasınız bu yüzden ayrı olarak teşekkür ederim.

üçüncü kitap biraz kesik kesik bir kitaptı aslında ama olsun, güzeldi yine de.

kendinize iyi davranın, hoşça kalın. başka hikayelerde görüşmez üzere.

sonradan eklenen not: kaçak damatlar'ın dördüncü fici de bayağıdır yayında

kaçak damatlar³Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin