~Gerçekleri yansıtmamaktadır. Ciddiye almayınız.
~İyi okumalar!👒
Genç kız/oğlan, bir yandan su birikintilerine basmamaya özen gösteriyor bir yandan da şemsiyesini uçurmaya çalışan rüzgârla boğuşuyordu. Yağmur dinmiyor, aksine, hızlanıyordu. Eldiven giymediği için kızdı kendine; şemsiye tutan elleri soğuktan kıpkırmızı olmuştu.
Boş sokakta ilerliyordu. Kafenin önüne geldiğinde rahatladı. Soğuk demiri kavrayıp kapıyı araladığında tüm gözler ona dönmüş, bir süre sonra işlerine devam etmişlerdi.
Şemsiyesini kapatıp yere vurdu. Yanına gelen garsona paltosunu ve şemsiyesini uzattı. Elinde kitabıyla, şöminenin yanındaki masalardan birine oturdu. Tam kitabı açacağı sırada sipariş almak için gelen garsonla göz göze geldi.
- Bir kahve lütfen.
Garson başıyla onayladıktan sonra gitmişti. (Y/N), kitabını okumaya başladı.
*
Yaklaşık yarım saat geçmişti ki kafeye nefes nefese biri girdi -genç bir çocuk. Kızıl saçları yağmurdan ıslanmış, alnına yapışmıştı. Deri ceketinin altından boğazlı siyah kazağı belli oluyordu.
Garsona ceketini uzatıp heterokromi* gözlerini kafede, boş masa aramak maksadıyla gezdirdi. Şansına hiç boş masa yoktu. O, bunu fark etmiş olmasına rağmen yanındaki garson açıkça vurguladı.
- Bugün boş masamız yok, dedi ve kızıl saçlıya ceketini uzattı.
Ses tonu, kızıl saçlıdan nefret ettiğini kanıtlıyordu. Genç adam güldü. Fazla umrunda değilmiş gibi görünüyordu.
Bu sırada ismi (Y/N) olan kız/oğlan, birden yerinden doğrulmuştu.
- Bu masa iki kişilik! Yani eğer isterseniz boş olan yere oturabilirsiniz.
Kızıl saçlı sırıttı. Oh... Bayağı yakışıklıydı o!
- Tabii ki.
Garsona son bir bakış fırlatmış ve sırıtarak kızın/oğlanın karşısına oturmuştu. Garson sinirli adımlarla mıtfağa doğru ilerlerken, kızıl saçlı ona bakmadı bile. Gülümseyip elini uzattı.
- Ben Ray, siz?
Kız/Oğlan gülümsedi. Ray, onun gülümsemesinden etkilenmiş gibi görünüyordu.
- (Y/N).
- Memnun oldum...
Elini zarifçe tutup öpmüştü.
- ... (Y/N).
- Ben de memnun oldum, Ray.
Ray, kızın/oğlanın elini bırakmadı. İki eliyle ellerini avuçlarının arasına aldı. (Y/N) vücudunun ısındığını hissetti oysa genç adamın elleri buz kadar soğuktu.
- Naif düşünceniz için teşekkür ederim.
Kadife gibi sesini duyduğunda, (Y/N), heyecanlanmıştı.
- Önemli değil, her zaman.
Ray dudağını yaladı.
- Buraya sık sık gelir misiniz? Rahatsız etmek istemem, sadece konu açmaya çalışıyorum.
(Y/N), Ray'in, elini okşadığını hissettiğinde kekelemesine engel olamadı.
- Bazen... Genellikle kitap okumak için.
Genç kızın/oğlanın bakışları masanın üzerindeki kitaba kaydı. Ray tebessüm etti.
- Aşk romanı mı mesela?
(Y/N) kulaklarına kadar kızardığını hissetti. Utanıp ellerini geri çekecekti ki Ray bırakmadı.
- Ah, utanacak bir şey yok ki!
Masanın üzerine doğru eğilmiş, (Y/N)'ye biraz daha yaklaşmıştı.
- Ayrıca romantik kadınlar/erkekler daha fazla ilgimi çeker.
Fısıldarcasına söylediği sözlerin ardından göz kırpıp geri çekilmişti. Ellerini bırakmış ve garson çağırmıştı.
- Kibarlığınıza teşekkür olarak, kahveleri ben ısmarlıyorum.
(Y/N)'nin bir şey söylemesine izin vermeden parmağını dudağına götürdü.
- Rica ediyorum, lütfen.
(Y/N) itiraz etmedi. Az sonra kahveler gelmişti. Ray ile hem kahvelerini içiyor hem de koyu bir sohbete başlıyorlardı.
*
Artık kafenin kapanma saati gelmişti. (Y/N) ve Ray hâlâ konuşuyorlardı. Garson kibar (!) bir şekilde onlara buradan gitmelerini, kafenin kapanacağını söylemişti lâkin sanki "Defolun gidin!" diyordu.
Ray, (Y/N)'ye gülümsedi.
- Tatlım, ben hesabı ödeyeceğim. Sen buradan ayrılma.
Kız/Oğlan başıyla onayladığında, Ray, mevzuya gider gibi kafenin mutfağına gitmişti.
(Y/N) bir süre beklemiş ve sıkılmaya başlamıştı. Birden çıkan gümbürtü ile yerinden sıçradı. Yavaşça mutfağa doğru ilerlediğinde gözlerine inanamadı.
Ray ayakta duruyordu. Yerde ise kanlar içinde o garson yatıyordu. Kafe kapanma saati geldiği için tamamen boştu ve bu yüzden kimse bir şey duymamıştı.
Ray tiksinti ile ayaklarının dibindeki cesete bakıyordu.
- Sana, bana bulaşmaman gerektiğini söylediğimde beni dinlemeliydin...
(Y/N)'yi görmesi ile sözleri yarıda kalmıştı. Yüzünde bir gülümseme belirdi ve kıza/oğlana doğru ilerledi.
- (Y/N), bebeğim, korku filminde çığlıklar atarak kaçıp filmin sonunda ölen aptal kızlardan/oğlanlardan değilsin, değil mi?
(Y/N) hızlıca başını sallayınca sırıttı. Belinden tutup kendine çekti.
- Güzel, çok güzel...
Saçlarını okşadı ve boynuna küçük bir öpücük bıraktı. Kızın/Oğlanın çıtı çıkmıyordu. Bunu fark ettiğinde geri çekildi. Çenesinden tutup yüzünü kendine çevirdi.
- Korkma sevgilim, sonun onlar gibi olmayacak~
_____________Bölüm sonu!
Nasıl buldunuz bakalım?
Aslında Ray ile ilgili bir bölüm yazmayı düşündüğümde kötü sonlu bitirmek daha cazip gelmişti ama çok fazla kötü sonlu yazdığım için biraz da iyi sonlu yazayım dedim.
Umarım beğenmişsindir♡
Oylamaya geçmeden önce bir şeye daha değinmek istiyorum.
Lütfen "Şunu yapar mısın?" ya da "... Hakkında da yazar mısın?" yazmayın. Her şey oylamaya bağlı. Pekâlâ oylamada olacak karakterler ise bana bağlı. Ayrıca herkesin tek bir oy hakkı var.
Şimdi, oylamaya geçelim.
A) Jason The Toymaker
B) Candy Pop
C) Ben Drowned
Haftaya Pazar görüşmek üzere!💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐂𝐫𝐞𝐞𝐩𝐲𝐩𝐚𝐬𝐭𝐚 𝐗 𝐑𝐞𝐚𝐝𝐞𝐫
Fanfiction↬ Okuyucuyu ele alarak yazdığım amatörce(?) senaryolar. ↬ Gerçekleri sadece ilk bölümlerde az biraz yansıtmakla birlikte tamamıyla özgün hikâyelerdir. (Ç)alınamazlar. ↬ İlk bölümler acemi işidir, sondan başlamanız tavsiye edilir. ↬ Wattpad'deki...