nine

930 102 35
                                    

Siyah saçlı genç gözlerini zorlukla aralayıp ovuşturdu. Akşamdan kalma olduğu için uyanır uyanmaz hissettiği baş ağrısı ile yüzünü buruştururken nerede olduğunu anlamaya çalıştı. Etrafa baktığında evinde, yatağında olduğunu anladı. Ne ara evine gelmişti? Daha doğrusu kim getirmişti?

Hafızasını zorlasa da hiçbir şey hatırlayamıyordu. Son hatırladığı şey gittikleri barda içtiği tekilalardı, devamı yoktu. Zorlukla yerinde doğruldu. Tüm vücudu ağrıyordu, saatlerce uyumuş olmasına rağmen kendini hâla aşırı yorgun hissediyordu. Üstündeki yorganı yatağın diğer tarafına atıp ayaklarını yataktan sarkıttı. Başını ellerinin arasına alıp ağrıdığı için masaj yaparken dün neler olduğunu hatırlamaya çalışıyordu ama bomboştu. Dün geceye dair her şey beyninden silinmiş gibiydi.

Kafasını komidine çevirdiğinde bakışları telefonunu bulmuştu. Uyurken arayan ya da mesaj atan olmuş mu diye telefonunu kontrol etmeye karar verdi. Telefonuna uzanıp ekrana baktığında gruba mesaj geldiğini gördü. Telefonun tuş kilidini açıp hemen mesajlara girdi.

Ağzına Sıçtım Hyunjin

Chan, grup adını 'Ağzına Sıçtım Hyunjin' olarak değiştirdi.

Chan: Hyunjin, önümüzdeki beş yıl boyunca gözüme gözükme it herif

Minho: Götünü sikeyim senin Hyunjin, seni gördüğüm ilk yerde ağzına tuvalet kağıdı değil tuvalet kağıdı fabrikasını sokucam

Changbin: Hyunjin, uyanır uyanmaz bana gel.

Minho: Woah, ne bu ciddiyet Changbin-ah

Changbin: O niye olduğunu çok iyi biliyor.

Chan: Cümlenin sonuna niye nokta koyup duruyorsun amk? Ben bile gerildim

Changbin: Sinirliyim ve küfür etmemek için yapıyorum, çok merak ediyorsanız siz de gelip öğrenirsiniz.

Minho: Benim işim vardı zaten ☺️☺️

Chan: Minho, durum ciddi gibi işin çok önemli değilse gel

Minho: Of peki, yarım saate çıkarım evden

Mesajları okudukça kaşları daha da çatılmıştı. Changbin neye bu kadar sinirlenmişti ve sinirlenme nedeni neydi? Hyunjin'in bildiğini söylüyordu ama Hyunjin'in ne olup bittiğine dair en ufak bir fikri yoktu. Mesajlara anlam vermeyip kafası karışmışken gruba 'Duş alıp geliyorum, yirmi dakikaya orada olurum.' yazıp gönderdi.

Telefonunu tekrar komidinin üstüne bırakıp duşa girmek için oturduğu yerden kalkıp banyoya ilerledi. Hızlıca sıcak bir duş aldıktan sonra banyodan çıktı. Odasına geçip üstünü giydi. Baş ağrısı hâlâ tam olarak geçmediği için ağrı kesici ve vitamin içti. Odasından cüzdanını, telefonunu ve anahtarlarını alıp evden çıktı.

Arabasına atlayıp çok geçmeden Changbin'in evine ulaşmıştı. Arabasından inip gerginlikle Changbin'in evine doğru ilerledi. Changbin sinirli olduğunda cidden biraz ürkütücü olabiliyordu, kolay kolay da böyle ciddi bir şekilde sinirlenmezdi. Ona ufak şakalar yaptığında sinirlense bile hemen yumuşayıp gülerdi ama ciddi bir olay olduğunda siniri kolay kolay yatışmazdı. Şu an da o ciddi bir meseleye sinirlendiği anlardan birindeydi.

hurts like hell | hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin