RODOS

5K 511 4
                                    

Avucumun içinde küçük bir adam duruyor. Elimi sıksam ölecek, açsam düşecek. Ne yapmam gerektiğini bilmeden ona bakıyorum. İşini bana bırakmıyor, elimden atlıyor. Yere hızlı çakılıyor. Belli, alışkın. Bir kez bana bakıyor. Alacağı bir öç var. Onu umursamıyorum. Daha çok yazmam gerek. Masanın başına geçiyorum. Kalemimin ucuna geliyor. Elimin tersiyle kenara itiyorum. Dişlerini çıkarıyor. Gözlerimi kapatıyorum. Zihnimin ucuna geliyor. "Sus!" diyorum. Zaten hiç konuşmadı. Büyüyor, büyüyor. Kafamın içine sığmıyor artık. Çıkmasına izin veriyorum. Zaten izin istemedi.

Avucunun içinde olduğum büyük bir adam var. Elini sıksa öleceğim, açsa düşeceğim. Ne yapmam gerektiğini bilmeden ona bakıyorum. İşi bana bırakıyor. Elini açıyor atlamam için, ben cesur biri değilim. Bana bir kez bakıyor. Alması gereken bir öç var. Onu umursuyorum, başka şans bırakmıyor. Diğer elini üzerime kapatıyor. İki avucunun arasında kalıyorum. Konuşmasını istiyorum. Hep susuyor. Benimle birlikte çok yol alıyor. Avuçlarının içinden çıkarmıyor. Zaten çıkmak istemedim hiç. Durduğunda yolun bittiğini anlıyorum. Bazen yürüyerek, bazen koşarak bitirdiğimizi biliyorum. Elini çekiyor. Aydınlık gözlerimi kör ediyor. "Uç!" diyor. İstemeyerek kanat çırpıyorum. Ona bir kez bile bakmıyorum. Yolu bilmiyorum ama doğru yere varacağımı hissediyorum. 

KRAL KELEBEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin