•*|Ben Drowned|*•

1.6K 105 85
                                    

❅| Gerçekleri yansıtmamaktadır.

❅| Kan/Şiddet ögeleri içerebilir.

❅| Male reader special.

❅| (Y/N): Your name/Senin adın.

❅| (Y/L/N): Your last name/Senin soyadın.

❅| İyi okumalar!

Annene gülümsedin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Annene gülümsedin. "Merak etme anne, iyi olacağım."

Annen çarnaçar gülümsedi ve saçlarını karıştırdı. Hafif titreyen ellerinden endişeli olduğu belli oluyordu. "Bana güven, başımı belaya sokmayacağım. Louis de sokmayacak." diye ekledin, annen itiraz edeceği sırada.

"Soğuk su içme ve abur cuburu fazla kaçırma." dedi annen, sen kapıyı aralayıp çıkacağın sırada. "Tamam anne." diye bıkkın bir sesle geçiştirdin ve güven verici bir gülümsemeyi ona hediye ettin. Zayıf kollarını sana sarıp kokunu içine çektiğinde gözlerini kapadın. İpek gibi saçlarına sinmiş ıhlamur kokusunu alabiliyordun.

"Seni seviyorum." deyip burnunun üzerine minik bir öpücük kondurduğunda gülümsedin ve araladığın kapıyz doğru ilerledin. Çıkmadan önce annene son bir kez baktın ve kapıyı kapattın.

Louis senin en iyi arkadaşındı. Aranızdaki ilişki mükemmeldi ama ikiniz de bela mıknatısı gibiydiniz. Nerede bir kavga var, hemen bulaşırdınız. Heyhat, bu yüzden ebeveynlerinizin başı ağrırdı.

Şimdi de video oyunu oynamak için onun evine gidiyordun. Yeni bir oyun aldığını söylemiş ve alelacele seni evine davet etmişti.

Hava serin, gökyüzü griydi. Soğuk yel, saçlarının arasından hızla geçiyor ve kazağına daha sıkı sarılmana sebep oluyordu.

Louis'in evinin önüne geldiğinde tebessüm ettin. Bahçede, yere yerleştirilmiş taş basamakları zıplaya zıplaya geçtin. Kapıyı tıklatıp ellerini arkanda kavuşturdun. Yaramaz olup sevimli sevimli bakan çocukların takındığı yüz ifadesini takındın.

Louis'in annesi kapıyı açtığında gülümsedin. Reverans yaptın ve saçları yer yer kırlaşmış olup hâlâ gencecik bir yüze sahip olan kadının elini nazikçe tuttun. "Merhaba Madam, ben (Y/N), cici oğlunuz Louis'in arkadaşı." dedin.

Kadın kıkırdadı. "Bilmez miyim seni (Y/N)? Louis senden çok bahsetti... İçeri gelsene." Kenara çekilen kadına tekrardan tebessüm ettin ve içeri girdin.

Genişçe holü geçip salona vardığında Louis'i koltukta oturur buldun. Seni görünce yüzünde güller açmıştı. "Selam (Y/N)." Tokalaştıktan sonra annesine dönmüştü. "Anne, sen bizi hiç merak etme. Uslu çocuklar olacak ve video oyunu oynayacağız." demiş ve cevabını bile beklemeden sana dönmüştü. "(Y/N), onu görmelisin! Çok güzel, bak!" demiş ve oyunun kapağını göstermişti.

"Legend of Zelda: Majora's Mask, mı?" dedin, gözlerin büyümüş, heyecanlanmıştın. "Oğlum, bu en son çıkan oyun!" Louis de aynı şekilde heyecanlıydı. "Evet! Hadi gel..." demiş ve koltuğa oturup yanını işaret etmişti.

"Yerseniz mutfakta, masanın üzerinde atıştırmalıklar var." dedi Louis'in annesi gitmeden önce. Louis sırıttı. "Önce enerji toplamalıyız." Ona aynı şekilde sırıtıp peşinden mutfağa gittin.

Masanın üzerinde, tepside duran sandviçlerinizi yerken acele ediyordunuz. Louis önce bitirip sana döndü. "Ben oyunu açıyorum, çabuk ye ve gel." Başınla onaylamış ve Louis mutfaktan çıkarken son sandviç parçasını da ağzına tıkmıştın.

"Öff, şuna bak!" dedi Louis, hayranlıkla oyunun ekranına bakıyordu. Sırıttın. "Yenilmeye hazır ol ufaklık." Sen oyun kumandasına uzanırken güldü. "Bu senin için de geçerli!"


Yaklaşık beş el oynamıştınız. Son oynadığınız el de bitince Louis'e döndün. "Ben su içeceğim, dilim damağıma yapıştı!" Louis başıyla onaylamış ve koltuğa yaslanmıştı.

Mutfağa gidip sürahiden su doldurdun. Bir yandan da mahmur gözlerini ovuşturuyordun.

Tam suyu içeceğin sırada içerden bir çığlık sesi geldi. Koşarak salona girdin ve gördüğün manzara karşısında ağzın açık kaldı: bilgisayarın ekranı kırılmış, içinden, kanlar içerisinde, şeytanî gözleriyle Louis'e bakan bir çocuk çıkmıştı. Oyundaki Link karakterine benzemesi de ayrı bir korkunçtu.

"Bunu... Yapmamalıydın." dedi elf çocuk, Louis'e doğru ayaklarını sürüyerek ilerliyordu.

Elinden bir şey gelmiyordu. Bu yüzden eline ilk geçen şeyi ona fırlattın: elindeki su bardağını. Bardak yere düşüp kırılmıştı. Link ise çığlık atmış ve yüzünü kapatmıştı. Bunu fırsat bilen Louis, onu ittirip yanına gelmiş ve seni bileğinden tutup çekiştirmişti. Onun ardından koştun; holü geçip dış kapıyı açtınız ve geri kapatıp dışarı, bahçeye çıktınız.

Ellerini dizlerine koyup derin nefes aldın. Louis ise eve bakıyordu. Ona baktığında dehşet dolu gözlerle sana baktı. Konuştuğunda ise sesi sanki ona ait değil gibiydi. "Annem içerde kaldı."

Sözleri bittiğinde, evden tiz bir kadın çığlığı yükseldi.

Sözleri bittiğinde, evden tiz bir kadın çığlığı yükseldi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bölüm sonu.

Son attığım bölümler beni tatmin etmeye başladı, umarım sizi de tatmin ediyordur!

Oylamaya geçelim.

A) Slenderman

B) Offenderman

C) Splendorman

Haftaya Pazar görüşmek üzere!

𝐂𝐫𝐞𝐞𝐩𝐲𝐩𝐚𝐬𝐭𝐚 𝐗 𝐑𝐞𝐚𝐝𝐞𝐫Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin