bölüm; yedi | "boş bakışlar ve savaşlar"

71 19 153
                                    

•

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ne yapacağımı bilmiyordum. Birine tüm olanları anlatmıştım, büyük ihtimalle daha önce bir kez bile görmediğim bir insanın ölümüne neden olacaktım. Hâlâ şu an yanımdaki kişiyle notları aradığıma inanamıyordum. Üstelik bir tanesini bulmuştuk bile.

"Beni ciddiye almadığını görüyorum," yazıyordu notta. "Öyleyse sonuçlarına katlanmak zorundasın. Biri öldü. Hem de senin yüzünden. Bakalım onun cesedini bulabilecek misin, Sofia?"

Aklıma yine geldiğinde tüylerimin diken diken olduğunu hissettim. Bir tarafım doğru olduğunu, birinin öldürüldüğünü söylese de diğer tarafım inatla reddediyordu. Sanırım kabullenmek istemiyordum.

Bunun kabullenilecek bir durum olduğunu da düşünmüyordum.

Durdum ve gözlerimi yanımdaki adama çevirdim. O da durup bana baktı.

"Ne oldu?" diye sorduğunda anlamsızca bana bakıyordu. Dümdüz bakışlarım tüm yüzünde dolaştı, kafamı yavaşça yana eğdim.

"Uzak dur benden." dediğimde dudakları şaşkınlıktan aralandı.

"Anlamadım?"

"Neyini anlamadın? Git buradan. Çabuk. Sanki hiçbir şeyi anlatmamışım gibi yap. Tanrım, sana güvenmem baştan aptallıktı!" deyip elinde tuttuğu kağıdı çekip aldım ve arka cebime sıkıştırarak gözlerimdeki yıkılmaz ifadeyle ona baktım. Bana karşı gelmek ister gibiydi, yaptı da.

"Hayır."

Şaşkınlık ve alayla güldüm. Dudaklarımı yaladım ve gözlerimi gözlerinden ayırmadan konuştum.

"Yardımını istemiyorum. Seni tanımıyorum bile." dedim. Tek kaşı yavaşça havaya kalkarken yüzündeki şaşkın ifade yok olmamıştı.

"Biliyor musun," deyip yavaşça bana doğru bir adım attı, ardından kafasını eğip konuşmaya devam etti. "Hiçbir yere gitmiyorum." Yüzümü buruşturup ben de bir adım geri çıktım.

"Amacın ne? Hayır, yardım falan deme, çok ciddiyim. Ne istiyorsun benden?"

"Yardım etmek istiyorum."

"Ciddiyim, demiştim. Gerçek amacını söyle, hem de hemen."

"Bak," deyip gözlerini etrafta gezdirdi. "Ne bekliyorsun ya da o küçük kafanın içinden neler geçiyor, inan bilmiyorum ve öğrenmek de istemiyorum ama zaten katil beni gördü. Eğer yollarımız ayrılırsa beni öldürür. Ya da seni." Son cümlesinde işaret parmağıyla beni göstermiş, her kelimenin üstüne bastırmıştı.

Gerçekten inanamıyordum. Ne yolundan bahsediyordu? Onu tanımıyordum bile.

"Ölmeyi göze alıyorum."

GÖKYÜZÜ MEZARLIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin