Pamuk eller yıldıza🌟
Bölüm sınırı: 70 oy
***
"Ezra ağlama ne olur bir sakin ol."
Hıçkırarak ağlamaya devam ederken kulaklarımda çınlayan sözlerin etkisiyle daha çok ağladım.
Nişanı var
"Damla nişanı varmış inanabiliyor musun? Çok aptalım nasıl anlayamadım. Adam uzak dur benden dedi anlamadım salak gibi!"
Ellerimi ağzıma kapatıp ağlamaya devam ederken Damla kollarını sırtıma dolayıp göğsüne yasladı başımı. Damla eliyle sırtımı sıvazlarken bir yandan da teselli etmek için devamlı bir şeyler söylüyordu.
"Güzelim nereden bileceksin. Adamın alnında nişanlı mı yazıyor sanki."
Ağlamaya devam ederken ellerimi yüzüme kapattım. Canım çok yanıyordu, göğsümde bir yerlerde derin bir sızı vardı. Çok kötü hissediyordum. Çok berbat.
"Buradan gidelim hadi."
Bilge omuzumu sıvazlarken Damlanın sözleriyle başımla onları onaylayıp oturduğum koltuktan kalktım. Kızların desteğiyle beraber mekandan ayrılmak için kapıya doğru ilerlerken mekandan içeriye giren kişiyi görünce olduğum yerde kalakaldım.
Damla "Ne oldu, niye durdun?" derken Bilge gözleri bize doğru yaklaşan adamın üzerindeyken sessizce "Bu o" diyerek Damlaya cevap verdi.
Damla bakışlarını Akında öfkeyle gezdirip beni yürütmek için tekrar harekete geçerken Akının da bakışları bizi bulmuştu. Üçümüz arasında gezinen bakışları ben de kaldı bir an için. Göz yaşları içinde kalmış yüzüm ve şişmiş gözlerimle pek iyi görünüyor sayılmazdım.
Bakışlarında rastladığım endişe farklı gelirken bakışlarımı kaçırıp gözlerimi ellerine çevirdim. Parmaklarında gezinen gözlerim yüzük ararken olmadığını görmemle bakışlarımı kaçırıp kızlardan kollarımı kurtararak önden ilerledim. Onların yürüteceği yoktu.
Hızlı adımlarla başım önümde ilerlerken koluma dolanan bir elin varlığıyla duraksamak zorunda kaldım. Başımı kaldırıp kolumu tutan elin sahibine ruhsuzca bakarken siyah incileri gözlerimde gezinmişti tekrar tekrar. Yarım saat öncesi olsa heyecandan titrerdim, ama şimdi acı ve hüzün çok daha baskındı vücudumda.
"Biri bir şey mi yaptı? Neden ağladın?"
Bakışlarım gözlerinde gezinirken kolumu tutan parmaklarına götürdüm elimi. Buz tutmuş elim sıcak parmaklarına çarparken kaşları hafifçe seğirdi, fakat gözlerini oraya çevirmedi. Hala gözlerime bakıyordu. Kalbim tuttuğum eli sıkıca sarmalamamı söylerken çok sıkı olmayan parmaklarını tutup kolumdan ayırdım ve gözlerime bakan gözlerine bakarak ağlamaktan tahriş olmuş boğazıma rağmen pürüzlü sesimle konuştum.
"Hayırlı olsun"
Hayırlı olsun Akın.
***
"Çok iyi gidiyorsun, bu şekilde devam edersen çok iyi bir bölüm kazanırsın bence."
Soruları çözmeye devam ederken Bilgenin sözleriyle tebessüm ettim "Umarım."
Beden dersinin verdiği rahatlıkla soruları hızlı hızlı çözerken on saniyeden fazla ara vermemeye çalışıyordum. Çünkü ara verdiğim an aklıma direkt 'O' geliyordu. Onu düşünmemek için Bir haftadır deli gibi ders çalışıyordum. Her yer de. Okulda, evde, misafirlikte..Annemler bu halimi sevsede geçen gün Bir gün de 18 saate yakın çalıştığımı görünce şok olmuşlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lütfen Beni Sev!
Romance"Ezra.." adım dudaklarının arasından belkide ilk defa çıkarken heyecanlanmama engel olamamıştım. Heyecanla ağzından çıkacak olan cümleleri beklerken dudaklarını tekrar araladı. "Seni bir kez uyardım, ve bu seni son uyarışım; Uzak dur benden." Tuzla...