•*|Hoodie|*•

1.3K 110 81
                                    

❅| Gerçekleri yansıtmamaktadır.

❅| Kan/Şiddet ögeleri içerebilir.

❅| (Y/N): Your name/Senin adın.

❅| (Y/L/N): Your last name/Senin soyadın.

❅| İyi okumalar!

"Efendim, çok hızlı gidiyorsunuz! İnsanların hayatını tehlikeye atıyorsunuz ve-"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Efendim, çok hızlı gidiyorsunuz! İnsanların hayatını tehlikeye atıyorsunuz ve-"

"Kapa çeneni," dedi yüksek sesle, direksiyona asılmıştı. "Burada patron benim!"

Gömleği terden vücuduna yapışmıştı. Kaymış şapkasının altından ıslak saçları fışkırıyor, gözlerinden ise hırs okunuyordu. Yanındaki amatör polis memurunun çığlığıyla direksiyonu sola kırdı.

"Siz delirdiniz mi? Hepimizi öldüreceksiniz! Herkesi öldüreceksiniz!"

"O lanet çeneni kapatmazsan en başta da seni öldüreceğim, salak!"

Öndeki siyah araba ile aralarındaki mesafeyi kapatıyorlardı, çok az kalmıştı. Sonunda, uzun zamandır izini sürdükleri uyuşturucu şebekesini çökertecek ve terfi alma hakkını kazanacaktı (Y/N). Bu düşünceler ile yüzünde şeytani bir gülümseme belirdi, gaza yüklendi.

Arabalarının arkasından gelen siren seslerini duyduğunda artık sona yaklaştıklarını anladı (Y/N). Şimdi önlerindeki siyah arabayı plajın önünde sıkıştırmıştı birçok polis aracı.

Kemerindeki tabancaya uzandı ve kendini arabadan dışarı attı. Hemen yanında oturan acemi memur ise mide bulantısı geçiriyordu ancak (Y/N)'in dikkati şimdi onda değildi.

"Eller havaya!" diye seslendi namlusunu arabadan inen uyuşturucu tacirlerine doğrulturken. Üç kişi elleri havada arabadan indiğinde o ve birkaç memur onların yanına gitmiş, onları etkisiz hale getirmişlerdi.

(Y/N), arabanın tekerinin dibine çökmüş öğüren aceminin omzuna elini koymuştu.

"Hadi, şimdi gitme zamanı."

Oğlanın başı eğikti. "Berbattım değil mi?"

(Y/N) hafifçe tebessüm etti. "Bir acemi ne kadar berbat olabilirse o kadar."

Şimdi ofisinde oturmuş, ayaklarını masanın üzerine uzatmış ve çörek kutusuna uzanmıştı. Açık pencerenin ardında yağmur çiseliyordu. Ofisin içi ise dağınıktı. Masasının arkasındaki duvarda çeşitli suçluların resimleri vardı. En üsttekinde kızıl saçlı, genç bir oğlanın güzel yüzü duruyordu. Onun sağındaki bir resimdeyse delicesine gülümseyen, çirkin bir adamın resmi vardı. Tam karşıdaki duvarda ise tek bir delil bile bırakmaksızın kaybolan onlarca, belki de yüzlerce çocuğun fotoğrafı asılıydı.

𝐂𝐫𝐞𝐞𝐩𝐲𝐩𝐚𝐬𝐭𝐚 𝐗 𝐑𝐞𝐚𝐝𝐞𝐫Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin