❅| Gerçekleri yansıtmamaktadır.
❅| Kan/Şiddet ögeleri içerebilir.
❅| Female reader special.
❅| (Y/N): Your name/Senin adın.
❅| (Y/L/N): Your last name/Senin soyadın.
❅| İyi okumalar!
Davetlilerin çoğu birbirine benziyordu. Hareket edebilen oyuncaklar gibiydi hepsi. Pürüzsüz ve ifadesiz yüzleri, robot gibi oynattıkları kolları vardı. Kadife elbiselerinin ve süslü peruklarının altında ahşap bedenler vardı. Gerçek bir insan olmalarına inanmak güçtü doğrusu; ustalık eseri birer oyuncaktı hepsi.Genç kadın belinden kavrayan güçlü eller ile düşüncelerinden uyandı.
Bir balo salonunda partnerinizi bırakıp düşüncelerinize dalarsanız partneriniz gidip başka biri ile dans edebilirdi. Bu düşünce ile silkelenip gülümsedi karşısındaki adama. Adamın dudakları yukarı kıvrıldı.
Uzun boylu, beyaz tenliydi. İri gözleri kısılmıştı. Dolgun dudakları ve hokka bir burnu vardı. Kızıl, uzun saçları bir kurdaleyle arkadan toplanmış, birkaç perçem yüzüne dökülmüştü.
Arkadan çalan Fransız müziği eşliğinde dans ediyordu tüm davetliler. (Y/N) ilk başta çekindi çünkü karşısındaki adam çok iyiydi bu konuda. Bir süre sonra akışına bıraktı. Yüzünde bozulmayan bir tebessüm, karşısında kendisine sürekli gülümseyen bir adam vardı, mutluydu.
Müzik durup davetliler -(Y/N)'ye göre birer oyuncaktı hepsi- dansı bıraktığında genç kadının partneri onu bırakmamıştı. Belinden nazikçe kavrayıp kendisine çektiği kadının saçını kulağının arkasına sıkıştırdı. Eğildi, çenesinden tutup güzel yüzünü kendine çevirdi...
❧
(Y/N) kendini yerde bulduğunda küçük çaplı bir şok geçirdi. Çarşafı hâlâ üstünde, kendisi ise yatağının yanında yerdeydi.
Kalkıp yatağının üzerine oturduğunda hülyalı bakışlarını duvara dikti. Hepsi bir rüya mıydı yani? Keşke biraz daha uzun sürseydi, diye düşündü (Y/N), pis pis sırıtmıştı.
Kapalı perdesine baktı; ardından güneş ışığı hafif hafif kendini göstermeye başlamıştı. Odası loştu.
Perdesini açtı ve kapının hemen yanında duran valizine uzandı, fermuarını çekti. Üstüne rahat bir şeyler geçirdikten sonra valizini aldı ve evden çıktı.
Çanta ve valizlerini arabasına yerleştirdikten sonra şoför koltuğuna oturdu. Uzun bir yolculuk olacaktı ve (Y/N), sahilde yürümenin, dalgalara kulaç atmanın, kısaca yaz tatilinin verdiği zevki düşünerek kendini avutuyordu.
İlk birkaç saat rahat geçmişti; pirinç tarlalarının yanından ve sevimli bir sahil kasabasının içinden geçmişti. Burada tatil yapmayı ne çok isterdi, ne yazık ki rezervasyonunu yaptırmıştı bile.
Sonraki saatler sıkıcı geçmişti. (Y/N) saat başı mola veriyordu, buna rağmen yolculuk hiç keyifli geçmiyordu.
Nihayet pansiyonun önüne geldiğinde derin bir nefes almış ve yorgunlukla gülümsemişti. Vale arabasını park ederken genç kadın, valizlerini alıp odasına çıkmıştı bile.
Deniz manzaralı bir odası vardı. Tertemiz beyaz çarşaflar serilmişti yatağına.
Odasına yerleştikten ve soğuk bir duş aldıktan sonra üstüne ince bir şeyler giydi. Pencerenin önündeki koltuğa oturup bir süre denizi, sahilde koşuşturan insanları izledi. Bugün denize gidemeyecek kadar yorgundu ama belki bu ufak kasabayı gezebilirdi.
Odasından çıkmadan önce gözüne çarpan bir ışık nedeniyle durdu, açık valizinin yanına doğru ilerledi.
Sevgilisinin hediye ettiği oyuncak müzik kutusunu yanında getirdiğinin farkında bile değildi. Kutudaki ayna kırılmış ve tüm ufak oyuncaklar dağılmıştı. Bir oyuncak tamircisi bulmak umuduyla onu da yanına aldı.
Pansiyonun önündeki cadde alabildiğine uzanıyordu. Caddenin iki tarafındaki eski evlerin duvarları çiçek sarmaşıklarıyla doluydu. İnsanlar neşeliydi; çocuklar top oynuyor, kimi kadınlar ise sohbet ediyordu. Birkaç tüccar adam bir grup turisti kandırmaya, onlardan daha fazla para koparmaya çalışıyordu.
(Y/N) caddede ilerledikçe cadde sakinleşmeye, tenhalaşmaya başlıyordu. En sonunda bir ya da iki kişi kalmıştı; güneş tam tepedeydi ve buna şaşırmamak gerekirdi.
Sakin caddede yalnızca kuş sesleri vardı. Arada sırada ağaçlar rüzgârda sallanıyor, hışırdıyorlardı. Evlerin gölgesinde yürüyen kız, az ilerde gördüğü oyuncak dükkânı ile gülümsemiş ve kollarının arasındaki kutuya daha da sıkı sarılmıştı.
İçerisi hafif ışıkla aydınlatılmıştı. Orta alan boş, kapının hemen sağında kasa vardı. Duvarlara sabitlenmiş raflarda doldurulmuş oyuncaklardan başka, kız çocukları için, tahta bebekler de vardı. Birçoğunun yüzünde donuk bir gülümseme vardı.
"Bir şey mi istemiştin?" Duyduğu bariton ses ile kız, kasanın arkasında oturan adamı yeni fark etmişti. Gülümsedi ve kucağındaki kutuyu masanın üzerine bıraktı. "Bunu tamir edebilir misiniz?"
Adamın yüzünü tam göremiyordu, büyük şapkası buna engel oluyordu. Tek görebildiği şey uzun, kızıl saçlardı. Kızıl saçlar, diye tekrarladı içinden genç kız, bu ona rüyasını hatırlatmış ve belli belirsiz gülümsemesine neden olmuştu.
"Ah, şu lanet şey!" Adam sinirle şapkasını çıkarmış ve bir kenara fırlatmıştı. (Y/N) adamın yüzünü gördüğünde, yüzünde beliren şaşkınlık ifadesine engel olamamıştı.
"Sizi bir yerden tanıyor muyum? Yani, tanışmışlığımız var mı?" Sözcükler farkında olmadan dökülmüştü dudaklarından, gözleri şaşkınlıkla açılmıştı.
Anlaşılan adam, şapkasından dolayı (Y/N)'nin yüzünü görememişti, onun da yüzünde belirgin bir şaşkınlık vardı. Hafifçe kafasını salladı, ardından düşünceli gözlerini yere dikti. Hazırlıksız yakalanmış gibi yutkundu ve tekrar kıza baktı. Dudakları hafifçe yukarı kıvrıldı, gözlerinde yanan bir ateş vardı.
(Y/N) şaşırmıştı, hem de hiç olmadığı kadar. Bu o idi.
"Evet, tanışmışlığımız var (Y/N)."
Genç kadının yüzündeki şaşkınlık ifadesi büyümüştü. (Y/N), adını ona hiç söylememişti ki.
Bölüm sonu.Umarım beğenmişsinizdir!
Oylamaya geçelim.
A) Bu bölümün devamı.
B) Jeff The Killer
C) Hoodie
Haftaya Pazar görüşmek üzere!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐂𝐫𝐞𝐞𝐩𝐲𝐩𝐚𝐬𝐭𝐚 𝐗 𝐑𝐞𝐚𝐝𝐞𝐫
Fanfiction↬ Okuyucuyu ele alarak yazdığım amatörce(?) senaryolar. ↬ Gerçekleri sadece ilk bölümlerde az biraz yansıtmakla birlikte tamamıyla özgün hikâyelerdir. (Ç)alınamazlar. ↬ İlk bölümler acemi işidir, sondan başlamanız tavsiye edilir. ↬ Wattpad'deki...