Pamuk eller yıldıza⭐
Keyifli Okumalar...
***
"Günaydın"
Yanıma oturan Bilgeye başımı karaladığım defterden kaldırmadan cevap verdim "Günaydın"
Çantasını sıranın yanında bulunan askıya asarken "Dün neden gelmedin?" diyince başımı defterden kaldırarak ona baktım.
Çünkü Hastanedeydim, O'nun yanında.
"Üşütmüşüm biraz. O yüzden gelmedim."
Sırala yalanlarını kızım, sırala.
Ona çok yakıştığını düşündüğüm Kıvır kıvır saçlarını omuzunun üzerine itelerken samimi bir şekilde üzüldüğünü mimiklerinden algılamıştım.
"Geçmiş olsun, iyi misin şimdi?"
Başımı sallayarak onu onaylarken önüne dönerek kitaplarını çıkarmasıyla ben de bakışlarımı camdan dışarıya dikerek Bahçedeki Güvenlik kulübesine baktım.
Gelmemişti.
Tüm gece nasıl olduğunu düşünüp durmuş uyuyamamıştım. Numarası olsaydı veya herhangi bir sosyal medya hesabı. Belki cesaret edip mesaj atar, arardım. Ama onunla iletişime geçebileceğim hiçbir şey yoktu elimde. Elde kalan sıfırdı. Her zaman olduğu gibi.
O gün okula gelmedi, diğer gün de ve ondan sonra ki günde.
Üç gün sonra halsiz bir şekilde arabadan inerken gözlerimi her gün yaptığım gibi Güvenlik kulübesine çevirmiştim. Ümitsizce gözlerimi çekecekken kulübeden çıkan adamla bakışlarımı hızla onun üzerine çevirdim. Gelmişti.
Dudaklarım sevinçle gerilirken olduğum yerden hareket ederek okulun kapısından içeriye girdim. Bahçede gezinen bakışları o an için beni bulurken adım atmayı sürdüren ayaklarımı durdurarak ona baktım. Gözlerini bir kaç saniye üzerimde gezdirip ardından tekrar kulübeden içeri girerken kendi kendime verdiğim cesaretle adımlarımı kulübeye doğru yönelttim.
"Merhaba"
Oturduğu sandalyede başını ovalarken gülümseyerek Selam verince başını kaldırarak siyah incilerini gözlerime çevirdi. Öylece gözlerime bakan gözlerindeki ciddiyetle cevap vermeyeceğini düşünerek gergince parmaklarımla oynarken "Merhaba" demesiyle yüzümdeki tebessümü büyüterek ona baktım.
Gözleri kısa bir an için gülüşüme kaysada ardından salise bile sürmeden tekrar gözlerime dönmüştü. Gözlerindeki durgunluk cesaretime cesaret katarken bakışlarımı kısa bir an için bıçaklandığı bölgede gezdirdim.
"Yaran nasıl?"
Gözlerini gözlerimden ayırarak baktığım bölgeye çevirdi "Daha iyi."
Omuzuma ağırlık yapan çantayı düzeltirken kulaklarıma çarpan zil sesini umursamayarak başımı sallarken başını camlı bölgenin ardından sınıflara doğru ilerleyen öğrencilere çevirdi. Ben de o sırada firsattan istifade yan profilini kesmekle meşguldum.
Dalgın bir şekilde onu izlerken "Zil çaldı neyi bekliyorsun?" demesiyle son bir kez yüzüne bakıp yanından ayrıldım. Çatılan kaşlarımla sınıfa doğru ilerlerken kendime kendime söylediğim tek bir cümle vardı.
"Kütük, tam bir kütük!"
Geçen bir kaç dersin ardından öğle yemeği için Bilgeyle beraber Kantine inerken Birer tost ve meyve suyu alıp boş masalardan birine oturmuştuk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lütfen Beni Sev!
Romance"Ezra.." adım dudaklarının arasından belkide ilk defa çıkarken heyecanlanmama engel olamamıştım. Heyecanla ağzından çıkacak olan cümleleri beklerken dudaklarını tekrar araladı. "Seni bir kez uyardım, ve bu seni son uyarışım; Uzak dur benden." Tuzla...